Bendim Evet, Seni Ne Sözcüklerle Ne de Kelimelerle İfade Edemeyecek Kadar Seven!
Seni Sabahlara Kadar Düşünen... Hayaller Kuran... Aşk Şarkıları Söyleyip Şiirler Yazan!
Bendim Evet, Ulaşamayacağımı Bildiğim Halde Gökteki Bir Yıldıza Aşık Olan!
Sevmekle Hata... Aşık Olmakla En Büyük Yanlışı Yapan Bendim Evet!
Sancılarla Uyanıp Resminle Beraber Uyuyan Bendim Evet!
Senin İçin Kendini Unutan... Sana Özlem Duyan Bendim Evet!
Sendin Evet, Beni Aşık Edip Deli Eden!
Sendin Evet, Cezalandıran Sensizliğe Mahkum Eden!
Sendin Evet, Unutturmaya Çalışan Başarılı Olamasanda!
Gidenlerin Suçlamaları Her Daim Belleğin Çekmecelerinde Taşınır...
Bir Kerecik Olsun Sordun mu Sende Kendine; Sitemlerinin Nedenlerini Aradın mı?
Kendine Acıyan Ruhunun Çıkmazlarında Suç ve Ceza Teorilerin Vardı Kendi Kurduğun Ceza Muhakemelerinde... Hep Nedenlerin Vardı Yolculuklarında, Kaçışlarında...
Peki Cevaplarını Bulabildin mi?
Gidiş Yolculuklarında, İçine Daldığın Derin Boşluklarında Giden miydi Terk Eden, Yoksa Terk Edilen miydi Giden?
Diline Doladığın Şarkı Nereden Gelip Yerleşmişti Yüreğine? Halbuki Bağırsan Sesini Duyarabilirdin Kaderine...
Çok Sevdiğini İddaa Ettiğin Okyanusta Biraz Soluksuz Kalmayı Göze Alabilseydin Hayatının Resmini Çizebilirdin Kaçak Yüreğinde...
Ya da Biraz Soluksuz Kalmayı Göze Alabilseydin Kurguladığın Gecelerinde, Hayatının Şiirini Yazabilirdin...
Ama Sen Çektin Gittin... Arkanda Yağmurlu Bir Gece Bıraktın...!
Tabii ki Mesul Değilsin Devrilen Bütün Ağaçların Çığlıklarından...
Ama Seninde Bir Katkın Var Bir Gece Yarısı Yağmur Yağarken Kurşuna Dizilen Masumiyetimin Çığlıklarına...
Kaç Gece Ruhum Üşüdü; Bilmedin, Bilemezdin... Hala Ruhum Üşüyor; Masumiyetimi Geri İstesem Veremezsin Biliyorum... Kendi Kışımla Baş Başa Kaldım...
Sen İse Şimdi Uzaklardasın... Beklemiyorum Artık... Dönmeyeceksin Biliyorum İltica Ettiğin Karartı Yüreklerden...
Bana Çok Acılar Yaşatmış Olsa da Sana Kızmıyorum, Kızamıyorum...
Acılar Anlatılmaz, Yaşanır Bir Başına... Herkesin Acısı Kendine Büyük... Herkesin Umudu Kendine...
Sitemlerin Olmadı Sana, Olmazdı da... Birkaç Satır Arasında Vardı Belki Yaşama, Ama Sana Değildi Parmak Uçlarımdan Dökülenler...
Kendi Yaratığım Hayal Kahramanıma Oldu Sitemlerim... Birlikte Siyaha Büründüğüm, Sitemlerime Sarılıp Çıktığım Gece Yolculuklarında...
Ruhumun Ateşli Sancılarını Dindirmek İçin Hüznün Üzerine Bir Unutuluş Örtüsü Örtmeyi Denedim Olmadı! Yaralı Anılar Örttü Üstünü Ruhumun Ateşli Sancılarının...
Uykusuz Nöbetlerde Hissediyordum Henüz Tanışmadığım Hüzünler Vardı Payımda... Sen Çektin Gittin, Öksüz Düşler Kaldı Geride...
Sen Arkanda Hep Gece Bıraktın ve Bana Bıraktığın Geceye Sığınmaya Çalıştın...
Sen Arkanda Gece Bıraktın... Bir de Bana Birazcık Olsun Yazabilme Kabiliyeti...!
Yaşıyorum Seni; Sensiz ve Sessiz Matemlerimle... İçime Çektikçe Yokluğunu, Çoğalıyorsun, Yokluğun En Tırmalıyıcı Sesiyle Tenime İyice Sokulurken...
Böyle Bir Tutsaklıkta Varlığının Acıtan Hüznüyle Bütün İsyanımla Haykırıyorum İçine Sıkışıp Kaldığım Geceler Boyu...
Hiçliğin Silahları Gelip İçimdeki O Masumiyetten Arta Kalan En Son Çocuksu Düşlerimi Vurmasın Diye, Daha Uzun Yürüyorum Hüzün Kokulu Yağmur Saatlerinde...
Sırılsıklam Olana Kadar...!!!
Senden Ayrı Kalmak Belki Çok Zor Ama Unutma ki! Kavuşmanın Hasretini Çekmeyen Ayrılığın Acısını Bilemez...!
Sana Söyleyecek O Kadar Çok Sevgi Dolu Sözlerim Varken Belki Susmak Çok Zor Ama Unutma ki! Konuşmak İçin Acele Etmeyen Susmanın Sancısını Çekemez...!
Yanlış Zaman Yanlış Mekanda Karşılaştık... Unutma ki! Kabullenmesi Zor Olsa da Sevdik İnkar Gerçegi Silemez...!
Herkes Güneşli Havayı Tercih Ederken Ben İse Bulutlu Havayı Seçtim, Tıpkı Sen Gibi... Sana Benzetmek Belki Garip Ama, Unutma ki! Bulutlar Yağmasa da Yagmur Yüklüdür. Tıpkı Sen... Tıpkı Ben Gibi...!
Bazen Yaptığınız Hataların Dönüşü Olmaz Tamiri Olmaz Kırılan Kalpse Eğer...
Şair Şimdi Kırgın Üzgün ve Yaralı...
Yardımcı Olmak Yerine Kaçmaksa Çözüm Olmaz ki Yaraya Bir Faydası...
Şairlerin Kendisi Değil Kalemi Ağlar...!