Veysel’den beri çok değişti zamane sevdaları
-ki ben şöyle sesleniyorum sevgilim sana;
Ciğerin on para etmez, şu bendeki aşk olmasa…
Veysel’den beri çok değişti zamane sevdaları
-ki ben şöyle sesleniyorum sevgilim sana;
Ciğerin on para etmez, şu bendeki aşk olmasa…
Sevebilicek yüreğin varsa?
-sorun yok demektir.
Hayattan laf açılmışken ; tam bir karın ağrısı.
Biz başka severdik, o yüzden başka sevmedik.
Ve gidenler, hep seni seviyorum diyenlerdi.
Bir kadının en kırılgan yeri ne bileği, ne boynu, ne de belidir.
Bir kadının en kırılgan yeri gözleridir.
Boş bakan adamlara kırılır, bakmayan gözlere, görmeyen yüreklere,
En çokta korkanlara ve çekip gidenlere...
kafanı içine soktuğun o kum tepesinden çıkarıp sağa sola bakacaksın
sonra derin bir nefes alıp yaşamaya devam edeceksin -görerek-
şairin seslendiği bayrağın ta kendisisin
varlığının anlamsızlığı trajikomik bir manifestodur,
bilakis varlığın varlıklarını anlamlı kılandır..
unutma @HayaL her şey geçer ...
buda benden :)
Bedenlerimizi şekle sokmak için ne çok uğraş veriyoruz.
Halbuki beyinlerimizi düşüncelerimizi ve algılarımızı geliştirmek için çabalarımız ne kadar az.
Sen, sen ol kelimelerime fazla takılma.
;)
Şu anda 2 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 2 misafir)