Yalınayak koştuğum sevda serüvenlerim oldu benimde…
Milim karşılık bulamamışlığın esaretinde hem de!
Dağınık aldanışlar demleniyorken içimde, yalnızlığa boğulan çok düş kırığım eskitildi…
Adını anmaya and içtiğim her cadde de…
Geçmişime yama olma diye , resetlediğim tüm kalp yozlaşmaları çürütülüyorken ağzından çıkan bi git’e , inadına büyüttüğüm çok sancım oldu…
Deli gibi seviyorken asilce!
Dünüme ektiğin kırıklıkları temizlemekten ziyade yarınıma komplo teorileri mi peydahlayacaksın adam?
Görmüyor musun çaresizliğimi?
Farkına uğramadan geçiyor mu yalvardıklarım?
Suratımda asılı ayrılık…
Suretim asık!Özlemiyor musun adam?
Sahi mi?
Hiç canın yanmıyor yani elim cebimi ısıtırken?
Yoo , hayır…
Tek şemsiye ikimizi yetmiyor diye gittin sen…
Öyle değil mi?
Yağmur dinsin döneceksin?
Döneceksin değil mi?
Cevapsızlığına yalvaran bi çift gözüm var şimdilerde…
O kadarım yetemediğim elde edemeyişlerinde…
Susuşuna özentili dudaklarım var, dil takviyesinde…
İnadına lal olan… Bi dakika!
Bi dakika Azrail!
Bana hala yalan söylüyor baksana!
Nasıl giderim…
Nasıl olsa kalıcı değilim burada,Biraz daha kandırsın nolur …
Biraz daha…
Benimsin desin son kez…
Aptallığıma doymayıp hayaller dağıtayım sol yanıma…
Biriksin…
Gerçekleşmedikçe katli farz olsun!
Öleyim…
Öleyim bende işte!
İki ayrılık , bir kalp yalnızlığımız olsun …