Ankara'da 4 Kasım 2014 tarihinde HDP Genel Merkezi'nde, HDP Parti Meclisi Üyesi Ahmet Karataş'a yönelik bıçaklı saldırganın görüntüleri ortaya çıktı. Güvenlik kamerası görüntülerinde saldırgan Emrah A.'nın binaya girerken yüzünü kapattığı ve saldırının ardından hızla binadan kaçtığı göze çarpıyor.
"SALDIRI BİREYSEL DEĞİL"
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, yaptığı yazılı açıklamada, "Gerçekleşen saldırının mahiyetine baktığımızda ve soruşturma dosyası üzerinde yaptığımız incelemeler sonucunda, saldırının bireysel değil, örgütlü ve planlı olduğu ortaya çıkmıştır" dedi.
YÜZÜNÜ KAPATARAK BİNAYA GİRDİ
Emrah A. isimli saldırganın HDP Genel Merkezi'nin bulunduğu binaya girerken güvenlik kameralarından tarafından görüntülenmemesi için yüzünü kapattığı görülüyor. Asansör ile üst kata çıkan saldırgan Emrah A., Ahmet Karataş'ın bulunduğu odaya girdikten sonra yaklaşık 4 dakika sonra merdivenlerden iniyor. Binadan çıkışı sırasında binaya gelen bir kadın Emrah A.'nın kaçarken yaşadığı paniği fark ediyor.
"SALDIRININ BİREYSEL DEĞİL, ÖRGÜTLÜ VE PLANLI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI"
Meral Danış Beştaş, "4 Kasım 2014 tarihinde Genel Merkezimiz de, Parti Meclisi üyemiz Ahmet Karataş'a yönelik vahşi bir saldırı gerçekleşmiştir. Gerçekleşen saldırının mahiyetine baktığımızda ve soruşturma dosyası üzerinde yaptığımız incelemeler sonucunda, saldırının bireysel değil, örgütlü ve planlı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu saldırıdan önce, özellikle 8 Ekim'den sonra Genel Merkezimiz sürekli olarak tehdit telefonları ile karşı karşıya kalmıştır. 6-8 ekim tarihlerindeki Kobani eylemleri bahane edilerek, partimiz, gerçekleşen saldırıdan hemen önce, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Hükümet Sözcüsü tarafından hedef tahtasına konulmuştur. Her fırsatta tehditlerini savuranlar, bu saldırının zeminini de hazırlamışlardır" dedi.
"KAMERA GÖRÜNTÜLERİNDEN SALDIRGANIN EŞKALİ HEMEN TESPİT EDİLMİŞTİR"
Meral Danış Beştaş, "PM üyemiz Ahmet Karataş'ın bıçaklandığı haberi üzerine, Genel Merkez yöneticilerimiz ve hukukçularımız çok kısa bir süre zarfında olay mahalline varmışlardır. Olay yerindeki delillerin karartılmaması ve yok edilmemesi için ciddi bir çaba sarf edilmiştir. Binanın kamera görüntülerine ulaşılmış ve saldırganın eşkali hemen tespit edilmiştir. Çok kısa bir süre sonra Emrah A. isimli saldırgan yakalanmış ve alelacele tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir" dedi.
"PARTİNİN NE ZAMAN AÇILACAĞINI ÖĞRENMEK İÇİN TELEFON AÇMIŞ"
Meral Danış Beştaş, "Soruşturma dosyası üzerinde yaptığımız incelemede şu hususlar dikkat çekmektedir; Saldırgan olay günü sabahın erken saatlerinden itibaren partimiz Genel Merkezi'nin telefonunu aramıştır. Genel Merkez telefonu parti çalışanımıza yönlendirilmiş olduğu için, henüz partimiz açık olmamasına rağmen, saldırgan birkaç defa parti çalışanımızla telefon görüşmesi yapmıştır. Saldırgan, her telefon görüşmesinde, partinin ne zaman açılacağını ve yetkilinin ne zaman geleceğini sormuştur"
SALDIRGAN : 'SİZ KİMİN ÜLKESİNDE POSTA KOYUYORSUNUZ'
Meral Danış Beştaş, "Saldırgan, Parti Meclisi üyemiz Ahmet Karataş parti içerisinde iken bina kapısını çalmış, ancak parti yöneticimiz durumdan emin olmadığı için saldırganı bir süre içeri almamıştır. Saldırgan tekrar parti çalışanımızla görüşme yaparak tuvaleti kullanma gerekçesiyle içeriye girmiş, tuvalete yönelmiştir. Parti Meclis üyemiz Ahmet Karataş'ın salona geçtiğini gören saldırgan hızla salona yönelip arkadan boğazına bıçağı dayayarak, 'sizi yaşatmayacağız, siz kimin ülkesinde posta koyuyorsunuz' diyerek boğazını kesmiş, parti yöneticimizin kendini savunmasıyla boğuşma sırasında saldırgan bıçak darbeleriyle parti yöneticimizi öldürmeye çalışmıştır" dedi.
