"AŞK"...

Sihirli ve mini minnacık bir sözcük; fakat duygular dile geldiğinde içinden ne anlamlar, ne patlamalar, ne haller çıkıyor, öyle değil mi?!
Önceleri dilinize dolanır, her sohbetinizde o'ndan bahsetmeye başlarsınız.Her konu da o'nun da adı bir şekilde geçer.Türlü türlü bahaneler yaratırsınız, o'nu görebilmek ya da karşılaşabilmek için...Hayalleriniz o'nunla şekillenmeye başlar, yastığa başınızı her koyduğunuzda o'nun hayaliyle baş başa kalırsınız.Her şeyiyle diğerlerinden ayrılmaya başlar; size bakışı başkadır, size dokunuşu başkadır, kokusu başkadır...Hep yanınızda olsun istersiniz, gerekli gereksiz...

Özlem yüreğinizi öyle bir kaplar ki; o anda gözleriniz sadece o'nu görmek ister, kulaklarınızda sadece o'nun sesi yankılanır, elleriniz buz gibi olur o'nsuz, günleriniz sadece nefes almaktan ibaret bir hal alır, neşenizi kaçırır, canınızı acıtır...

Öyle ise ... ?

Müjdemi isterimmmm!!! Aşık olmuşsunuz demektir... :)


Aşık olmak ve hissettiklerinizle baş etmeye çalışmak, yeterince sancılıdır, biliyorum. :) Ama elinizde kolay kolay bulamayacağınız, hiç kimseye değil de o'na karşı hissettiğiniz bu güzel duyguların kaybolmasını istemezsiniz, değil mi?
Aşkla birlikte duygusal anlamda yaşadığınız değişikliklerin yanı sıra düşünce yapınızı da değiştirmeniz gerekiyor.Aşk acısı çekenlerin en belirgin hataları, kaybetmeyi en başta kabullenmeleri...
Aşkın bir "sığınak" olmadığını idrak etmekle başlayalım.

Geçmişte yaşadığınız ilişkileri ve aldığınız yaraları, aşkınızın malzemesi yaptığınız anda kaybeden taraf olmanız kaçılmaz! Yeni bir ilişki, yeni bir dönem ve aşk...Hazırlıksız yakalandığınız da bütün güzellikler bir anda tepetaklak olabilir, aman dikkat diyeyim!

Aşk, bağımlılığı sevmez."Sen yoksan, ben de yokum." tavrıyla aşkınızı anlatamazsınız, sadece karşınızdakine içinde bulunduğunuz öz güven eksikliğini göstermiş olursunuz.Başkalarına bağımlı insanlar kendilerinde olmayan öz güveni, başkalarına bağlanarak elde etmeye çalışırlar.Unutmayın


Fazla ısrar ve yapışkanlık, aşkın mayasını bozar.Aşkı doyasıya yaşamak istiyor olabilirsiniz; fakat her ne olursa olsun ilişkiyi sürdürmeye çalışmak ve adeta o'na yapışmak, sizi hayal dünyasına sürükleyebilir.Öncelikle karar verin; siz bir rüyaya mı aşıksınız, yoksa gerçek bir aşk mı yaşadığınız?!




Aşk, dedektifliği kaldırmaz.Elinizde bir büyüteçle, o'nu inceleyip kusur aramaktan vazgeçin.Birbirinizin hayatına müdahale ederken, bunu o'nun iyiliği için mi istiyorsunuz, yoksa kendi iyiliğiniz için mi istiyorsunuz; buna dürüstçe karar verin.Yapmak istediklerinizi ya da o'nun yapmak istediklerini ertele(ti)rken bencilliği bir kenara bırakın ve her şeyden önce, sadece ve sadece güven duygusunu bütün benliğinizde hissedin!

Peki ya siz, hiç aşık oldunuz mu ...?