Obez hastaların yüzde 15-20'sinde gıda bağımlılığının söz konusu olduğu, cerrahi uygulamanın başarılı olabilmesi için bu kişilerin mutlaka psikolojik destek almaları gerektiği belirtildi.





Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Obezite Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aşırı yemek yemenin bağımlılık yaratabileceğini belirterek, bu kişilerde obezite (aşırı şişmanlık) riskinin yüksek olduğunu söyledi.

Obezitenin basit bir hastalık olarak algılanmaması gerektiğini dile getiren Bozkurt, bunda başta genetik olmak üzere çevresel faktörlerin etkili olduğuna dikkati çekti. Bozkurt, yüksek kalorili yiyeceklerin tüketilmesi, yetersiz fiziksel aktivite ve hormonal sorunların obeziteye yol açtığını ifade etti.

Dünya saglik Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya çapında en az 2,8 milyon kişinin aşırı kilolu veya obez olduğunu belirten Bozkurt, "205 milyon erkek ve 20 yaşın üzerinde 297 milyon kadının obez olduğu öngörülüyor" dedi.

Bozkurt, Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması ön raporuna göre, Türkiye'de obezite sıklığının erkeklerde yüzde 20,5, kadınlarda ise yüzde 41 olduğunu ifade etti.


GİZLİCE TÜKETİLEN YEMEĞE DİKKAT

Bunların dışında üzerinde dikkatle durulması gereken bir konunun "gıda bağımlılığı" olduğunu vurgulayan Bozkurt, gıda bağımlılığının yeme bozukluğu olarak isimlendirildiğini söyledi. Bozkurt, yeme bozukluğunun sağlıksız yemenin bir kısır döngü halinde oluşması olarak ifade edildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Burada çoğu zaman kalorisi çok yüksek yiyeceğin yenilmesini takiben tekrar tüketme isteğinin duyulması ve aynı yiyeceğin yeniden tüketilmesinden bahsedilmektedir. Yeme bozukluklarının sebebi ile ilgili pek çok araştırma yapılmış ve davranışsal, genetik ve hormonal pek çok sebep bulunmuştur.

Özellikle kişinin kendini mutsuz hissettiğinde çok tükettiği gıdaların bulunması, aç olmadığı halde yeme istediği duyulması, bazı gıdaların saklanıp gizlice yenilmesi, tatlı veya atıştırmalıklar tüketirken kişinin kendini durdurmakta güçlük çekmesi gıda bağımlılığı olarak gösteriliyor. Ayrıca, planlananın üstünde yemek yenilmesi, yemek sonrası suçluluk duygusu hissedilmesi, sürekli kilo alma korkusu duyulması ve sürekli bir sonraki öğünün planının yapılması da gıda bağımlılığının söz konusu olabileceğini gösteriyor."







PSİKOLOJİK DESTEK ŞART


"Obez hastaların yaklaşık yüzde 15-20'sinde gıda bağımlılığının söz konusu olduğunu" anlatan Bozkurt, bu hastalarda normal popülasyona göre daha sık depresyon ve anksiyete görüldüğünü söyledi.

Bozkurt, gıda bağımlılığı altında tıkınırcasına yemek yeme, geceleri uyanıp yemek yeme ihtiyacı duymanın söz konusu olduğunu dile getirerek, "Kişi bunları yapamadığında, alkol, sigara ve ilaç gibi başka bağımlılıklar söz konusu olabiliyor. Bu nedenle aşırı yemek yeme bir bağımlılık modeli olarak gözüküyor" diye konuştu.

Bu tür davranışsal sorunlar yaşayanların mutlaka hekime başvurması gerektiğinin altını çizen Bozkurt, bu kişilerin psikolojik açıdan da değerlendirilmelerinin uygun olduğunu vurguladı.

Bozkurt, cerrahinin bir ekip işi olduğunu ve cerrahi operasyonun kalıcı başarıya ulaşabilmesi için psikolojik desteğin gerekebildiğini bildirdi. Operasyon sonrası ciddi kilo kaybı olduğunun altını çizen Bozkurt, hastanın psikolojik olarak cerrahi müdahaleye uygun olup olmadığını görmek için ameliyat öncesi görüşme yapılmasını tavsiye ettiğini kaydetti.