"BİNA İÇERİSİNDEKİ GÜVENLİK KAMERALARININ YERLERİNİ BİLİYOR"
Meral Danış Beştaş, "Kamera görüntülerinden de tespit ettiğimiz verilere baktığımızda, saldırganın binayı tanıdığı, bina içerisindeki güvenlik kameralarının yerlerini bildiği açıkça görülmüştür. Bina güvenlik görevlisi, saldırganın binaya giriş sebebini sormuş olmasına rağmen, saldırganın soğukkanlı bir şekilde güvenlik görevlisine yanıt verdiği görülmüştür" dedi.
"SALDIRININ ÖRGÜTLÜ VE PLANLI OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTIR"
Meral Danış Beştaş, "Soruşturma dosyası kapsamında sanığın beyanları ve elde edilen deliller incelendiğinde; Saldırgan Emrah A.'ın, abisinin evine varmasından 15-20 dakika sonra polislerin eve gittiği, Saldırganın 2009 yılında BBP Alperen Ocaklarına kayıt yaptırdığı, Alanya'da Ocak Başkan Yardımcılığı ve ilçe Gençlik Kolları Başkanlığı yaptığı, Saldırganın üzerinde 5301 numaralı basın üye tanıtım kartı bulunduğu, 4 Kasım 2014 tarihli saat 15.00'te tanzim edilen tutanakla, Mithatpaşa caddesi üzerinde bulunan ve saldırının gerçekleştiği Ahenk Apartmanı'nın girişini ve çevresini gösteren çevredeki işyerlerine ait kameraların ya bozuk olduğu ya da sadece binanın içini gösterdiği tespit edildiği, saldırının gerçekleştiği olay yerine yakın MOBESE kayıtlarının soruşturma dosyasına alınmadığı ve bu konuda herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı, Soruşturma dosyasında bulunan görüntü kayıtlarının; sadece Ahenk Apt. Yönetiminin bina güvenlik kayıtlarının saat 09.00-10.00 arasında çekilen görüntüler olduğu, Soruşturma dosyasında, saldırganın olay gününden çok önce 16 Ekim 2014 tarihinden itibaren parti Genel Merkezi'ni gözetlediği ve izlediği, Partimiz hakkında çok sayıda not ve bilginin saldırgan tarafından rapor altına alındığı, saldırganın çok sayıda keşif notunun bulunduğu, saldırganın cebinde tinerle gelerek parti binasını yakmayı hedeflediği, saldırganın güvenlik görevlisi olduğu ve daha önce bir güvenlik firmasında çalıştığı tarafımızca tespit edilmiştir. Dosyada dikkat çeken hususlar değerlendirildiğinde, saldırının örgütlü ve planlı olduğu ortaya çıkmıştır. Saldırganın her aşamada kararlı ve kendinden emin bir şekilde hareket etmesi, savunma ve saldırı konusunda eğitim almış olması ve siyasi olarak örgütlü bir yapının gençlik kolları başkanlığını yapacak düzeyde olması, saldırganın gerçekleştireceği saldırının politik sonuçlarını hesap edebilecek bilinç ve düzeyde olduğunu göstermiştir" dedi.
