kayseri escort ankara escort izmir escort antalya escort bursa escort istanbul escort

Etiketlenen üyelerin listesi

Sayfa 6 Toplam 7 Sayfadan BirinciBirinci 1234567 SonuncuSonuncu
Toplam 66 adet sonuctan sayfa basi 51 ile 60 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #51
    Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2014
    Mesajlar
    144
    Mentioned
    6 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    OTOPLASTİ

    Kulak, insanın dış görünümünü etkileyen, estetik ve aynı zamanda fonksiyonel önemi olan bir organdır. Kulakta doğuştan hiç gelişmeme de dahil olmak üzere birçok değişik şekil bozuklukları görülebilir. En sık rastlanan deformite kepçe kulak deformitesidir. Bu deformite, kulakların normal anatomik duruşundan öne doğru açılanması şeklinde görülür. Çocuğun yatış pozisyonu ve anne karnındaki duruşu ile hiçbir ilişkisi yoktur.

    Kepçe kulak deformitesinin ameliyat ile düzeltilmesi için en uygun yaş 6 dır. Okul içindeki arkadaş çevresinde çocuğun kulağı hakkındaki konuşmalar, çocuğun psikolojik durumunu etkileyip bu durumun kendisinde bir kompleks oluşturmasına yol açabilir. Bu nedenle okula başlamadan önceki dönem bu problemin düzeltilmesi için en uygun zamandır, ancak daha sonra da her yaşta düzeltilebilir.

    Çocukluk yaşındaki kişiler tam teşekküllü bir hastanede, genel anestezi altında, erişkinler ise lokal anestezi altında ameliyat edilir. Ameliyat yaklaşık 1 saat sürer. Ameliyat, kulak kepçesinin arka yüzünden yapılır, kulak kıkırdaklarının olması gereken kıvrım hatları zayıflatılarak kalıcı iç dikişler ile şekillendirilir, kulak kepçesi arkaya doğru asılır. Kulağın arka yüzündeki deri gizli dikişler ile kapatılır, deri yüzeyinde dikiş olmaz. Ameliyat olduğunuz gün evinize dönebilirsiniz. Kulak 3 gün süre ile bandajlı olarak kalır. Bandaj çıkarıldıktan sonra duş alınabilir. Ameliyattan sonra kulakta ödem (şişlik) ve morarma olabilir, bu durum 1-2 hafta içinde normale döner. Kulağın son şeklini alması birkaç ay sürebilir, ancak bu süre içinde rahatsız edici bir görüntü olmaz.

    Kulağın görüntüsüne yönelik olarak yapılan girişimler ile yalnız kulaktaki şekil bozuklukları değil, aynı zamanda kişinin psikolojik durumunda da çarpıcı bir düzelme sağlanır. Artık kulaklarınızı saçlarınızla kapatmak zorunda kalmayacaksınız.

    Kulakta görülebilen diğer deformite ve anomaliler hakkında kliniğimizden ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.

  2. #52
    Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2014
    Mesajlar
    144
    Mentioned
    6 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    MEME BÜYÜTME

    Meme, kadınlığı simgeleyen, erojen organlardan birisidir. Her kadın, estetik olarak güzel görünümlü memelere sahip olmak ister. Ancak memelerin tek ya da çift taraflı gelişme geriliği ya da gebeliği takiben kilo verme sonucu, memelerin hacmi normalden daha küçük olabilir. Bu gibi durumlarda memeyi, büyültmeye ve dolgunlaştırmaya yönelik yapılan girişimler ile daha dolgun, daha iri, estetik olarak daha güzel görünümlü meme oluşturmak mümkündür. Büyütmenin oranı, kişinin arzusu, mevcut memenin durumu ve göğüs kafesinin ölçüleri dikkate alınarak belirlenir. Dolgunluğunu yitirmiş, gevşemiş ve ileri derecede sarkmış olan memelere, tek başına protez yerleştirme ameliyatı uygulandığında gevşemiş olan meme dokusu, protezin üzerinden yine sarkma yapabilir. Bu tür memelerde protezin yerleştirilmesi ameliyatına ek olarak meme dikleştirme ameliyatı da yapılmalıdır.

    MEME PROTEZLERİ

    Meme büyütmek için kullanılan materyal, silikon protezlerdir. Silikon vücut için zararlı bir madde değildir. Silikon inert bir maddedir, yani vücut içine yerleştirildikten sonra organizma ile kimyasal reaksiyona girmez, moleküler yapısı değişmez. Silikon ile meme kanseri arasında herhangi bir ilişki olmadığı bilimsel bir gerçektir.

    Protezler içinde bulundurdukları maddeye göre 2 gruba ayrılırlar:

    1. Serum fizyolojik içeren protezler

    2. Silikon içeren protezler

    Protezler, şekillerine göre 2 gruba ayrılırlar:

    1. Yuvarlak protezler: Yarım küre şeklindedirler. Yerleştirildikten sonra memenin üst yarısında da dolgun bir görünüm oluştururlar.

    2. Anatomik (damla şeklinde) protezler: Damla şeklindedirler. Şekilleri, memenin doğal şekline daha uyumludur. Yerleştirildikten sonra memenin alt yarısında dolgun bir görünüm oluştururlar.

    Kliniğimizde, FDA (American Food and Drug Administration) tarafından onaylanmamış protez tipleri kullanılmamaktadır.

    PROTEZLERİN YERLEŞİM YERLERİ

    Meme, yağ dokusu ve süt bezlerinden oluşmuştur. Memenin altında, meme ile göğüs kafesinin arasında göğüs kası bulunur. Protezler, ya meme ile göğüs kasının arasına yani kas üzerine, ya da göğüs kası ile göğüs kafesi arasına yani göğüs kası altına yerleştirilebilir.

