Prof. Dr. Halim Hattat 21- 23 Haziran 2013 tarihlerinde Berlin’de düzenlenen Erkek Cinsel Sağlığı sempozyumu sonrasında cinsel sağlığı etkileyen tek hormonun testosteron olarak görülmemesi gerektiğini belirtiyor.

Hattat şöyle devam ediyor: “Erkek cinsel fonksiyonlarında testosteron baş rol oyuncusu ancak maalesef bu tek kişilik bir oyun değil. Testosteron dışında cinselliğinizi etkileyen başka hormonlar da var.”

Hattat en sık sorulan sorulardan birinin Prolaktin hormonu ile ilgili olduğunu belirtiyor. “Prolaktin beyinden salgılanan bir hormon. Bu hormon özellikle emziren annelerde yükseldiğinden "süt hormonu" olarak da tanınıyor. Ancak prolaktin sadece kadınlarda değil erkeklerde de üretiliyor. Prolaktin yükseldiğinde şiddetli cinsel isteksizlik yaratıyor. Sertleşme sorunu, orgazm hissinde azalma ve boşalma problemleri de yaşanabiliyor. Bunlara ek olarak sperm üretiminde düşüş ile kısırlık gelişebiliyor. Prolaktin yükselinde erkeklik hormonu testosteronu seviyelerinde de düşüş görülüyor.”

Hattat’ın açıklamalarına göre Prolaktini yükseltebilen sayfalar dolusu neden var: “Beyinde hipotalamus veya hipofize ait iyi veya kötü huylu tümörler, enfeksiyonlar, travmalar; kronik böbrek hastalıkları ve daha birçok problemde prolaktin yükselebiliyor. Prolaktin antidepresan ilaç kullanımında da artıyor. Dolayısıyla cinsel isteksizlik başta olmak üzere erkek cinsel sorunlarında prolaktin seviyelerini kontrol etmek gerekebiliyor.”

TESTOSTERON TEK CİNSELLİK HORMONU DEĞİL!

Hattat açıklamalarına tiroit hormonu ile devam ediyor: “Tiroit hastalıklarının kadınlara özgü olduğu düşünülse de tiroit bezine dair sorunlar erkeklerde de görülüyor. Örneğin tiroitin az çalışması (hipotiroidizm) erkeklerde en sık rastlanan kronik hormon hastalıkları arasında. Hipertiroidizm (tiroidin çok çalışması) daha nadir görülmekle birlikte erkeklerin %0-2'sini etkiliyor. Tiroit metabolizmayı yöneten bir hormon olduğundan az çalıştığı durumlarda yorgunluk, kilo artışı, kabızlık, soğuğa tahammülsüzlük; çok çalıştığında ise kilo kaybı, uyku sorunları, çarpıntı, terleme ve sıcağa tahammülsüzlük oluşabiliyor. Tiroidin yol açtığı bu sıkıntıların arasında cinsel fonksiyon problemleri de var. Hem hipotiroidi, hem de hipertiroidi sertleşme işlevini bozabiliyor. Penisin sertleşmesi penise giden kan akışına bağlı. İşte tiroit sorunlarında peniste kan akışını sağlayan maddeler sağlıklı miktarda salgılanamıyor ve sertleşme sorununa yol açıyor. Tiroit sorunlarında boşalma süresi de değişebiliyor. Hipotiroidi boşlama süresini uzatırken, hipertiroidide erken boşalma görülebiliyor. Bu nedenle sertleşme sorunu, boşalma problemi veya diğer cinsel sorunlarda, erkeklerde TSH, T3, T4 gibi tiroit fonksiyonlarını gösteren hormonlar incelenebiliyor.”

ADI ÜSTÜNDE: SEKS HORMONU BAĞLAYICI GLOBULİN

Prof. Dr. Halim Hattat, erkek vücudunda üretilen testosteronun büyük bir kısmının bazı maddelere bağlanarak kanda dolaştığını, bunlardan en meşhurunun seks hormonu bağlayıcı globulin yani SHBG olduğunu belirtiyor: “Basitçe anlatmak gerekirse, SHBG arttığında vücudunuzda aktif çalışan testosteron düşüyor. SHBG seviyeleri bazı ilaçların kullanımında, karaciğer-tiroit sorunlarında ve farklı kilo aralıklarında değişebiliyor. Dolayısıyla vücudunuzda üretilen toplam testosteron yeterli bile olsa, SHBG yükselmişse, geriye kalan aktif testosteron miktarı sizi mutlu edecek sertleşme kalitesi, boşalma süresi ve cinsel istek seviyesi yaratamıyor. Bu nedenle erkek cinsel fonksiyonlarını incelerken total testosterona ek olarak SHBG değerlerini bilmemiz önem taşıyor. Ayrıca kanda serbest testosteron da bakabiliyoruz.”

ADRENAL MUCİZESİ: DHEA

Hattat, bunların yanı sıra erkek vücudunda testosteronunun üretildiği ana merkez testisler olsa da bir miktar erkeklik hormonunun da böbrek üstü bezlerinden yani adrenallerden salgılandığını anlatıyor: “Böbreklerin üzerine yerleşmiş olan bu iki küçük salgı bezi DHEA ve DHEA-S gibi bazı hormonları üretiyor. Bu hormonların birden fazla sağlık sorunuyla ilişkisi olduğu gösterildi. DHEA ve DHEA-S düştüğünde obezite, şeker hastalığı, kemik erimesi, kanser, zihinsel problemler ve tabii ki cinsel fonksiyon sorunları ile ilgili olduğu gösteren çalışmalar bulunuyor. Bu hormonların salgılanma miktarı yaşla birlikte düşüyor. 80 yaşına gelen bir erkeğin vücudunda 25 yaşındaki bir erkeğin sadece %20'si kadar DHEA-S bulunuyor. Bu nedenle özellikle orta yaş sonrasındaki erkeklerde DHEA-S seviyelerini kontrol etmek gerekebiliyor.”

UYKU HORMONU MELATONİN CİNSELLİKTE ETKİLİ Mİ?

Hattat diğer bir sorunun da Melatonin hakkında olduğunu belirtiyor: “Melatonin belli bir günlük ritim içinde geceleri salgılanan bir hormon. Bu hormonun uyku kalitesi üzerinde etkisi bulunuyor. Örneğin uzun uçuşlarda oluşan saat farklarına adapte olmak için melatonin kullanılıyor. Yaşa bağlı gelişen uyku sorunlarında da melatonindeki düşüşün etkili olduğu düşünülüyor. Son yıllarda melatoninin erkek cinsel fonksiyonlarına yol açıp açmadığını inceleyen bazı çalışmalar yapıldı. Bazı araştırmalarda melatoninin libido ve sertleşmeyi destekleyen etkisi olduğu gösterildi. Ancak iyi dizayn edilmiş bir çalışmada melatoninin cinsel fonksiyonlar üzerinde etkisi olmadığı sonucu çıktı. Dolayısıyla bu konuda yapılan araştırmalar netlik kazanıncaya kadar melatonine temkinli yaklaşıyoruz.”