"ÖRGÜTLÜ SUÇ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRMEMESİ, DOSYAYI KAPATMA ÇABASININ AÇIK BİR GÖSTERGESİ"
Meral Danış Beştaş, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; "Nitekim failin ifadesinde de örgütlü bir şekilde hareket eden bir kişinin güveni vardır. Parti binası Ankara'nın merkezidir. Saldırganın uzun süre parti Genel Merkezi'ni takip altına alması ve keşif yapması, saldırının bir anlık bir heyecanla olmadığının en açık göstergesidir. Saldırganın böylesi ağır bir eylemi işleyebilmesi için öncesinde örgütlü bir yapıyla birlikte tartışmış olması gereklidir. Saldırgan hem özel güvenlik eğitimi almış hem de beli bir siyasi yapı çevresinde bulunmuştur. Saldırganın teknik ve psikolojik bir eğitimden geçtiği, ısrar ve kararlılık içerisinde olduğu da düşünüldüğünde, eylemin bireysel olmadığı açıkça görülecektir. Soruşturmayı yürütenlerin soruşturmayı yürütme şekli ve suçu ilk anda yaralama olarak nitelemesi, örgütlü suç kapsamında değerlendirmemesi, dosyayı kapatma çabasının açık bir göstergesidir. Saldırganın binaya giriş ve çıkış görüntüleri çok açık bir şekilde binanın planı ve güvenlik donanımı konusunda bilgi sahibi olduğunu göstermesine rağmen, hakimlik sorgusu dahil olmak üzere soruşturma mercii hiçbir aşamada saldırganın eylemin gerçekleşme aşamasını nasıl planladığını ve bina planlarından ve güvenlik kameralarından nasıl haberdar olduğunu, bir kez dahi soru olarak yöneltmemiştir. Saldırganın kullanımında olan telefon hattı ve irtibatlı olduğu telefonlar üzerinden hiçbir teknik araştırma yapılmadan, saldırganın var ise banka hesap hareketleri ve ifadesinde geçen özgeçmişinin gerçek olup olmadığı araştırılmadan, Cumhuriyet Savcılığı salt saldırganın bu zamana kadar herhangi bir örgütlü yapı ile ilişkisi olmadığından bahisle soruşturma dosyasını adli bir vaka olarak değerlendirmiştir.
Belirtilen bu incelemeler yapılmaksızın savcılık tarafından olayın 'adli vaka( olarak değerlendirilmesi, soruşturma makamlarının daha soruşturmanın ilk dakikalarında esasen elde etmek istedikleri sonucun ne olduğunu açıkça ortaya koymuştur."
"BU SALDIRILARIN HEDEFİ DEMOKRATİK HAK VE ÖZGÜRLÜKLER, DEMOKRATİK SİYASETTİR"
Meral Danış Beştaş, "Benzer saldırılarda olduğu gibi, karanlık örgütlü güçler bu saldırı sonrasında da imzalarını, saldırganın bayrakla birlikte ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun mezarı başında çekilen fotoğraflarını saldırgan tutuklandıktan hemen sonra basına sızdırarak bir kez daha atmışlardır. Türkiye'de gerçekleşen karanlık birçok suikast, faili meçhul ve katliamda olduğu gibi, Hrant Dink, Paris katliamı, Rahip Santoro vb. katliamlarda da eylemi yapan, son tahlilde ortaya çıkan bir kişidir. Fakat manevi güç veren, maddi kolaylaştırıcı imkan sağlayan örgütlü bir güç olmadan bu düzeyde katliamların gerçekleştirilmesi elbette mümkün değildir. Adana'da gazete emekçisi Kadri Bağdu'yu katleden akıl ile bu saldırıdaki aynı organize akıldır. Bu saldırıların hedefi demokratik hak ve özgürlükler, demokratik siyasettir. Partimize ve yöneticilerine, üyelerimize, demokratik hak ve özgürlüklere yönelik tüm saldırılarda belli organize güçlerin bizlere vermek istediği gözdağından çekinmediğimizi, demokratik siyasetin her alanında verdiğimiz mücadeleden geri durmayacağımızı bir kez daha tekrarlıyoruz. PM üyemiz Ahmet Karataş şahsında, partimize yönelik yapılan bu organize saldırının arkasındaki karanlık, çeteci güçlerin açığa çıkarılması için gerekli tüm hukuki mücadeleyi vereceğimizi ve bu organize saldırının arkasındaki güçlerin mutlaka ortaya çıkacağını bir kez daha buradan beyan ederek, tüm demokratik kamuoyunu partimize yönelik saldırılara ve tehditlere karşı vereceğimiz mücadelede yanımızda olmaya çağırıyoruz" dedi.