Kısa kollu gömlekler yerine uzun giyip, kolları kıvırın.
Biraz "şıklığı" ön plana çıkarmak adına ayakkabıları temiz tutun ve mümkünse parlattırın.
Daha profesyonel görünmek adına yakanızın durumuna biraz daha dikkat edin. İkisi arasında çok fark var.
Şüpheye düştüğünüz an, her yere uyacak koyu lacivert - gri renkleri uyumunu kullanmaktan çekinmeyin.
Kesinlikle ama kesinlikle alışveriş yaparken üzerinize uyan kıyafetler alın.
Babalarımızın öğrettiği "ayakkabı-kemer" uyumu kuralına uymayı unutmayın. Çok basit, ayakkabıyla kemer aynı renk olursa, müthiş bir uyum yakalayabilirsiniz geri kalan kıyafetinizde.
Koyu renkli ve olabildiğince kaliteli, eskimemiş iç çamaşırı giymek.
Kesinlikle tırnaklarınızı düzenli kesin.
Nemlendirici kullanın.
El bakımınızı asla ihmal etmeyin.
Bir adet "dil temizleyicisi" alın.
Saçma sapan yerlerde tüyleriniz çıktıysa, cımbızla alın.
Vahşi kaşlarınızı evcilleştirin
Kulak kıllarını da unutmayın!
Tıraş köpüğünüzü mümkünse ekstra fazladan bir 5 dakika daha suratınızda tutun.
Eğer bıyık kullanıyorsanız, üst dudak hizanızı korumaya dikkat edin, dudaklarınız kapanmasın, konuşurken ne dediğinizi anlayalım.
Boyunda çıkan tüyleri almayı unutmayın.
Nefesiniz kokuyor mu kokmuyor mu emin değil misiniz? Bileğinizi yalayın.
Biraz garip bir öneri evet, ama eğer nefesinizin kokup kokmadığını test etmek istiyorsanız, bileğinizi yalayın ve koklayın. Duruma göre nane şekeri alırsınız
Hımbıl gibi durmayın
Kendi "imza kokunuz"u belirleyin.
Herkes tarafından kullanılanları bir kenara koyun ve adam gibi parfüm ya da deodorant belirleyin, ve ona sadık kalın. SİZ gibi koksun.
Ama doğru düzgün ve yeterli kullanın.