Yastığa başımı yalnız koysam da hala seninle uyuyorum...
Görüşmesek de konuşmasak da hatta birbirimizden nefret etsek bile gözümü kapattığım anda yanımdasın.
Senin geçmişte kaldı dediğin hiçbir şey geçmiş denilen o yerde kalmadı. Hepsi hala kursağımda duruyor.
Ve hiç geçmiyor...
Bir kadın gitmeyi koymuşsa kafasına, buna engel olamazsın…
Sevse de gider…
Aklı sende olsa gider, gönlü sende kalsa da gider…
Kaybetmek istemediğin bir kadını asla incitme, çünkü bunu telafi edemezsin. Çünkü kadın vazgeçtiği kalbe yabancılaşır.
Bir kadın karşısında hiç tanımadığı sıradan bir erkek bile, beyninde bitmiş bir erkekten daha şanslıdır…
En son ne zaman bir kadını sevdin?
Ama öyle öptün, sarıldın, uyudun falan değil; en son ne zaman bir kadını gerçekten sevdin?
Kaybetmekten korkarak, yanındayken bile özleyerek, deli gibi kıskanarak, koruyup kollayarak... Delikanlı adam korkmaz diye bir şey yok. Korkacaksın! Sevdiğin kadını kaybetmekten korkacaksın, kıskanacaksın da... Sokakta elinden tutacaksın, tanıdığın herkesle onu tanıştıracak...sın. "İşte benim hayatım bu!" der gibi tanıştıracaksın. Güzel bir kadın sevmek istiyorsan onu gülümseteceksin. Çünkü dünyanın en güzel kadını mutlu bir kadındır.
Bu yüzden kirpiklerini sev bir kadının,
Avuç içlerini,
Makyajsız yüzünü,
Uyku sersemliğini...
Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar sev bir kadını.
Ve asla bir kadının saçlarını kesmesine sebep olma...
Bazen unutmayı başarabildiğimiz her şey,
bir insanla geri döner ve karmakarışık olur aklımız.
Kahraman Tazeoğlu
''ömrün
beş mevsimi var:
aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün.
sahi, sen hangi mevsimdesin..?
- çünkü sen benimle
sözcüklerle konuşuyorsun, bense
sana duygularlabakıyorum.'
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)