    PROTEZ YERLEŞİMİ İÇİN GİRİŞ YERLERİ

    Protezler göğüs bölgesine 3 farklı yerden girilerek yerleştirilebilir:

    1- Meme başı çevresi

    Ameliyat kesisi, meme başı çevresinin koyu renkli bölgesinin çevresinde, yaklaşık 4 cm. uzunluğunda yarım çember şeklindedir. Meme başı çevresinden kesi yapıldığında protezin yerleştirileceği bölgeye, süt bezleri kesilerek ulaşılır, protezin yerleştirileceği bölgeye ulaşmak için süt bezlerinin kesilmesi, olası bir doğumdan sonra emzirmeyi olumsuz etkileyebilir, meme başının duyusunu sağlayan sinir etkilenebilir, bu durumda meme başında geçici ya da kalıcı uyuşukluk oluşabilir. Ameliyat kesisi, meme başının çevresinde silik bir iz bırakarak iyileşir.

    2- Meme altı kıvrım çizgisi

    Meme altı kıvrım çizgisi üzerinden, ya da bu kıvrımı oluşturacak çizgi üzerinden 4 cm. uzunluğunda kesi yapılır. Ameliyat kesisi, meme altı kıvrım çizgisinde silik bir iz bırakarak iyileşir. Meme altı kıvrım çizgisinden girerek protez yerleştirildiğinde süt bezleri zarar görmez, olası bir doğumdan sonra emzirme problemi oluşmaz, meme başının duyusunu sağlayan sinirin etkilenme ihtimali daha azdır. Bu nedenle meme başının uyuşukluğuna sık olarak rastlanmaz.

    3- Koltuk altı

    Koltuk altında, derinin katlandığı çizgiler üzerinden 1.5-2 cm. uzunluğunda bir kesi yapılarak, memenin altına doğru uzanan bir tünel hazırlanır ve protez bu tünelden yerleştirilir. Protezler, bu yolla genellikle göğüs kasının altına yerleştirilirler. Protez, bu yolla bilhassa kas altına yerleştirildiğinde infeksiyon riskini oldukça azaltır. Ameliyat kesisi koltuk altında olduğu için, meme bölgesinde ameliyat izi olmaz. Koltuk altındaki ameliyat izi ise kıvrım çizgileri içinde kaldığından dolayı zamanla kaybolur. Bu yolla yapılan girişimin süt bezlerine hiçbir etkisi yoktur. Olası bir doğumdan sonra emzirme sorunları ortaya çıkmaz. Meme başının duyusunu sağlayan sinirin etkilenme ihtimali çok azdır. Bu nedenle meme başının uyuşukluğuna sık olarak rastlanmaz.

    Ameliyatın sonucunu etkileyen kişisel faktörler:

    * Memelerin mevcut büyüklüğü

    * Meme tabanının çapı

    * Meme dokusunun kalınlığı, gevşekliği, dolgunluğu

    * Memede sarkıklık olması

    * Göğüs duvarının şekli

    * Memelerin asimetrik olması

    * Derinin elastikiyeti

    * Meme gelişimindeki şekil bozuklukları

    Meme büyütme ameliyatı olmak isteyen bir kişinin, doktoru ile karşılıklı görüşmesi gereken 3 konu vardır: 1- Uygun protezin seçimi 2- Ameliyatın giriş yeri 3- Protezin yerleşim yeri. Bu konular hakkında ihtiyacınız olan daha ayrıntılı bilgi, olası riskler ve her seçeneğe ait avantajlar ve dezavantajlar görüşme sırasında sizinle tartışılacaktır. Kliniğimizde, meme büyütmeye yönelik girişimlerde kullanılacak silikon protezin cinsi ve uygulanacak operasyonun tekniği, kişilerin tercihi dikkate alınarak belirlenir.

    Ameliyat, tam teşekküllü bir hastanede genel anestezi altında yapılır ve tercih edilen tekniğe göre 1-3 saat sürer. Hasta, aynı gün ya da ertesi gün hastaneden ayrılabilir. Göğüs bölgesi, yaklaşık 1 hafta bandajlı kalır. Gizli dikiş uygulandığı için deri yüzeyinde dikiş yoktur. Ameliyat olan kişiler, 5-7 gün içinde ağır, yorucu ve uzun süreli olmamak koşulu ile her türlü aktiviteyi yapabilecek kadar iyileşirler.

    Meme büyütme ameliyatları ile hem daha dolgun ve güzel görünümlü göğüslere ve daha orantılı bir vücut şekline kavuşacaksınız hem kendinize olan güveninizi de arttıracaksınız.

  3. #53
    Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2014
    Mesajlar
    144
    Mentioned
    6 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    MEME KÜÇÜLTME

    Meme, kadınlığı simgeleyen, erojen organlardan birisidir. Her kadın, estetik olarak güzel görünümlü memelere sahip olmak ister. Ancak memelerin normalden daha büyük ve ağır olması, kişinin fiziki görüntüsünü bozmasının yanı sıra boyun, sırt ve omuz ağrılarına, normal dik duruş pozisyonunun bozulmasıyla kamburlaşmaya, memelerin karın cildi ile temas eden alt yüzeyinin aşırı terlemesi ile pişik oluşması ve mantar infeksiyonlarına, sütyen askılarının omuz üzerinde derin izler bırakmasına sebep olabilir. Büyük ve sarkık memelerin yol açtığı bu tür şikayetlerden meme küçültme ameliyatları ile kurtulmak mümkündür.
    Koyu renkli alanlar çıkarılan dokuyu göstermektedir. Hastanın sağ memesinden daha geniş bir alanda doku çıkarılmıştır. Sol memesinden daha sınırlı miktarda doku çıkarılmıştır.



