Yalnızlık bazen sessizliğin sesini dinlemekle olmaz! Kirpiklerinin ucunda asılı olur insanın geceleri. Yüreğindeki sevgileri, çokça sunulan özünde sevgisizlik yatan teranelerin üzerine yorgan misali serer insan. Yaşamayı gönül verdikleriyle süsleyip de sever o vakitlerde…
Sahte olmayan tüm boyutlar akılda , geçmişini ya da sevdalarının tümünü yaşama sunar. Sunar, tabii sunar da siyahtan daha zifiri korkular arasında kaybolur doğrular… Isınamadan çalar insanoğlu tüm güneşlerini gönül verenin,güvenenin gözlerinin ta içerisine bakarak…
Artık şafaksız bir selam kalır sabahlara,efkarında katmerli suskunluklar barındırır…Her kalabalıktan kaçışında kaybettiği hecelerini arar birer birer,usanmadan…
Bilir ki en derinlerdedir doğru kelimeler! Yanında biriken yalancı kelimelerin inadına!
Yalnız Kurt koyar sonra da adını gönül veren , kendi kendisine bir anda!
Vah Yaşam! Ah be Dünya ! Of kahpelikleri hatırlatan katran karası geceler ;
Bana benden baskınken bakışlarım, neden ödülsüzdür vefam ve inancım?!!
Koparmayacaksanız kasırgalar , uğramayın artık limanıma, çok sürmeyecekse ömrünüz girmeyin bu yüreğe öyle destursuz ! Titretmeyecekseniz yüreğimi sonsuz bağlılığınızla değmeyin hislerime, inancıma…
Olacaksanız ayak izi yollarıma ardım sıra !
Hoş geldiniz Yalnızlığıma !