Evleniyorsunuz. Allah mesut, bahtiyar etsin. O günü ölümsüzleştirmek lazım, haliyle fotoğraf çektireceksiniz. Klasik pozlardan sıkıldınız, biraz renk getirmek istiyorsunuz olaya. Hah! İşte burada bir durun ne olur, bir düşünün. O günün mutlu, eğlenceli, epeyce de şaşkın ruh haliyle verdiğiniz bu karar işgüzar ve provakatif bir fotoğraf sanatçısı ile birleşirse sonradan pişman olabilirsiniz. O an fotoğrafçınızın gazına gelip “Hadi, bir de böyle, olmadı şöyle” derken derken bakın başınıza neler geliyor.
Bu örnekte fotoğraf sanatçısı ne anlatmak istiyor? Damat çiçekleri neden geri almak istiyor? O ayağa yapışan diğer adam kime beni bırakıp gitme diyor? Ve en önemli soru: Neden bugünü böyle bir fotoğrafla anımsamak istiyorsunuz Allah aşkına?
Fotoğraf sanatçısı burada “Gelinin eski sevgilisinden bu fotoğraf için rüşvet aldım” diyor. Gelinin bu işe ne dediğini, hep beraber ne içtiklerini biz de sizin kadar merak ediyoruz.
Burada sanatçımız “Uçmayı biliyorsan düşmeyi de bileceksin”i fotoğraflamak istemiş. Umarız damat düşmeyi biliyordur sahiden de.
Bu siyah-beyaz sanatsal çalışmanın “Düğün mü Cenaze mi?” isimli korku filmi çekiminden bir kare olmasını ümit ediyoruz. Gelinin ayakkabısının altına 666 yazılmış, büyütüp baktık. Düğünün videosunu tersten izlemeyi de istiyoruz.
İyi niyetli ama biraz heyecanlı bir fotoğraf sanatçısıyla karşı karşıyayız. Burada sanatçının yapabileceği tek şey, odaklandığı objenin dışında da kadraja ne girdiğine dikkat etmek aslında. Canımız bizim, ilk işi olsa gerek.
Büyük ihtimal aynı fotoğrafçının eseri. Kadraj diyoruz alooo. Baksana bi arkada ne var?
Bu Ruslar ayran içmiyor, böylece sanatsal yaratıcılıkları gelişiyor. Başka ne diyelim bilemedik bu fotoğrafı çeken sanatçıya.
“Gülümseyin çekiyorum. Olmadı, bi daha” cümlesinin on beşinci tekrarından bir sonraki kare. E, sanatçı da haklı, damat da. Olmayınca olmuyor işte. Fakat gelinin vakur duruşuna hayran kaldık.
Hanımlar! İşte bu yaratıcılıktır! Sanatçı burada “Allah da sizi bildiği gibi yapsın” diyor.
Bir fotoğraf sanatçısı elbette ortamdaki her türlü malzemeyi en özgün şekilde kullanmak isteyecektir. Ve fakat?
İleride çocuklarınıza “Babanız benimle evlenmek yerine onuncu kattan atlamayı tercih etmişti” demek istemiyorsanız böyle fikirlere prim vermeyin lütfen. Sanatçı burada ayıp etmiş.
Kır düğünü yapmak istiyorsunuz tamam ama siz yine de en azından vereceğiniz görüntülerde doğal ortamı fazla abartmayın. Sanatçıya soruyoruz: Bu ne?
Tövbe yarabbim diyoruz, başka da bir şey diyemiyoruz artık!
Bitmedi, bitmez…