    Uygulanan her iki farklı tekniğe ait ameliyat izlerinin şematik çizimi


    Ameliyatın tekniği memelerin büyüklüğüne göre değişmektedir. Son yıllarda geliştirilmiş ameliyat teknikleri ile hafif ve orta dereceli büyük memelerde meme başı çevresi ve meme başından aşağı meme altı çizgisine doğru dikey olarak uzanan minimum izi ile normal büyüklük ve dolgunlukta, son derece dik ve diri meme görüntüsü kazandırmak mümkündür. Bu tür uygulamalarda çıkarılan meme dokusunun miktarına bağlı olmak koşulu ile ameliyat sonrası dönemde doğum yapıldığında anne sütünde bir miktar azalma olabilmesine rağmen emzirmek mümkün olabilmektedir. İleri derecede büyük memelerde ise uygulanan ameliyat teknikleri farklıdır. Bir önceki teknikte tarif edilen ameliyat izlerine ek olarak meme altı kıvrım çizgisi boyunca da iz oluşur ve ameliyat sonrası dönemde doğum yapıldığında emzirmek mümkün olmaz. Ameliyatta uygulanan tekniğe bağlı olmaksızın açık tenli ve yara iyileşme fizyolojisi normal olan kişilerde kalan ameliyat izleri çok belirgin değildir. Ancak izlerin belirginliği yine de kişinin yaşına, genetik yapısına ve derinin yapısal özelliklerine göre değişebilir.

    Ameliyat, tam teşekküllü bir hastanede, genel anestezi altında yapılır, ortalama süresi 3-4 saattir. Hastanede kalış süresi 1-2 gündür. Ameliyat, geniş bir alanı içermesine rağmen ameliyattan sonra kişiyi rahatsız edecek derecede ağrı olmaz. Hissedilen ağrı, ağrı kesici ilaçlar ile rahatlıkla kontrol altına alınabilir. Memeler ameliyat sırasında, zaman içinde yerçekiminin etkisi ile yeni şeklini alacağı düşünülerek normalden daha fazla dikleştirilir. Yapılan ameliyatın etkisinden dolayı memelerde ödem (şişlik) ve hafif morarmalar olabilir. Ameliyattan sonraki memelerin bu görünümü ve ameliyat izleri kişiyi hayal kırıklığına uğratabilir, hatta kişi bu yüzden ameliyat olduğuna pişman bile olabilir. Ancak 3 hafta kadar sonra ödem ve morluklar düzelecek, birkaç ay sonra meme hafifçe aşağıya doğru inecek, memenin alt kenarı normal şeklini kazanacak ve ameliyat izleri yavaş yavaş azalmaya başlayacaktır. Memenin tam şeklini alması ve yara izlerinin azalması için en az 6 ay gerekir. Bu sürenin sonunda, ameliyattan sonra deri üzerindeki yer çekimi ve statik gerilim kuvvetlerin değişiminin etkisiyle ortaya çıkabilecek yara iyileşme problemleri (meme başında kayma, belirgin yara izleri vb.) olursa lokal anestezi altında yapılabilecek küçük girişimler ile düzeltilebilir.

    Meme küçültme operasyonları iz bırakıcı nitelikte operasyonlardır. Kliniğimizde, bu tür operasyonlar en az iz bırakacak tasarım uygulamaya özen gösterilmektedir. Meme küçültme ameliyatını takiben kişinin fiziki ve ruhsal durumunda çarpıcı bir düzelme izlenir. Memelerin büyüklüğünden kaynaklanan şikayetler hızla kaybolur, bu şikayetler yerini bir hafiflik ve rahatlık hissine bırakır.

  4. #54
    Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2014
    Mesajlar
    144
    Mentioned
    6 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    MASTOPEKSİ

    Meme, kadınlığı simgeleyen, erojen organlardan birisidir. Her kadın, estetik olarak güzel görünümlü memelere sahip olmak ister. Ancak gelişim geriliği ya da doğum sonrası kilo kaybı sonucu hacmini yitiren meme dokusu, üzerini saran derinin de bol kalması sonucu sarkık bir görüntü kazanabilir. Dolgunluğunu, diriliğini yitirmiş sarkık memelerin görünümünü mastopeksi ameliyatları ile güzelleştirmek mümkündür. Yeterli bir hacme sahip olmayan sarkık memeler için tek başına mastopeksi ameliyatı yeterli olmayabilir. Mastopeksi ameliyatı sadece memeyi şekillendirici, sarkıklığı giderici bir girişimdir, memeye hacim kazandırmaz. Bu gibi olgularda, mastopeksi ameliyatına ek olarak, hacim kazandırmaya yönelik meme protezi (silikon) uygulaması ile normal dolgunluk da sağlanmış olur.

    Ameliyatın tekniği memelerin sarkıklık derecesine göre değişmektedir. Hafif sarkıklığı olan olgularda meme başı normal pozisyonuna taşınır ve meme başı çevresindeki bollaşmış olan fazla deri çıkarılır. Bu teknik uygulandığında sadece meme başı çevresinde halka şeklinde bir ameliyat izi oluşur. Sarkıklık fazla ise ayrıca memenin alt yarısından da bollaşmış derinin çıkarılması gerekir. Bu durumda meme başının çevresindeki ameliyat izine ek olarak meme başından alt kenara doğru dikey olarak uzanan bir iz daha oluşur. Bu uygulamalar ile meme başı normal pozisyonuna taşınıp bollaşmış olan fazla deriler de çıkarılarak meme dik ve diri görünümünü kazanır. Aynı girişim sırasında memeye dolgunluk kazandırmak için silikon protezler de yerleştirilebilir. Ameliyatı takip eden yıllarda doğum yapıldığında süt bezleri ve süt kanalları zarar görmemiş olacağı için silikon protez uygulanan olgular da dahil olmak üzere herkes bebeğini emzirebilir.
    Çıkarılan deri alanı

    Ameliyat izlerinin
    şematik çizimi


    Ameliyatta uygulanan tekniğe bağlı olmaksızın açık tenli ve yara iyileşme fizyolojisi normal olan kişilerde kalan ameliyat izleri çok belirgin değildir. Ancak izlerin belirginliği yine de kişinin yaşına, genetik yapısına ve derinin yapısal özelliklerine göre değişebilir.

