Bir adım atsan olmaz bazen, atmasan içine dert olur. Kendini çeksen için acır, çekmesen kendi kendine yanar sönersin. Boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz bazen.

Yanındadır uzak sanırsın, uzaktadır yanında hissedersin. Bakarsın kanamazsın, elini uzatırsın tutamazsın, su gibidir akar gider, yatağını bulamaz aşkın.

Aşk dediğin de budur aslında.

Çıkarsızca sevmek.

İlk gördüğünde bile, senelerdir tanışıyormuşsun gibidir. Yıllardır aradığın insan olduğunu anlarsın ilk görüşünde. Hiçbir zaman senin olmayacağını da bal gibi bilirsin. Onun saçlarına düşecek beyazları, yüzündeki gölgeleri, göremeden ama hayal ederek yaşlanacaksındır.

Sanki çocukluğundan kalan en sıcak anıdır. Doğduğundan beri tanıyor gibisindir. Her haline alışıksındır. Olmayacak bir hayat dilersin ikinize.

İmkânsız aşklar vardır. İmkânsız sevgililer…

İmkânsız sevgililer maskesizdir. Yalandan gülümsemezler, yalandan şefkat göstermezler, küçük hesaplarla cilve yapmazlar birbirlerine.

Kavuşamadığın ve asla kavuşamayacağın aşk, aşkların en güzelidir. Çünkü evlilik gibi aşkı öldüren katiller bu ilişkiye dokunamaz. Sevdiğiniz hep hayallerinizi süsler. Rüyalarınızın düşlerinizin baş karekteri olur. Ona asla sahip olmayacağınızı bilmek, ona olan sevginizden bir şey kaybettirmez. Aksine aşkınız güçlenir günden güne. O size ait, siz ona ait olmadığınız için kimse kimsenin üzerinde hak iddia edemez. İkinizde özgürsünüzdür ama bağlısınızdır gönülden. Birbirinizi yargılamazsınız, sevgiden başka bir beklentiniz olmaz. Menfaatsiz, karşılıksız, acımadan, acıtmadan doya, doya yaşanır aşk. Geceleri yanınızda olmasa da, sabah onu düşünerek uyanmak kadar güzeli yoktur.

Kendi kendinize sözler verirsiniz. “Benim olursan seni hiç üzmeyeceğim” diye. “Allah kahretsin” dediğiniz zamanlar da olur, “daha onu ne kadar sevmeye devam edeceğim” diye. “Bir ilacı olsa” dersiniz “keşke” dersiniz kendi kendinize.

Pusu kurmuş bir yara gibidir bazen. Bazen alkole kafa tutmaktır.

Bana en çok kızdığın ne diye sorduklarında “kalbim derim. Gidip, gidip kendini imkânsızlıklara atar.

Aşk ile imkânsız yan yana dolaşırlar. Aşk imkansızlıkta yaşar. Hatta imkansız olan aşka kavuşulunca, aşk olmaktan çıkar o. Büyü bozulur. Kavuşan insanların arasından aşk çekilir gider. Sevgi gelir, şehvet gelir, yalnızlıktan kaçış gelir, alışkanlık gelir.

Ama aşk gider…