Ben gözbebeklerinin üveyi .. .
Yum gözlerini uyusun yavrularımız …
Mutluluğun doğarken aldığı ilk nefes senmişsin
Seni yamamış sol yanına ve senmişsin ilk adımlarını gören …
...Okumayı sökmüşsün ilk hecelediğin ‘ayrılık’ olmuş …
Aferin .. Peki aldın mı kırmızı kurdeleni ? Taktın mı yakana gururla …
Sen benim hiçbir zaman üzerime tam uymayan sevinçlerim …
Seneye de giyerim diye bol almışım hasretleri …
Sevgi döşediğim huzur evime , harabeyi sıfat düşen senmişsin …
Beni bu sevdaya hor gören ; senmişsin …
Benim masallarımın sonu mesut biterdi ,
Prensesi kuleye mahkum eden senmişsin
…/
Ellerim ceplerimde koşarken cennetin arka bahçelerinde ,
Takılıp düştüğüm tümsek senmişsin …
Çöl ortasında tenimi kavuran güneşten kaçıp ,
Kaçamak pustuğum göz kapakları seninmiş …
Beni kış bilmişsin ,
Ben senden geçince cemre düşmüş her bir zerrene …
Söndüremeyin köz bıraktığım tüm yangınlarımı körükleyen yel ,
Karanlığıma ışıyan ; cılız,titrek mumu söndüren nefes senmişsin …
Senmişsin kucak kucak mutluluğu armağan eden yokluğuna ,
Göz menzilinde barındığım vakit gülüşünü idam eden senmişsin …
Salkım salkım sevda sarkan bağdan , bana nasip olmayan senmişsin ..
“Oysa /göz/ hakkımdın be sevgili …”
Ceketini almadan çık ayazlara
Eldivensiz oyna kartopunu
Yırtık ayakkabı uçlarıyla koştur sokaklarda
Şemsiyesiz ıslan sağanaklarımda
Yokuş aşağı yuvarlanan topun peşinden koş bir kez ..
“Yerden yüksek”te tut aşkı ..
Sargı ol kolum,kanadıma ! ve anla ..
“Hayır yok gökkubbeye tutunamayan yıldızlardan ..”
Elini taşın altına koy ..
Dilimde tüy bitiren yakarışları duy ,
Rabbe açtığım ellerimi tut ..
‘ Uzun yolun yarınsında yoruldum deyip pes eden senmişsin ..
“Seni dert eden benmişim,
Beni terk eden senmişsin”
Bahara serpilen kış senmişsin ;
‘O’
Senmişsin Araz'ım ...