Bazı özel durumlar vardır ki bunlar insan hayatını derinden etkiler. Birden hayata bakış açısı değişir, her şey daha güzel bir hale dönüşmüştür sanki. Daha önce dinlenmiş ama beğenilmemiş şarkılar çok daha güzel gelir kulağa, midede sanki kelebekler uçuşuyormuş gibi bir his belirir ruhi olarak. Tüm bu heyecan patlaması bir duygunun var oluşunun, doğuşunun habercisidir. Bu duygu ki her insanda bulunur, en taş yüreklisinin bile yüreğinin derinliklerinden tutup çıkartabiliriz. Bahsetmiş olduğumuz bu duygunun ismini sevgi olarak, aşk olarak koyabiliriz. İnsan âşık olduğu zaman her şey birden bire değişir. Sürekli şarkı söyleme, gezme dans etme, o mükemmel insanı görme isteği kemirir beyni. Bir de aşkın olmazsa olmazı vardır ki o da içten geçen her şeyi kâğıda dökme hali / evresi olarak bilinir hak arasında. İnsanlar böyle zamanlarda çok yoğun duygular yaşadıkları için doğal olarak da içinde yaşadığı olayları tutamazlar, kendilerinden taşar ve kâğıda dökülürler. Böyle yazılar genel olarak şiir olarak isimlendirilir. Bahsedilen konu aşkla ilgiliyse de, yani şu anda bahsettiğimiz türde olduğu zamanlarda da aşk şiiri denir bu eserlere.
Aşk şiiri çok eski bir geçmişe dayanmaktadır. İnsanın içinde var olan duygulara hitap etme gücüne sahip olduğu için de şiir türleri arasında en çok bilineni, en çok sevileni ve en çok söyleneni olarak kabul görmektedir. Bu tür, aynı zamanda ismiyle de bağdaştırılacağı üzere aşkı temsil etmektedir. Sevgilinin kulağına güzel bir aşk şiiri fısıldamak yapılması muhtemel olan en güzel jestlerden bir tanesidir. Ya da yine sevgiliye bir aşk şiiri yazmak, karşı tarafta pek belirgin duygular yoksa bile bu durumun kırılmasına olanak sağlar. Yani bu şiirler ile karşıdaki kişinin kalbi yumuşayabilir ve belki de sonrasında uzunca yıllar sürecek mutlu bir beraberliğin başlangıcı olabilir.
Günümüzde herkesin bildiği, en çok satın alınan, en çok okunan, en çok paylaşılan ve benzer niteliklerle en üst sıralarda bulunan şiir kategori eserlerine bakacak olursak her zaman ilk sırada aşk şiirleri gelmektedir. Günümüzde bu türe gönül vermiş değerli şairlerimizin yanı sıra özellikle de aşk ve bağımsızlık konusunu işlemiş olan Nazım Hikmet Ran'ın ve daha birçok büyük üstadın aşk şiirleri dilden dile dolaşmaktadır. Yine bu türden doğmuş olan ayrılık, hasret ve özlem gibi temalar da okuyucunun en derinden etkilendiği, en çok tercih ettiği eserler arasında yer almaktadır.