Dört bir yandan Türkiye’yi istila etmek için geldiler! Tehlikenin farkında mısınız?
Sayıları hızla artan yabancı türler denizlerimizi, tarlalarımızı, ormanlarımızı tehdit ediyor.
23 Kasım 2014 Pazar 01:09


Diyelim ki, bir sabah gözlerimizi açtık ve dünyayı istila eden uzaylılarla tanıştık. Gezegenlerini tüketip dünyaya gelmişler ve insanlara da hareket eden yiyecekler olarak bakıyorlar. Peki, haklarında hiçbir şey bilmediğimiz ve karşılarında savunmasız kaldığımız bu canlılar karşısında ne yapacağız?

İKİ BALIK TÜRÜMÜZÜ BİTİRDİ
İsrailsazanı
Avrupa, Asya ve Afrika kökenli yaklaşık 310 kadar tatlısu balık türünü barındıran ve Türkiye’de hemen hemen bütün sulak alanlara bulaşan Carassius Gibelio (İsrailsazanı) tatlı sularda yaşayan birçok canlıyı tehdit ediyor. Çok hızlı çoğalan, balık ve kurbağa yumurtalarıyla beslenen İsrail sazanı, ülkemizdeki 2 endemik türün (Pseudophoxinus handlirschi ve Alburnus akili) doğadan yok olmasına neden oldu. Türkiye’ye özgü toroskurbağası da yaşadığı göllere bu balık türünün atılması nedeniyle yok olmanın eşiğinde.


BALIK YUMURTASI YİYEN DENİZANASI
Akdeniz’den Karadeniz’e çıkan türlerin yanı sıra gemilerin balast suyuyla dünyanın dört bir yanından gelen türler Karadeniz’deki balık stoklarını tehdit ediyor.
Örneğin ABD’den gelen kargo gemilerinin balast suyuyla Karadeniz’e taşınan ve ilk defa 1980’lerin başında görülen etçil taraklıdenizanası zooplanktonlar, balık yumurtaları ve larvalarla besleniyor. Günde kendi vücut ağırlığının 10 katı miktarında besin tüketen taraklıdenizanasının yumurtadan çıkan yavrusu iki haftada erginleşiyor ve her gün 8 bin kadar yumurta bırakabiliyor.


KARADA DURUM FARKSIZ
Onlarca istilacı bitki Anadolu’nun çeşitli köşelerinde yerli türlerle rekabet ediyor. 2005’te Mısır’dan ithal edilen palmiyelerle Türkiye’ye giren kırmızıpalmiyeböceği, güneydeki kentlerde giderek yayılıyor. Bu yüzden Türkiye’ye özgü olan datçahurmasının geleceği tehlike altında. Yine istilacı tür olan ‘İtdolanbacı’ adlı bitki türü, Karadeniz’de genç orman ağaçlarının, tarım bitkilerinin, endemik ve yerli türleri yok etmeye başladı. Canavar otları hububat alanlarında yüzde 20’lere varan oranda verim kaybına neden olabiliyor. Çiğdecikuşu sürüler halinde gezerek elma, üzüm, çilek gibi meyve türevi ürünlere zarar veriyor.


AKDENİZ’İN ZEHİRLİSİ BALONBALIĞI
Hint Okyanusu ile Akdeniz’i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı’nın açılması ve küresel ısınmanın etkisiyle Akdeniz’in cazibesi tropik türler açısından giderek artıyor. ‘İlk hedefiniz Akdeniz’ komutu almışçasına geldikçe gelen istilacı tür sayısı 68’e ulaşmış durumda. Balonbalığı bunlardan en önemlisi. En az dört balık türü için tehlike oluşturuyor.
Küresel iklim değişikliği üzerine çalışan İskenderun Mustafa Kemal Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Cemal Turan, istilacı türler nedeniyle barbun, tekir, kırmızımercan ve gümüş gibi sevilen balık türlerinin sayısında azalmalar başladığına dikkat çekiyor.

HÜRRİYET