Konu: Rıfkı

Hangi enstrümanı çalıyorsun diyor, diyorum kalp çalıyorum bam tellerine kurşun döktürüp.
Melodisi nasıl incitici, bir öylesine kırık.
Hızlı yaşıyor ve hızlı düşünüyorsunuz.
Bir o kadar yavaş yavaş soluklanan ben.
Kış güneşi yaz yağmuru dikizlerken unutuyorum adım atmayı.
Bir avuç insan tanıyorum, onlar da hızlı.
Algoritmalara bakıyorum, yollar farklı sonuç aynı.

Zaman usulca kulağıma fısıldadı;
Bana bırakma,
Ben sadece üstünü örterim, içinde öldür!

Bir Varmış Bir Yokmuş oldum Sonunda :))

Huccentinho Nickli Üyeden Alıntı

Siyah beyaz...herşey siyah beyaz.odaya giren ay ışığı tek aydınlık.bu gece dolunay var.genişte bir oda..kocaman bir yatak gotik bir etajer,beyaz perdeler toplanmış.geniş pencereleri tiyatro görseline bürümüş.yatağın üzerinde sürreal bir yağlı tablo...pencereden görünen alabildiğine siyaha boyanmış,yakamozlarla renklenmiş deniz.pencere aralık hafiften bir rüzgar esiyor odaya.pencerenin önündeki koltuğun dibine yaslanmış sehpadaki taze çiçeklerin yapraklarını dalgalandırıyor.hepsi bu sadelik,ferahlık,huzur ve sessizlik.
Kapı kapanıyor odanin içinde bir sen bir ben.kapının önünde karşılıklı duruyoruz.hatlarının orantısı kıyafetiyle bütünleşen,denizkızını andıran senin üzerinde bembeyaz yere uzanan askılı tok bir elbise.aramızda bir adım...kokunu soluyorum, bakışların davetkar,itaatkar,hükümdar,utangaç,yüzsüz.
Gözlerimizle konuşuyoruz gözler tutku,sevgi,arzu yüklü.belki bir sürelik belki bir ömürlük.
İlk kez yalnız ilk kez gecenin kucagındayiz.bakışlar hiç kaybolmuyor.aynı anda yavaşça adım atıp sarılıyoruz birbirimize.sıkı sıkı degil.sanki kırılacak bir vazoya sarılır gibi özenle.dokunmakla dokunmamak arasında.seni hissediyorum yüzün saçlarından boynuna kayıyor.ellerim ensende,sırtında,omuzlarinda dolaşıyor usul usul.
Boynumdan kokumu içine çekişini hissederken,kulaklarindan omuz başına seni kokluyorum.burnum dolanıyor teninde.
Kulak hizasında boyuna boyundan omuza.iyice sokluyorsun bana.omzunun en uç noktası,düştüğümde parçam bulunamiycak bir uçurumun köşesi.sarılma sıkılaşırken eller bedenleri kefşe çıkıyor.
Ense,sırt,bel omuz derken ellerim kalçalarına iniyor.
Parmaklarim omurganın her bir boğumuna baskı uyguluyor.boynumda dudaklarının sıcaklıgını hissediyorum.
Aralandıklarında nefesinin sesi kulaklarıma doluyor.dudaklarının aralaşını ve ilk ıslaklıgını hissetmeyi bekliyorum sabırsızlıkla.dakikalarca kalıyoruz böyle koklamaya devam ederek.karanlıkta kayboluyoruz.
Yanaklar yakınlaşıyor,gözler burunlar temas ediyor,dudaklar teğet geçiyor.kokunu içime çekerken nefesini duyumsuyorum.alınlar degiyor,gözler dip dibe dudaklar degdi degecek.
Gözlerimiz açıldıgında kipriklerimiz dans ediyor.daha sıkı sarılıyoruz kıyafetlerimizle tek bedeniz.yavaşça sırtını kapıya yaslıyorum.kapıyla aramdasın...ruhlarımız sevişirken bedenlerimiz alev alev.yüreginin atışını duyuyorum yeknesak bir ahenk aynı anda nefes alıp aynı anda nefes veriyoruz.tüm bedenlerimiz şu an sadece sen ve benden doğan biz.
Gözlerini kırpıştırdıkça kirpiklerin kirpiklerime değmeye devam ediyor.gözlerinde kayboluyorum gözlerin kısıldıgında yüregimden yükselen basınç bogazımı tıkıyor.dudaklarım yanağından dudaklarının kesişme noktasına kayıyor.
Kalbimin sesini kısamıyorum.ağırlığımı artırdıkça kapı gıcırdıyor.ellerim bedenin iki yanında yukarı aşağı hareket ediyor.değmekle değmemek arasında bedenini sarıyor.sadece bedenini degil avranı,enerji bedenini,ruhunu.ellerim ensene geliyor saçlarını kavrıyor.saçların ensenle avucum arasında köprü oluyor.
Yırtmacına indigimde duruyor.yeniden yukariya tırmanıyor.aralanan dudaklarının kenarında nefesin dudaklarımda çenene iniyor,dudaklarını eşsizliginin tadını gözlerime bırakıyorum.kirpiklerim dudaklarini süpürüyor.çenenden dudaklarına çıkarken dilin beni karşılıyor.dudaklarda ilk temas,ilk ıslaklık sakın acele etme ruhum ruhunda.bedenim bedeninde kaybolurken.dudaklarimizin kenarı omuzlarindan daha derin bir uçurumun kenarı.
Uçurumun başında bekliyorum.belkide bir daha yüzeye çıkamayacağım derinliklerde kaybolmaya dudaklarinin kenarından ıslaklık artiyor.dilin yaramaz çocuk edasıyla dilimi buluyor.birbirlerini buluyor kenetleniyor.saatin her milisaniyesinde her milimetresini hissediyorum bedenin..
Dudaklar daha sert kenetlendikçe,ellerde daha sert daha baskılı dolaşıyor.parmaklarının dokunuşlarını daha derin hissettiriyor.omuzlarımda sırtımda tırnaklarının keskin sızısı yayılıyor.eller kalcalara ilk kez iniyor.dudakların dillerin dansına bedenler katılıyor.
Parmakların gömleğimin düğmelerinin arasında tenime ulaşıyor.diğer elin parmaklarının yolunu açıyor.önce ilk düğme birkaç dakika sonra ikinci düğme sakin her anını hissederek.boynundan omuzlarına ilerleyen dudaklarım dişlerimden güç alarak elbisenin sağ askısını omzundan aşagı indiriyor.gözler yeniden kenetleniyor.muzip bir gülümsemeyle yavaşça dönerek sırtını göğsüme kalçalarını kasıklarıma bırakıyorsun.enseni ensene dolanan saçlarını hayranlıkla izlerken saçlarinla birlikte enseni kokluyorum.
Ensendeki saçları usulca sağ omzuna çekerken açığa çıkan ensenden derin bir nefes çekiyorum içime.
Nefes alırken tüm bedenini içime çekiyorum.dudaklarım ensedeki tadı keşfederken kollarım karnına dolanıyor.ellerim birleşiyor sımsıkı kilitliyorum seni kendime.dudaklarim omuzundaki diger askıyı da ilkini düsürdüğü gibi düşürüyor.
Narin ayaklarin yarım adım öne çıktığında elbise bedeninden süzülerek çıplak ayaklarına düşüyor.karanlikta ışıldayan bir beden.dudaklarım ensenden sırtına inerken belin narince kıvrılıyor dudaklarım belinle yol alıyor.sonra bütünüyle kapanan bir zihin sadece enerjinin akışında kaybolan iki ruh iki beden.
Saatin tik taklarında çok zaman geçti.sakin yavaş ve huşu içindeydik.bedenlerimiz çıplak kaldığında önce deri kanepenin sonra yatagin kucagında bulduk kendimizi.keşfimiz saatlerce sürdü.birbirimizin içinde olmadan bedenlerimiz yol aldı.bedenler yatagin dört bir yanina hareket ederken adeta dans ediyorlar.henüz tek beden olmadılar birlesmediler.
Ayaktayken tanıştıgım içtigim senin yogun aroması dudaklarimda yavaş yavaş bir başka varlik dile geliyor.bacakların arasında kayboluyor...


