“Bir şeylerin değişmesi için önce kendinizi değiştirmelisiniz!” derdi bilge peki dünün bugünden farkı neydi. Değişikliğe kendini tekrarlayan aynı eylemler üzerinden varılabilir miydi? Hep ters gidiyordu ve ne kadar dilersen dile gerçek olmanın yakınından bile geçmiyordu hayaller. Çok basitti dedikleri sana; her şey inandırıldığın doğrulardan ibaretti sözde ama biliyordun sağlamasını yaparken hayat bu kadar basit değildi yaşamak. Bir yerde sorun vardı. Yolun budur diye önüne serilenleri kat ettikçe anladın bir yere varılamıyordu bu yönden. Daha fazla karmaşa daha fazla yalnızlık ve daha fazla haksızlık. Tek başına kaldığını düşünmenin verdiği rahatsızlık seni her gün daha da hasta ederken, üzerlerine biçilmiş rollerin hakkını vermeye çalışanların dünyasında yetimsin; daha ne kadar gizleneceksin kendinden, bulduğunu sandığın her cevap daha fazla soruya gebeyken. Şimdi ben sorsam sana tek başına parça parça ama koskoca bir bütünün içinde tek bir parça olma hayallerini nerede bıraktın. Anla; anlamak insan olmanın gizemine giriş anahtarı olacak...
Ve Monad tüm bu hengamenin içinde farklı bir düşünce. “Olağanüstülüğü sıradanlığın içine saklı bir güne uyandığında aynaya baktı. Kayıp milyonlarca insan işte tam orada yüzleşmek için bekliyordu. Anlamak silahına kurşun niyetine sürülmüş suallerle vurulduğunda; her bir yansıma ters çevirdikleri soru işaretinde asarak yok etti kendini. “Bire” özlem duyan kırıkları bilincin bağımsız birbirinden ve bir o kadarda muhtaç salınırken boşlukta; içindeki sesin ezelden beri yankılanan nefesi ele geçirdi tüm sebepleri mırıldanarak kendi kendine. “Merak etme fark etmeyecek kimse gidenleri ve elbet duyanlar yeni oyunun kurallarını bilerek dönecek geri”.
Monad görünüşünde bir romandır ama içeriğinde çok daha fazlasıdır. Bir okuyucu yorumuyla özetlersek:
"Her okur gibi bende ilk önce arka kapak yazısına dikkat ettim. Ve daha ilk paragrafta yazan "Verilecek tek bir cevabınız olsa hangi soruyu sorardınız?" soruyusuyla kısa süreli bir afallama yaşadım ardından Olağan üstülüğü sıradanlığının içine saklı bir güne uynanların hikayesini okumaya başladım gerçekten de arka kapak yazısının son paragrafında yazan kafkavari bir sorgulama olup olmadığının merakıyla. Karakterleri ya da hikayeyi özetlemeye çalışarak sizi hikayenin bütününe yayılmış gizem ve merak unsurundan yoksun bırakacak değilim. O yüzden şöyle izah edebilirimki farklı ve orjinal bir felsefi bakış açısını karakterlerin hikayeleri içine çok güzel işlemişler. Sürekli bir aksiyon hali de sıkıcılıktan arındırmış romanı. Yer yer romantik öğeler ve uçuk fikirlerde bulunuyor. Anlayacağınız 427 sayfayı bitirdiğimde iyi ki okumuş dediğim bir roman oldu Monad. Bugüne kadar aklıma gelmeyen soruları sordurdu bana sorgulattı en başından sonuna kadar tüm hayatımı ve dudağımın kenarında oluşan düşünceli bir tebessümle keşke devamı olsaydı sorusu geldi aklıma çünkü aynılaşan edebiyat dünyasında farklı bir şeyler okumak istiyor insan...Uzun lafın kısası biraz sizi biraz beni biraz kendilerini anlatmışlar ama en çok bir hayalden doğan umutlarına sarılmışlar..."
************************************************** ************************************************** ************************
Romanı internet üzerinden kitap satışı yapan tüm sitelerden temin edebilirsiniz.