    Ameliyat, tam teşekküllü bir hastanede, genel anestezi altında yapılır, ortalama süresi 2-3 saattir. Hastanede kalış süresi 1 gündür. Ameliyat sonrası kişiyi rahatsız edecek derecede ağrı olmaz. Hissedilen ağrı, ağrı kesici ilaçlar ile rahatlıkla kontrol altına alınabilir. Yapılan ameliyatın etkisinden dolayı memelerde birkaç hafta süren ödem (şişlik) olabilir. Ameliyat izleri aylar içinde yavaş yavaş azalmaya başlayacaktır. Memenin tam şeklini alması ve yara izlerinin azalması için en az 6 ay gerekir. Bu sürenin sonunda deri üzerinde değişen statik kuvvetlerin etkisiyle ortaya çıkabilecek yara iyileşme problemleri (meme başında kayma, belirgin yara izleri vb.) olursa lokal anestezi altında yapılabilecek küçük girişimler ile düzeltilebilir.

    Mastopeksi ameliyatları daha dik, daha diri, daha dolgun bir göğüs şekli kazandırıcı niteliktedir, bu durum aynı zamanda kendinize olan güveniniz de arttıracaktır.

  5. #55
    Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2014
    Mesajlar
    144
    Mentioned
    6 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    MEME REKONSTRÜKSİYONU

    Meme kanseri, kadınlarda sık rastlanan kanserlerden bir tanesidir. Meme kanserlerinin tedavisi için uygulanan en temel yöntem cerrahi olup, memenin bir kısmının ya da tamamının alınmasından ibarettir. Cerrahi tedavi yöntemine ek olarak kanserin derecesine göre radyoterapi ve kemoterapi de tedaviye eklenen rejimlerdir. Cerrahi tedavi uygulanarak memesi alınmış bir kadın, kanser gibi bir hastalığa yakalanmış olmanın verdiği sıkıntısının yanı sıra kadınlığını simgeleyen bir organının kaybından dolayı da büyük bir ruhsal çöküntü içindedir. İlerleyen cerrahi teknikler sayesinde günümüzde memesini yitiren bir kadına yeni bir meme görünümünü kazandırmak son derece başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Bu tür operasyonların yapılabilmesi için cerrahi tedaviye ek olarak uygulanan radyoterapi ve kemoterapi gibi rejimlerin sonuçlanması beklenmelidir.
    TRAM flebinin tasarımı


    Göğüs bölgesine transfer edilmiş ve dikilerek adapte edilmiş karın dokuları, yeni oluşturulmuş meme başı


    Ameliyatın tamamlanmış hali


    Yeni bir meme görüntüsü birkaç değişik cerrahi teknik uygulanarak elde edilebilir. En sık uygulanan ve ilk tercih edilen yöntem, karın bölgesindeki yağ dokusunun, karın ön duvarını oluşturan kas ile birlikte, karından göğse doğru oluşturulan bir tünelin içinden geçirilerek göğüs bölgesine nakledilmesi şeklindedir (TRAM flebi yöntemi, bkz. yandaki şekil). Karın bölgesindeki yağ dokusu, göğüs dolgunluğunu yeterince oluşturabilecek miktardadır. Bu yöntemin iki avantajı vardır. Yabancı bir madde kullanılmaksızın kişinin kendi dokuları ile yeni bir göğüs oluşturulur ve kişi aynı zamanda karın bölgesindeki fazlalık oluşturan yağ dokusundan da kurtulmuş olur.

    Ameliyat tam teşekküllü bir hastanede ve genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık 4-5 saat sürer. Ameliyat sonrası hasta kendini iyi hisseder ve herhangi bir problemi olmaz ise 3 gün sonra evine dönebilir. Ameliyat hem göğüs, hem karın bölgesine uygulandığı için oldukça büyük bir ameliyattır, bu sebeple hastanın iyileşme süresi de aynı oranda zaman alır. Hastanın sağlık durumuna göre 10-15 gün evde yatak istirahatı önerilir. Bu dönemde kişi bir başkasının yardımını alarak ev içinde yürüyebilir, ihtiyaçlarını görebilir. Karındaki dokuların eksilmesine bağlı olarak karında gerginlik oluşur, bu durum ağrıya sebep olabilir. Karın bölgesinin gergin durmasına yol açan pozisyonlardan kaçınılması ağrıyı azaltır. Ameliyat sonrası karın bölgesinin gerginliğini azaltmak üzere sırt üstü ve bacakların karına doğru çekilerek yatılması, yürürken hafif öne doğru eğilerek yürünmesi önerilir. Ameliyattan 5 gün sonra banyo yapılabilir. İlk iki hafta sulu ve yumuşak gıdalarla beslenmesi ve öksürme, hapşırma bağırma ve ıkınma gibi karın içi basıncını arttırıcı hareketlerden uzak kalması önerilir. Hasta, ameliyattan 2-3 hafta sonra, herhangi bir problemi olmadığı takdirde, göğüs ve karın bölgesine yük binmeyecek şekilde yavaş yavaş günlük işlerini yapmaya başlayarak normal hayatına dönebilir ancak en az 6 hafta süre ile yoğun ve yorucu işlerden uzak kalması önerilir.

