“Arabada mısın sahiden, kornaya bas öyleyse”, “Evdeyim mi dedin, al telefonu git sifonu çek!” Kıskançlık çağında teknoloji ‘olağan şüpheliler’in işini zorlaştırırken şüphecileri de paranoya krizlerine sokuyor. Öyle ki, şifreyi ele geçiren ‘sevgili’ GPS yardımıyla her adımı takip edebiliyor. Yoksa siz hâlâ “Benim sevgilim telefonumu karıştırmıyor” diyenlerden misiniz? Yoksa Demir çifti gibi kıskançlık oyununun tarafları mı?
30 Kasım 2014 Pazar 01:10


Kanal D açık. Ekranda

‘Ben Bilmem Eşim Bilir’
adlı yarışma programı var. Ve yarışmaya katılan bir çift.
27 yaşındaki Deniz Demir özel sektörde çalışıyor. 34 yaşındaki eşi Onur Demir ise uluslararası bir firmada bölge müdürü olarak görev yapıyor. 7 yıldır birlikte, 4 yıldır evliler. İşi gereği çok sık seyahat eden Onur Bey yarışma programında Deniz Hanım’ın hiçbir seyahatte kendisini tam olarak yalnız bırakmadığını anlatıyor. Akıllı telefonlar sağ olsun sürekli görüntülü olarak arıyor, odanın ücra köşelerini, yatağın altını, dolap içlerini hatta koridoru bile düzenli aralıklarla kontrol ediyor. Ancak odada dişi sineğin olmadığına emin olunca rahata eriyor.


KISKANÇ DEĞİLİM

Bu korkunç bir şey elbet. Deniz Demir’i arıyorum. Abartıldığı kadar kıskanç olmadığını söylüyor:

“Sevgililik ve nişanlılık döneminde daha çoktu aslında. İzmir’de yanımdayken fazla sorun yapmıyorum. Hatta onu arkadaşlarıyla erkek erkeğe çıkması için teşvik ediyorum. Facetime yani görüntülü aramayı bir tek yurtdışına çıktığında kullanıyorum.”
Deniz Hanım, hiçbir kadının Rusya ya da Danimarka’ya giden kocasına akşam saat 9’da
“Hadi ben yatıyorum sen de keyfine bak aşkım”
demeyeceğini söylüyor. Hatta
“Dememeli”
diyor:
“Ben öyle zamanlarda kontrolü elden bırakmıyorum. Odayı gezdirdiğim doğru, hatta bazen koridoru kontrol ettiğim de... Banyoya falan da bakıyorum.Görüntülü konuşma tam olarak bunun için icat edilmiş bence. Biz buna kendi aramızda gülüyoruz. Yani komik oluyor odayı gezdirmek falan. Bu, hiçbir zaman tartışma konumuz olmadı. Dırdır yapan, takip eden, telefon kurcalayan sürekli arayan bir kadın değilim.”
Tüm bunları yaptığını itiraf ediyor ama buna rağmen altını çize çize
“Kıskanç değilim”
diyor:
“Eşime güveniyorum ama Onur’la uğraşmak hoşuma gidiyor. İçim içimi kemireceğine kontrol edip rahatlıyorum. Programda anlattıklarım yüzünden adım ‘cin fikirli Deniz’e çıktı. Varsın çıksın, bütün kadınlara tavsiyem olsun.”
Onur Bey durumdan memnun.

“Görüntülü konuşmak beni boğan veya yoran bir durum değil. Karımı gördüğüm için mutlu oluyorum. Bence seven herkes kıskanır”
diyor.
Onur Bey’le Deniz Hanım’ın ilişkisinde iki taraf da mutlu olduğu için yargılamak bize düşmez. Ama bu örnekten yola çıkarak teknolojinin de yardımıyla sevgilisinin her adımını denetleyen kişilerin varlığına dikkat çekebiliriz.
Görüntülü arama olmadığı zamanlarda

“Arabadayım”
diyen sevgiliyi
“Kornoya bas”
diye baskı yapan, evde olduğunu söyleyene
“Git tuvalete sifonu çek”
ya da
Anneni ver”
diyenlerin sayısı hiç de az değil. İş birtakım şifreleri ele geçirip, GPS yardımıyla sevgilinin her adımı takip etmeye, çektikleri her fotoğrafı anında kendi telefonlarından görüntülemeye kadar vardı.
HÜRRİYET