Dert bosalmak degil.en güzeli ne biliyor musun.?
Anlatilan nedir.aşkla sevişmek sevgileşmek.
Hayvan gibi degil.insan gibi.
Bu şarkı tam böyle.kulağından bedene.




İlk kez şöyle bir günlüğünü baştan sona dogru okuyayım gezineyim dedim.
Bu paylaşımına rastladım.benimde sevdigim şarkıdır.
(Beyonce'nin Crazy In Love) hareketliside güzeldir.
Ama Soundtrack slow versiyonunu dinlemeni tavsiye ederim.

Şarkıda ki keramet, nelere kadir.
Birde bunu dinle.
Rıfkı kulaklarını tıka.
:D


öhüm
Geçenler de yine erken geldim.
Nasıl?

touch my heart and veil my soul
feel the woman hiding beyond

ooohh... womann my womann
never forever
be my womannn my womannn...

heal my heart heal my soul
kiss my wounds
till i hurt no more

Evet bu sözlerle kulaklarım dolsun isterdimm..
ooohh.. womann my womannn

Huccentinho Nickli Üyeden Alıntı

Kışkırtıcı.
Biçimini kaybeden düşüncelerin boşluğunda ahlaksız hayaller lav külleri gibi kaynaşıyor.
Düşüncelerim sıcaktan eriyorlar.
İki kişiyi saran azginlik.
Rıfki arsızlaşma.:D

Ben Rıfkıdan değilde;
Bizden korkuyorum.
:D

Siz sırrı çözmek değil, kandırılmak istiyorsunuz.

-uyuyor musun, Sokrates?
-yok daha.
-Ne düşünüyorum, biliyor musun?
-ne düşünüyorsun?
-beni sevmeye layık tek Adam sensin. Ama içini dökemiyorsun bana, biliyorum. Oysaki senin gönlünü yapmazsam, ayrıca paramı, dostlarımı, varımı yoğumu emrine koymazsam, aptal sayarım kendimi.....

Mesela yanımızda olan bize değer veren veya seven insanları zengin, eli ayağı düzgün karizma sanıp, ona maddi varlıkları için sırnaşsak ve yanılsak, sonradan karşımızdaki insanın sefil olduğu anlaşılsa, bizede beş para kalmasa. Az mı utanırız bu durumdan?
Bu davranışımız ne mal olduğumuzu ortaya koyar. Para için, değer kazanmak için veya daha iyi görünmek için herkesin her dediğini yapan derler bize. Artık maddi bir değerimiz bile olmaz ve madde bizi satın alır.

Beni dertten derde saldın..

Gitmediğim yol kaldımı?
Yük edip de çekmediğim..
Dert kaldımı?
Deli gönül..