Bana demiştin ya; gitmeye cesaretin var mı?
Kalmaya cesaretim olsaydı bir an olsun ayırmazdım yanağımı göğsünden..
Bana demiştin ya; gitmeye cesaretin var mı?
Kalmaya cesaretim olsaydı bir an olsun ayırmazdım yanağımı göğsünden..
Uzun lafın kısası "seni hala seviyorum"...
Bittiğini artık kabul ettim ama kendimi buna alıştırmakta henüz güçlük çekiyorum. Zamanı ilaç olduğu için değil, seni içimde öldürecek bir katil olduğunu düşünerek yarama basıyorum. Hani çıksa biri bir gün, o öldü dese; zerre acı ya da nefret hissetmeyecek kadar sana yabancı biri gibi olmak istiyorum.
Öyle doluyum ki sana, öyle seviyorum; öyle yarım, öyle çaresizim ki sensiz; inan ne diyeceğimi bile bilmiyorum.
Ve bir gün sana, uzun lafın kısası "artık seni sevmiyorum" diyebilmek istiyorum..
Sevmek nedir biliyor musun?
Gelmeyişlere inat beklemektir; acıya acıya, üzüle kırıla... Dilemektir sevmek, düşünmek, özlemek...
Sevmek kendinle savaşmaktır bazen, kendinle savaşırken içindekine yenilmek...
Sevmek kendini kaybetmektir, başkasında kaybolmak, başkasına ait olmak...
Sevmek; dünyanın bütün dillerinde kıskanmaktır, bütün ırklarında aynı renk olabilmek...
Sevmek nedir biliyor musun?
'Nasılsın?' diye sorarken, aslında 'ben hiç iyi değilim, benimle konuş lütfen, sana ihtiyacım var...' demektir.
Ne çok şeymişiz meğer, farkında mısın?
Senden gitmek mümkün, vazgeçmek imkansız.
Kişiselleştirdim.
.
Konu Misal tarafından (17.Eylül.2015 Saat 15:45 ) değiştirilmiştir.
.
Konu Misal tarafından (17.Eylül.2015 Saat 15:44 ) değiştirilmiştir.
.
Konu Misal tarafından (17.Eylül.2015 Saat 15:44 ) değiştirilmiştir.
.
Konu Misal tarafından (17.Eylül.2015 Saat 15:42 ) değiştirilmiştir.
.
Konu Misal tarafından (17.Eylül.2015 Saat 15:42 ) değiştirilmiştir.
Şu anda 5 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 5 misafir)