    Bazı hastalarda, daha önceden geçirilmiş karın bölgesi ameliyatları gibi sebeplerden dolayı TRAM flebi yöntemini uygulamak mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda kalıcı ya da geçici doku genişleticiler, alternatif yöntem olarak uygulanabilir (bkz. aşağıdaki şekil ). Doku genişleticiler, ihtiyaç duyulan bölgeye yapılan bir ameliyat ile deri altına yerleştirilen, ihtiyaca göre çeşitli şekil ve boyları olan, silikondan imal edilmiş malzemelerdir. Uygun şekil ve büyüklükteki doku genişletici, yerleştirilmesini takiben haftada birkaç kez bir enjektör aracılığıyla içi bir miktar serum ile şişirilir ve şişirildikçe derinin altında dolgunluk oluşturur. Şişirme miktarı, yerleştirilen doku genişleticinin hacmine göre ayarlanır. Şişirme süresi doku genişleticinin hacmine ve her seferinde içine verilen serum miktarına göre değişir, ortalama 2 aylık bir süredir. Bu sürenin sonunda göğüs bölgesinin meme şeklindeki dolgun görünümü kazanılmış olur. Kalıcı doku genişletici kullanılmış ise herhangi bir problem olmadıkça bir daha çıkarılmazlar. Geçici doku genişletici kullanılmış ise, yeterli dolgunluk sağlandığında ikinci bir ameliyat ile çıkarılıp, onun yerine meme büyültme amacı ile kullanılan silikon protezler yerleştirilir.
    Doku genişletici uygulaması


    Doku genişletici yerleştirilmiş durumu


    Doku genişletici yerleştirme ameliyatları, tam teşekküllü bir hastanede ve genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık 1-1,5 saat sürer. Ameliyat sonrası, hasta aynı gün ya da ertesi gün evine dönebilir. Ameliyattan 3 gün sonra banyo yapılabilir. Ameliyat sonrası rahatsız edici bir ağrı hissedilmez. Yaraların iyileşmesi için beklenen 10-15 günlük dönemin sonunda, doku genişletici 3-5 günlük aralar ile şişirilir ve 6-8 hafta içinde arzu edilen hacim kazanılmış olur. Şişirme işlemi ofis ortamında uygulanabilen bir işlemdir ve ağrılı değildir. Bu dönemde kişi, kendisini rahatsız etmeyecek şekilde günlük işlerini yapabilir. Eğer geçici doku genişletici yerleştirilmiş ise ikinci bir ameliyat ile çıkarılıp yerine kalıcı bir protez yerleştirilir. Bu ameliyat da tam teşekküllü bir hastanede ve genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık 1-1,5 saat sürer. Ameliyat sonrası, hasta ertesi gün evine dönebilir. Ameliyattan 3 gün sonra banyo yapılabilir. Ameliyat sonrası rahatsız edici bir ağrı hissedilmez. Kişi 1 hafta içinde günlük hayatına dönebilir. Ancak ilk 1-1,5 ay yoğun ve yorucu işlerden uzak kalması önerilir.

    Gerek TRAM flebi yöntemi ile gerekse doku genişleticiler kullanılarak arzu edilen şekil ve büyüklükte yeni bir meme görüntüsü elde edildiğinde, eksik kalan meme başı görünümünü oluşturmak için ek bir cerrahi işlem gerekir. Meme başı görünümü oluşturmak için birbirinden farklı pek çok yöntem vardır. Bu yöntemler hasta ile tartışılarak kendisi için en uygun olanına karar verilir. Geçici doku genişletici yerleştirilen kişilerde, kalıcı protez yerleştirilmesi için uygulanan ikinci ameliyatı sırasında meme başı oluşturmaya yönelik girişim de aynı anda yapılabilir.

    Bu tür teknikler uygulanarak oluşturulan yeni meme, sağlam olan diğer meme ile aynı şekil ve büyüklükte olmayabilir. Sağlam olan diğer meme ile tamamen aynı şekil ve büyüklükte yeni bir meme oluşturmak, hem teorik olarak, hem de teknik olarak oldukça zordur. Hastanın böyle bir beklenti içine girmemesi önerilir. Ancak her iki meme arasında şekil ve büyüklük açısından belirgin bir fark göze çarpıyorsa, bu farkı azaltmak üzere, sağlam olan memeye cerrahi bir girişim uygulanarak, yeni oluşturulan meme ile benzer bir şekil kazandırılabilir. Meme rekonstrüksiyonu, kaybedilmiş bir organın tekrar oluşturulmasının yanı sıra kişinin psikolojisinin düzelmesini ve özgüvenini tekrar kazanmasını da sağlar.

  6. #56
    Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2014
    Mesajlar
    144
    Mentioned
    6 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    LIPOSUCTION

    Liposuction, lipoplasti, suction lipektomi gibi terimler aynı işlemi adlandırmakta kullanılır. Liposuction, vücudun belli bölgelerinde birikmiş olan yağ dokularının küçük bir delikten bir kanül kullanılarak vakum ile dışarıya alınmasıdır. Lipofilling ve lipoinjection yağ dokusunun, injeksiyon yolu ile dolgu yapılması anlamındadır. Liposculpture ve liposhaping terimleri, liposuctiona ek olarak lipofilling ile yağ dokusunun şekillendirilmesini ifade eder. Bu tür girişimler, kişinin kilo vermesini sağlayıcı nitelikte değildir, şişmanlık tedavisinde uygulanmaz. Amaç vücudun belli bölgelerindeki yağları alarak vücut hatlarını düzgün hale getirmektir.

