’’Kaptan…

Saat kaç geçiyor..
Sevdayı’’AŞK’’geçiyor
O zaman biraz ölelim be kaptan’’


Sevdaya haram düşer mi..?
Düştü ,adına hayat dilediğim yıldızlar,yüreğime
Karanlığı bile kayıp olmuşken gecelerin
Okyanus misali gözlerinde kayboluyordu
Bu aşk’ın sandalı…
Ölümlerden en güzel ölümleri beğenirken sol yanım
Bende ki sana şahit tutuyorum sevdayı….
Yüreğimin göğü sana ağlarken
Sevda çiçeklerini sırılsıklam ıslatırken aşkla
Sessiz bir fırtınanın,sessiz yanlarına asıldı senli ne varsa…
Sana olan sevdama hangi dil anlatım olur ki…
Yüreğim yakasına matem giymişken
Gözlerimin yaşam feri kayıp gitmişken bir yıldız gibi
Söylesene…
Hangi dağ sırtlar..yükü ağır bu ‘’sevdayı’’
Sadece bir anlıktı oysa O duygu,yani zevk
Bir anlıktı işte,gelip geçici bir histi..
Yürek salkım salkım dökülürken,aşk kendini her şeyden sıyırmışken
Nedir bu zevke düşkünlüğün…her şey ondan mı ibaret…?
Ya ‘’aşk’’…. Ya sol yanım,kanayan yanım
Söylesene aşk neydi,ve kimdi
Geliş oluna beyaz bir kefen giymeseydi adı aşk olur muydu
Sadece üç harf bir kelimeden mi ibaret ti…
Kahpelikti dimi lügat adı değişmişti, adın batsın,yüreğin yansın
Sende y/anarsın…
Güneşimi kayıp ettim ben…yıldızlarım çoktan kaydı
Ay ise,küssün düşmüştü bir köşeye
Ne sema ya varacak çığlıklarım kaldı,nede
Ucu görülmez sevdanın aşk nehri
Senden geriye ölümcül bir aşk kaldı…
Hadi müsait bir Azrail de öldür beni,yada
Hiç öldürme,zaten kanıyorum
Azar azar ölürüm,merak etme….
Söylesene be ‘’KAPTAN….
Dümeni ölüme çevrilmiş sevdanın
Çatlayan yanlarından kan sızıyor aşk gemime….