İHA
Adana’da, altı yaşındaki Gizem Akdeniz’i bıçakladıktan sonra yakarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Süleyman Akdeniz’in güvenlik gerekçesiyle Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmasında yoğun güvenlik önlemi alındı.
Çok sayıda polisin adliye önü ve içinde görev yaptığı duruşmaya Gizem Akdeniz’in amcaları katıldı. Duruşma sırasında Süleyman Akdeniz’in ifade değiştirmesi ve suçu başkalarının işlediğini belirtmesi üzerine sinirlenen Gizem Akdeniz’in bir yakını mahkeme salonundan dışarı çıkarıldı.
Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada mahkeme başkanı Süleyman Akdeniz’in cezaevi savcısına verdiği yeni ifadeyi sözlü olarak tekrar etmesini istedi. Bunun üzerine Süleyman Akdeniz olayın üzerinden zaman geçtiği için cezaevi savcısına verdiği ifadenin dışında söyleyecek bir şeyi olmadığını, birçok yeri hatırlamadığını ve suçunu kabul ettiğini söyledi. Mahkeme başkanının ısrarla sormasına rağmen konuşmayan Süleyman Akdeniz, kendisinin sadece Gizem’i, Kürt Metin’in adamlarına götürdüğünü anlattı. Bunun üzerine mahkeme başkanı Süleyman Akdeniz’in cezaevi savcısına verdiği 9 sayfalık ifadesini okudu.
CİNAYETİ KÜRT KERİM VE ADAMLARI İŞLEDİ'
Süleyman Akdeniz’in ifadesinde şunlar yer aldı:
“Olaydan önce salı ve çarşamba günü işten eve geldiğimde gri renkli bir arabadan 4 kişi inerek kendilerini sivil polis olarak tanıtıp onlarla gitmemi istedi. Kimlik sordum göstermediler beni zorla araca bindirip gözümü bağlayarak yarım saat bir yol gittik. Burada bana Mustafa Akdeniz ile aralarında alacak verecek meselesi olduğunu ve kendilerine Kürt Kerim’in adamı olduğunu bildiğim Metin isimli şahıs Mustafa’nın küçük kızını getirmemi istedi. Neden benden istiyorsunuz diye sorduğumda sen kızı bize getireceksin suçta senin üzerine kalacak dediler. Ben kabul etmedim. Sonra arka tarafta beni yere yatırıp yanıma ağzı yüzü kan içinde sarışın bir kadın getirdiler. Silahlarına susturucu takıp kadını gözlerimin önünde vurdular ve bana dediğimizi yapmazsan senin annenin, kardeşinin babanın da sonu böyle olur dediler. Ben de kabul ettim. Sonra gözümü açtığımda ıssız bir yerdeydik etrafta birkaç villa vardı sadece. Eve gittim. Pazar günü ailemi pikniğe götürecektim. Gizem’i evde kimsenin olmadığı bir zamanda adamlara götürürüm diye düşündüm. Ailemi pikniğe bıraktıktan sonra mahalleye geri döndüm. Gizem’e 5 lira verip kola almasını istedim. Sonra kimse yokken arabaya bindirip adamların tarif ettiği yere gittim. Gizem’in ellerini, ayaklarını ve ağzını bağlayarak bavulun içine arabanın arka koltuğuna koydum.
'PREZERVATİF ALIP DÖKMEMİ İSTEDİLER'
Hava alsın diye de bavulun ağzını biraz açık bıraktım. Kürt kerim’in adamları, yoldayken beni arayarak benzin ve çakmak istediler. Ben de şüphelendim. Cep telefonum android olduğu için konuşmaları kayda aldım. Tarif ettikleri yere gittiğimde bir adam vardı sonra birden 5 kişi daha çıktı. İki kişi beni tuttu diğerleri kızı alıp aşağıya götürdü. Ne yaptıklarını sordum hani sadece para isteyecektiniz dedim bana kızdılar. Sonra içlerinden biri kayıtta olan telefonumu fark etti ve içindeki videoları kayıtları sildi. Sonra beni Gizem’in yanına götürdüler. Gizem yanmıştı. Bakamadım. Bana Gizem’in karnına bir bıçak darbesi vurduğumu ve ölmediği için üzerine benzin döküp yakmamı söylememi istediler. Bana suçu üstlenmezsem ailemin sonunun da böyle olacağını söylediler. Bir de prezervatif verip kıza cinsel istismarda bulunduğumu itiraf etmemi istediler. Prezervatifi alıp içini odamdaki kıyafetlere dökmemi ve suç aletlerini de evde bırakmamı istediler. Ben bunu kabul etmedim. Ama aileme zarar vereceklerinden korktuğum için hem poliste hem de ilk duruşmada olayları abartarak anlattım ve her şeyi kendimin yaptığını itiraf ettim. Sonra olay yerinden ayrıldım. Eve gittiğimde herkes Gizem’in kaybolduğundan bahsediyordu.
KÜRT KERİM'İN ADAMLARI...
Polis olayla ilgili beni de ifadeye çağırdı. Gizem’i en son ben gördüğüm için bütün şüpheler benim üzerimdeydi. Sabaha kadar sorguladılar ve bilgim olmadığını söyledim. Polisler beni bıraktığında Kürt Kerim’in adamlarından biri dışarıda beni bekliyordu. Korktum. Sonra mahkemede olayı onların bana yapmam istedikleri gibi anlattım. Aileme zarar vermelerinden korkuyordum çünkü mahkemede anlatılanlar basına yansıyacaktı. Suçsuz olduğum ancak iki şekilde ispat edilebilir birincisi android cep telefonları yapılan her kaydı hafızasında saklar ve geri getirilebilir bir de Kürt Kerim ve adamları araştırılabilir.”
4 YILDA BİR EVLAT ACISI YAŞASINLAR
Mahkeme başkanı Süleyman Akdeniz’in ifadesini okumasının ardından sanığa, “Bu adamlar anlattığın kadarıyla oldukça kirli işlere bulaşmış insanlar. Bunlar seni bu suça alet etmek yerine kendileri de bu işi yapabilirlerdi neden seni seçtiler” dedi. Bunun üzerine Süleyman Akdeniz, “Benim onlarla olan husumeti biliyorlardı ve bir de Metin denilen şahıs bana dedi ki ‘O Süleyman her 4 senede bir evlat acısı yaşayacak ve evlat acısının ne olduğunu anlayacak’ dedi.
Mahkeme başkanının “Peki o zamandan bu zamana ne değişti de artık ailene zarar vermelerinden korkmuyorsun” diye sordu. Bunun üzerine sanık Süleyman Akdeniz, “Mahkemenin gizli kalacağını sanıyordum” diyerek cevap verdi.
Mahkeme heyeti, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da müdahil olduğu davayı Adli Tıp Kurumundan istenilen Gizem Akdeniz’e yönelik cinsel istismar olup olmadığı yönündeki raporun henüz gelmemesi nedeniyle davayı 13 Şubat 2015 tarihine erteledi. Sanığın tutukluluk halinin de devam etmesine karar veren mahkeme heyeti sanığın bu duruma 50 gün içinde Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz edebileceğini söyleyerek mahkemeyi sonlandırdı.
Milliyet