    Yeterince diyet ve egzersize rağmen eritilemeyen yağ dokularının liposuction yöntemi ile alınışından sonra, vücut bu bölgeleri tekrar eski haline getirecek şekilde yağ hücreleri oluşturmaz, yani sonuç kalıcıdır. Ancak ameliyattan sonra kilo alımı söz konusu olursa vücutta genel bir yağ birikimi oluşur, sadece ameliyat yapılan bölgelerde özel bir birikim oluşmaz. Vücutta fazla yağ birikimi olan herhangi bir yere uygulanabilir. Genel olarak uygulama yerleri, yanaklar, çene altı, boyun, kolların üst kısmı, göğüs, sırt, bel, karın, kalça, basen, uyluk ve dizlerin iç yüzüdür.
    Liposuction bölgeleri

    Ameliyat, özel bir durum olmadıkça genel anestezi altında ve tam teşekküllü birhastanede yapılır. Uygulamanın başında, yağ alınacak bölgelere özel solüsyonlar injekte edilir, bu sayede ameliyat sırasında kan kaybı hemen hemen hiç olmaz ve ameliyat sonrası ağrı hissi azalır. Deri üzerinde açılan delikler sadece kanülün girebilmesine yetecek kadar olup genellikle 3-5 mm uzunluktadır ve kıvrım yerleri ya da mayo içi gibi gizli kalan yerlerden giriş tercih edilir, birkaç dikiş ile kapatılır ve birkaç ayda fark edilmez hale gelir.

    Ameliyattan sonraki ilk saatler hafif ağrı hissedebilirsiniz ki bu ağrı, ağrı kesiciler ile kontrol altına alınabilir. Ameliyattan birkaç saat sonra bir kişinin yardımını alarak ayağa kalkıp yürüyebilirsiniz. Ek bir ameliyat uygulanmamış ve çok yüksek miktarlarda yağ alınmamış ise aynı gün hastaneden çıkabilirsiniz. İstirahat halindeyken ağrı hissetmezsiniz, ancak ameliyat olduğunuz bölgeye dokunulduğunda ya da hareket halindeyken ağrı duyabilirsiniz. Hissedeceğiniz bu ağrı rahatsız edici nitelikte şiddetli bir ağrı değildir. Ameliyatın ertesi günü ayağa kalkıp yürürken belki yardıma ihtiyacınız olabilir, ancak 2 gün sonra hiç yardımsız bir şekilde yürüyüp hafif aktivitelere katılabilirsiniz, hatta yorucu ve yoğun olmamak koşulu ile işinize bile başlayabilirsiniz. Yapılan girişimin yan etkilerinin en aza indirilmesi için kısa sürede normal aktivitenize ulaşmanızda yarar vardır ancak yoğun ve yorucu aktivitelere başlamak, iyileşme süreciniz gereği birkaç haftayı bulur.

    Ameliyattan sonraki dönemde ameliyat olduğunuz bölgelerde morarma, şişkinlik, gerginlik, kaşıntı ve çekilme hissi olabilir, bunlar normaldir. Ameliyatın doğal bir sonucu olan ödem (şişlik), size hiç incelme olmamış hissi verebilir. Ödem ilk birkaç hafta içinde azalır ve gerçek vücut hatlarınız yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar. Ödemin azalmasıyla ameliyat olduğunuz bölgelerin dokunduğunuzda normalden daha sert olduğunu hissedebilirsiniz. Bu durum yara iyileşmesinin doğal bir sonucudur. Ameliyat sonrası ortaya çıkabilen morarmaların kaybolması ortalama 3 hafta sürer. Bu dönemde ilk 4 hafta korse ya da sıkı çorap giymeniz, dokuların vücudunuz üzerine oturması ve şekillenmesi açısından çok önemlidir. Ödemin tamamen geçmesini takiben dokuların normal kıvamını kazanması ortalama 3 ayı bulur.

    Bu girişimin sonunda vücut hatlarınızda kalıcı ve çarpıcı bir düzelme sağlanır. Hiçbir zaman düzelmeyeceğini düşündüğünüz, psikolojik olarak rahatsız eden ve egzersizlerle düzeltemediğiniz görünümünüz yeni bir şekil kazanacaktır.

  7. #57
    Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2014
    Mesajlar
    144
    Mentioned
    6 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    YÜZ İSKELETİ CERRAHİSI

    Yüz kemiklerinin şekli, insanların yüz ifadesini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Yüz kemiklerindeki şekil bozuklukları yüzün görüntüsünde ciddi bir bozukluk oluşturduğu gibi çene kemiğindeki deformiteler çiğneme sorunlarına da yol açabilir.

    Yüzün kemik iskeletine yönelik yapılan kraniofasial cerrahi girişimleri:

    Alın kemiği şekillendirilebilir. Çökük alın kemiği dolgunlaştırılabilir ya da dolgun olan alın kemiği normal şekline getirilebilir.

    Elmacık kemiklerine yapılan girişimler ile elmacık kemikleri öne, geriye, sağa ve sola alınabilir, dolgunlaştırılabilir.

    Alt çene ya da üst çenenin pozisyonunun bozukluğuna bağlı olarak alt ve üst dişler birbirleriyle karşılıklı olarak düzgün temas etmeyebilir ve çiğneme bozuklukları görülebilir, böyle durumlarda çene kemikleri normal pozisyonlarına getirilebilir. Üst çene ve/veya alt çene öne, geriye, sağa, sola, yukarıya ya da aşağıya alınabilir.

