İki günde tanıdığın kadına/adama aşkım diyorsun. Eskiden böyle miydi? İllaki değildi, şarkılardan anlaşılacağı üzere daha bir duruydu aşk. Masumdu. Şimdiki aşkların içinde ihanet, entrika, kin vs. her türlü şeytansı duygular barınıyor. Halbuki aşk cennetten çıkma değil midir? Kar gibi pak ve masum olmalı aşk.
Aşk insanı değiştirir. Aşık adam yete tükürmez, çöp atmaz, güzel giyinir. Aşık kadın, bakımlıdır, biraz itaatkâr ama olması gerektiği kadar gururlu ve mağrur. Zamane aşkları öyle değil ki, tatlı bir telaş ya da saman alevi. Kıvılcım olur, yangına dönüşür, bir anda biter..
Aşk zaten kavuşamamaktır. Vuslata erince aşk solar gider. Aşk O'nda hep yeni şeyler aramaktır. Her güne ilk gün gibi başlayıp, son gün gibi veda etmektir. Karşılıklı tavizler vermektir.
Aşk'a İtalyan'lar demiş ki, "Aşk yunanların seksi bedavaya getirmek için uydurdukları şeydir." Fransızlar'da kızmış İtalyan'lara "Kalbin aklını anlamaya aklın aklı yetmez" demişler. Aşk peki bize göre ne? Aşk sanırım bize göre biraz ayıp bir şey. Belki de Aşk'a bizde İtalyan'lar gibi bakıyoruz. Zalimce masum kelimelerin arkasına saklanıyoruz. Suç sadece erkekte değil tabi ki. Erkekten daha beter kadınlar da yok değil.
"Pek çok iyi adam bir kadın yüzünden köprü altını boylamıştır." devam eder Charles Bukowski Kadınlar kitabında "Kolay değildir kadınlarla baş etmek, hayatınızın altüst olması kaçınılmazdır. Bir kadın sizi kamyonun altında süründürüp üstünüze balgamı atıp yoluna devam edebilmiştir."
Aşk çoğu zaman değişir yaşayana ve yaşatana göre.