Unutmak Tesellidir Yalnızlığa, Bir Anlamda Vazgeçiş...
Unutmak, Çok Zor, Unutulmak Çok Acı...
Yeniden Sevmek İçin Unutmuş Gibi Yaparız Bazen...
Gideriz Unut Beni Der Ayrılırız...
Unutmuş Olmak, Unutmasını İstediğimiz İçin Değil Acımızı Hafifletmek İçindir Tüm Çabalar...
Ayrılışın Ardından Unutulmadığını, Unuttum Diye Koca Bir Yalan Söylediğimizi Anlarız...
Gidiş Daha Kolay Gelir...
Gidişin Ardından Zor Gelir Daha Acıtmasın İsteriz...
Zorluğu Yenmek İçin Unuttum Deriz,...

Unutmak Yoktur, Unutmak Değil Alışmaktır Onsuzluğa...
Unuttukça Hatırlarız, Düşünürüz...
Gerçekte Unutmadığımızı, Unutulmadığını Biliriz Ama Unuttum Demek Kolaydır...

Unutulmak Bir An, Unutmak Yüzyıl Sürer...
Unutulmak Daha Hızlı, Unutmak Aheste...
Her Ayrılıkta Bir Hüzün Duyar Ya İnsan, Unutulduğunu Düşündüğü Andır Bu...

Unutmak...
Unutulmak...
Unutturmak...
Kolay Demek Kolaycılık Bir Anlamda...

Unutulduğu İçin Üzülen Bilmeli ki, Unutanın Unuttuğundan Değildir
Unutmuş Gibi Yapması...
Aradan Geçen Onca Zaman Sonra Unuttum Dediğimiz Olay,
Nesne Aklımıza, Dilimizin Ucuna Geldiğinde Hatırlamayanımız Var mıdır?
Alışıyor İnsan...
Deneyerek...
Öğrenerek...
Yanılarak...
Yaşayarak Tecrübe Kazanıyor...

Unutuluş Acıtır, Hüzün Verir, Unutuş Zor Gelir, Emek Gerektirir...
Unuttuğumuz Unutamadığımızdır...