    Alt çenenin ucu normalden büyük ya da küçük olabilir. Bu durumda çene ucunun ölçüleri yüz ile uyumlu olacak şekilde değiştirilebilir.

    Yüz kemikleri asimetrik olarak gelişmiş olabilir, asimetriyi düzeltici nitelikte girişimler yapılabilir.

    Yüz kemiklerinin şekli değiştirilerek erkeksi bir yüze kadınsı, kadınsı bir yüze erkeksi görünüm de kazandırılabilir

  8. #58
    Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2014
    Mesajlar
    144
    Mentioned
    6 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    YAĞ İNJEKSİYONU

    Yağ injeksiyonu, lipoinjection, lipofilling gibi terimlerin anlamı birbirine yakın olup, bir bölgeden alınan yağ dokusunun bir başka bölgeye dolgu yapma amacı ile kullanımını ifade eder. Yağ injeksiyonunun başlıca uygulama alanları, vücut hatlarını düzeltmek, yüzdeki yaşlılık çizgilerinin belirginliğini azaltmak, dudakları dolgunlaştırmak ve zayıf yüzlere daha dolgun bir görünüm vermektir.

    Vücut hatlarındaki düzensizlikler, vücudun normal yapısından, bazı doğumsal ve edinsel hastalıklardan ya da liposuction ile kontrolsüz bir şekilde yağ dokusu alınışından kaynaklanabilir. Vücudu saran yağ dokusundaki herhangi bir sebepten kaynaklanan zayıflık ya da eksiklik vücut hatlarında da düzensiz bir görünüm oluşturur. Yağ injeksiyonu (ya da lipofilling) uygulamaları ile yağ dokusunun eksik ya da zayıf olduğu bölgelere, yağ dokusu ile dolgu yapılarak daha düzgün bir görünüm kazandırılabilir.

    Yağ injeksiyonu yüz bölgesinde en sık olarak yaşlılığa bağlı belirginleşen yüz çizgilerini hafifletme amacı ile uygulanır. Bu uygulama, nedeni ortadan kaldırmaya yönelik değil, görüntüyü iyileştirmeye yönelik bir uygulamadır. Yüzdeki çizgilenmeler yaşlandıkça ortaya çıkar. Yaşlanma süreci hiçbir şekilde durdurulamaz, engellenemez ve sonuç olarak yüzdeki dokular sarkmaya başlar. Dokuların sarkması ile oluşan çizgilenmeler ve katlanmalar, ancak yüz germe ameliyatları ile düzeltilebilir, yağ injeksiyonu ise bu görünümü sadece kamufle edici niteliktedir. Yağ injeksiyonu işlemi, yüz germe ameliyatları ile kombine edilerek her ikisi de bir arada uygulanabilir. Kombine girişimlerde, yağ dışında, yapılan ameliyattan artan dokuları da kullanabilme imkanı olduğu için doku injeksiyonu da yapılabilmektedir. Kombine girişimlerde elde edilecek sonuçlar çok daha çarpıcıdır.

    Yağ injeksiyonu, tüm yüze ya da sadece dudaklara daha dolgun bir görünüm kazandırmak için de uygulanabilir. Yüzü zayıf görünen kişilere yanak, ağız çevresi ve çenesine yapılan injeksiyonlar ile daha dolgun bir yüz görünümü verilebilir. Aynı şekilde sadece dudakların dışarıdan görünen kısımlarının içine yapılan injeksiyonlar dolgun bir dudak görünümü verir.

    Yağ dokusu dışında, yüz bölgesinde kullanmak üzere dolgu için üretilmiş collagen, silikon gibi hazır preparatlar da mevcuttur. Bu gibi hazır preparatlar, uygulanışından sonra geç dönemde olumsuz sonuçlar doğurmasından dolayı gün geçtikçe daha az kullanılır hale gelmiştir. En güvenilir teknik, kişinin kendi dokularının kullanıldığı tekniktir.

    Yağ injeksiyonu için kullanılacak yağ dokusu liposuction işlemi ile elde edilir. Yağlar, liposuction tekniği ile vücutta yağ dokusunun fazla olduğu herhangi bir bölgeden alınabilir. Alınacak miktar, injeksiyon yapılacak doku miktarına göre değişir. Girişim, yapılacak işlemin büyüklüğüne bağlı olarak lokal ya da genel anestezi altında planlanır. İyileşme süresi, yapılan girişimin niteliğine göre değişir. Ameliyattan sonra rahatsızlık verecek derecede ağrı şikayeti olmaz, injeksiyon bölgesinde hafif ödem (şişlik) ve morarma oluşabilir, ödem ve morarma 7-10 gün içinde kaybolur. İnjeksiyon sonrası ilk injeksiyon yapılan yağların yaklaşık yarısı vücut tarafından emilir, kalan yağ miktarı ise kalıcıdır. Doku injeksiyonu yapıldığında, vücut tarafından emilim oranı ise çok daha azdır.

  9. #59
    Painfully - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Forum Üyesi
    Üyelik tarihi
    04.Şubat.2014
    Mesajlar
    144
    Mentioned
    6 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    SAÇ EKİMI

    Saç dökülmesine neden olan birçok faktör vardır. En sık karşılaşılan saç kaybı şekli, tıbbi olarak androjenik alopesi adı verilen ve cinsiyet hormonlarının etkileri ile ortaya çıkan erkek tipi saç kaybıdır. Androjenik alopesi dışında yanık, travma ve bazı hastalıklar sonucu da saç kaybı ortaya çıkabilir.

