Konu: Rıfkı

Şu sıcak günlerde ki soğuk su gibisin;
Kandıkça kanıyorum sana.

''Hadi çıkart içinde ki saklı cenneti, zaten sevişiyorsun benimle vücut dilinle''

Hakkını verelim mi?
Aşkın.

Cümlelerim kısa.
Düşüncelerim karmaşık.
Bu şarkı anlatsın halimi.

Tarih: 28.05.14
Saat:13:43

-Merhaba Sevimli

İlkbahar'ın filizlenip yeşerdiği tarih'de yazın karşılaması gibiydi ilişkimiz.
Ben daha üzerimdeki soğuklukları, kış'ın yorgunluğunu atamamışken seninle kucaklamaya başladım sıcaklığı.
İçten gelen bir ''nasılsın'' sorusuna tav oldum belkide..
Film gibi bir karşılaşma değildi bizimkisi..
Ne sıradan şeyler yazmışız oysa; hepsi alışagelmiş.
Dillere pelesenk olmuş bir söz'dü belki de ''çok tatlı ya'' sözün.
Ve benim her zaman ki mütevaziliğim.
O zamanlardan başlamıştın bana tavsiye vermeye.
''Saçların daha kısa olmalı''
Anlamlandıramadığım bir şey vardı sende.
Benden başka biri de farketmiş olabilir miydi seni?
Bunu seninle yaşadığım her anda hisettim.
O kadar bendin ki, başkası olmana tahammülüm yoktu.Seni nereye koysam öteki taraf eksik kalıyordu.Seninleyken hep fazlasını istiyordum.Sanal denilen bu aleme uzun yıllardır takılmıyorum.Ama bildiğim bir şey varsa, en şanslısı bendim.
Ben harika bir adam'la tanıştım.
Kimse dokunmamıştı ''bam telime'' sen kadar.
Ve kimse koymamıştı bir kitap gibi ayracını sayfalarıma.
Yokken kimse var olmamıştı bende.
Seni sana anlatmak o kadar zor ki..
Sen sandığından da fazlaydın bende.Seni ilk gördüğüm de ne karizmatik adam demiştin.Duruşun, bakışın..
Tavrın..
Seni sevmek için epey şey vardı.
Sen aşk'tın.
Sen arkadaş'tın.
Sen dost'un.
Sen hepsinden öte yoldaş, rehberdin.
Hala ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum. Belki de bana böyleydin..
Hiç pişman değilim.
Bir hayal'dim çoğuna göre ama sana gerçektim.
Hissettim, ilik dediklerine kadar.
Sevdim ben seni dibi'ne kadar.
Ne bir başlangıcız biz, ne de bir son.
Her ikisi olamayacak kadar ayrıyız..
Her ikisi olacak kadar aynıyız..
Sen ayna da baktığım diğer yüzümsün.
Benim şımarıklıklarım, senin olgunluğuna eş değer..
Ben ne kadar eksiksem, sen o kadar artımsın..
Sen bende ne ''dün'' ne ''yarın'' hep ''bu gün''sün.
Kaçırmamak için çırpınışım, kıymetlimsin..
Bir daha gelsem buralara;
Yine seninle tanışmak isterim.
Yine seninle paylaşmak.
Yine sana anlatmak.
Yine sana sığınmak.
Yine sana sarılmak.
Yine seninle mutlu olmak.
Yine seninle kavga etmek.
İnan bir sen daha yok..
Deneyim edilmiş bir şey değil, bende bu kadarsın.
Bir o kadar tahammülsüzsün.
Her şeyi bir tarafa koydum, kırgınlıklarımı, kızgınlıklarımı..
Ben her kelimede seni farklı yaşadım.
Ortaya değildi hiç bir sözüm.
Biliyordum ki sen okuyacaktın..
Ve senden başka kimseyi yazmadım.
Ben yazmayı dahi bilmezdim... İnsan duygularını nasıl ele alır bilmezdim..
O kadar şey kattın ki bana, o kadar şey..
O sinirli bakışının ardında ki; samimiyeti,sıcaklığı,eğlenceyi, neşeyi,sahiplenmeyi,umudu,aşkı,sevgiyi gördüm.
Seni Seviyorum.
Bu hiç değişmeyecek bir duygudur.
Vedaları sevmiyorum, beni unutma..
Kendine ve aşk'ına iyi bak.
Her ikinizi de öpüyorum.
Bir rüzgar olsam, en çok seni okşardım.

O...pu bi aşktı bizimkisi, kendini yaşanmamışlara sattı.
En umutsuz hayallerim bile gerçeklerim kadar çirkin değildi. Hayal dünyasında da yaşamıyorum, sadece vazgeçtim gerçeklerimden.
Ve senden...
Ve kendimden..
Ve vazgeçmekten.

''Kıskanırım seni ben, kıskanırım kalbimden''
Ne de güzel diyor şarkı da..
Kötü bir şey olduğunda saklamakta ne kadar ustaysam; güzel bir şey olduğunda o kadar acemiyim.

Kırılmak mesele değil, kırdırmak mesele. Kimse, bir başkası için daha fazla anlam ifade etmek zorunda değil. O anlamı, biz verip duruyoruz, biz sıkıştırıyoruz her bir zerresine. Bilmiyorum, bilmek de istemiyorum gerçi. Unutmakla, unutamamak arasında hatrı sayılır bir ebediyet varsa, gitmekle kalmak arasında da bir yudum ferahlık vardır, kim bilir. Bu yüzden gidene de kızılmaz, kalana da; ha hoş gele, ha hoş gide.
Bugün saltanat devriminde padişahlar devrildi.
Bugün hiciv makamında söylendi şarkılar.
Bugün binbir farkındalık günü, tek başına.
Yeşil bir elbise giyeceksin, bir avuç Fatiha ile; "İyi insandı" diyecekler; bugün kıs kıs gülüp, çelme takanlar bile.
İki yüzlerinizden öpüyorum.
Hissettirmeden.

''halbuki içimde, senin aşkına dair öyle şarkılar söyleniyor ki..''

Nazım Hikmet Ran