Kızıltoprak'ta istasyon civarında yaşayanlar ona Cahide Anne derlerdi.
Burhaniye'de doğmuş, Kurtuluş Savaşı'nın sıkıntıları ile yaşamış, Mustafa Kemal'i görmüştü.
Önce izmir'de, sonra Akçay'da yaşarken, eşinin CHP'li olduğu düşünüldüğü için Akçakale'ye sürülmüşlerdi.
Kızıltoprak'tan başka Derebaşı, Moralı, Pozantı, Yenice, Misis, Fevzipaşa istasyonları da onu tanımıştı.
"Bir Yastıkta Kırk Yıl" programında Halit Kıvanç'ın konuğu olmuş ve "şimdi… şöyle…" diye başlayarak yaşadıklarını anlatmıştı.
Hiç çocuğu yokken, yardım ettiği yaşlı teyzenin ona söylediği, "Allah seni kızlarına komşu yapsın." cümlesi programdaki en önemli cümleydi ve dilek yerine gelmişti.
Kırk yaşından sonra çocukları için örgü makinesi öğrenmiş ve kazandıkları ile onların okumasını sağlamıştı.
Tarih Vakfı'nın "Tarihe 1000 Canlı Tanık" projesinde önemli bir kişiydi ve bu söyleşi hâlâ yayınlanıyor.
"Telgrafın tellerine kuşlar mı konar" şarkısını çok severdi, demiryolunun yanından geçen telgraf direklerine hasretle bakarak mırıldanırdı.
Demiryolları, istasyon ve tren gürültüsü hayatının her anında hep yer almıştı.
İstasyon mu, tren mi, yol mu, yolcu mu olmalı; kimsenin bilemediği gibi o da bilememişti.
Geride çok sevdiği ve kendisini çok seven sayısız dostu ile 6 çocuk, 14 torun, 6 torun çocuğu bırakmıştı.
Tarih yazmadı, tarih yapmadı, tarihe geçmedi; ama tarihin içinden kimseye ödün vermeden yaşayarak geçti.
O, benim annem Cahide Eren'di, her anne gibi değerli, sevgi ve bilgi dolu
Alıntı