    Saç kaybı genellikle ya başın tepe kısmından, ya da alın bölgesinde şakak üstlerinden başlar ve zamanla başın önce tepe kısmına, daha sonra da arka kısımlarına doğru genişler. Son aşamada sadece dökülmeye karşı en dayanıklı bölgeler olan kenar kısımları ve ense bölgesinde saç kalır. Bu bölgelerdeki saçlar, cinsiyet hormonlarının saçlar üzerindeki etkilerine karşı daha dirençlidirler. Dirençli bölgelerdeki saçların da dökülmesi tam bir saç kaybına yol açar ki, bu durum son derece ender rastlanan bir durumdur. Saçların, başın her bölgesinde dökülmeye farklı derecelerde direnç göstermesinin nedenleri ise net olarak bilinmemektedir.
    Saç çizgisinin belirlenmesi


    Enseden alınan şaçlı deri


    Tek tek ayrılmış saç telleri


    Ekim işlemi

    Saç kaybını önleyen ya da dökülen saçların yerine yeniden saçların çıkmasını sağlayıcı nitelikte kesin çözüm üreten tıbbi bir tedavi henüz geliştirilmemiştir. Ancak cerrahi olarak uygulanabilecek bazı yöntemler ile bu sorun giderilebilir. Uzun yıllardır alopesinin cerrahi olarak giderilmesine yönelik birçok teknik geliştirilmiştir. Bu tekniklerin büyük bir kısmı günümüzde uygulanmamakta olup, son yıllarda, en modern ve en yeni teknik olan mini ve mikro greft yöntemi popüler hale gelmiştir.

    Kliniğimizde saç ekimi için en modern ve en doğal görünüm kazandıran mini ve mikro greft tekniği uygulanmaktadır. Mini ve mikro greft yöntemi, çok olan yerden alıp az olan yere transfer etme esasına dayanır. Saçların dökülmeye karşı en dayanıklı olduğu ense bölgesinden 1.5-2 cm. genişliğinde ve 10-12 cm. uzunluğunda şerit şeklinde, içinde saçları da içeren bir deri çıkarılır. Şerit şeklindeki derinin çıkarıldığı alan, karşılıklı deri kenarlarının birbirine yaklaştırılarak dikilmesi ile kapatılır. Çıkarılan saçlı deri, operasyon ekibi tarafından her birinin içinde 1-6 saç teli kalacak şekilde, sayısı yüzlerce ya da birkaç bin olacak kadar ince ince doğranır. 1-2 saç teli içeren parçalara mikro greft, 3-6 saç teli içeren parçalara mini greft adı verilir. Doğrama işlemi tamamlandığında ekim yapılacak bölgeye küçük çaplı delikler açılır, mini ve mikro greftler açılan delikler içine yerleştirilerek ekim işlemi tamamlanır.

    Operasyon, lokal anestezi altında, işlem yapılacak bölge uyuşturularak yapılır. Ekim yapılacak alanın genişliğine göre 3-6 saat sürebilir. Ekim yapılacak alan geniş bir bölge ise ilk yapılan ekim bazen yeterli olmayabilir, böyle durumlarda 2 ya da 3 seanslı operasyonlar planlanır. Kişi, operasyonun bitiminde evine dönebilir, hastane bakımı gerektirecek bir işlem değildir. Operasyonun ardından kişiyi rahatsız edecek derecede ağrı olmaz, hissedilen ağrı, ağrı kesici ilaçlar ile rahatlıkla kontrol edilebilir. Kişi, ameliyattan 4 gün sonra banyo yapabilir.

    Ekim yapılan saçlar, canlılıklarını korurlar. Normal saçlar gibi uzarlar. Ancak operasyondan sonraki ilk birkaç hafta içinde ekilen saçlarda geçici bir dökülme olabilir, ancak bu dökülmenin ardından aynı noktalardan yeni saçlar çıkacaktır. Saçların tekrar çıkması ve normal uzama sürecine girmesi yaklaşık 6 ay zaman alır. Ense bölgesinden alınan saçlar, dökülmeye karşı dirençli oldukları için, ekim yapıldıktan sonra da bu özelliklerini korurlar, yani ekilen saçlar kalıcıdırlar. Ekim yapmak için saçlı derinin alındığı ense bölgesinde ise dışarıdan bakıldığında saçların arasında kaldığı için fark edilmeyen ince bir çizgi şeklinde iz kalır.

  10. #60
    Nina ∞ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Üyelik tarihi
    02.Şubat.2014
    Mesajlar
    1,895
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Docteur Operatör Pain Fistik :D qfsdbvsjfqk


Sayfa 6 Toplam 7 Sayfadan BirinciBirinci 1234567 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 4 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 4 misafir)

Benzer Konular

  1. Yazın estetik yapılır mı? Estetik İçin en Uygun Zaman
    Konu Sahibi BOZKURT21 Forum Plastik Estetik Cerrahi
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 10.Mayıs.2017, 23:52
  2. Cevap: 0
    Son Mesaj : 21.Mayıs.2015, 18:23
  3. Estetik diş hekimliği
    Konu Sahibi BOZKURT21 Forum Ağız Diş Sağlığı
    Cevap: 9
    Son Mesaj : 11.Nisan.2015, 01:21
  4. Estetik Ben aldırma
    Konu Sahibi aRZuU Forum Genel Bilgiler
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 01.Mart.2014, 15:47
  5. Estetik Diş
    Konu Sahibi aRZuU Forum Ağız Diş Sağlığı
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 12.Şubat.2014, 01:35

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
gaziantep escort bayan gaziantep escort sesli sohbet seks hikaye onwin venüsbet giriş tipobet365 sahabet karabük escort ordu escort kars escort kocaeli escort izmit escort edirne escort ısparta escort karabük escort manisa escort adana escort
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort istanbul escort avrupa yakası escort çapa escort şirinevler escort avcılar escort beylikdüzü escort