Yağ dokusundan yeni meme...

Kanser veya bir başka nedenle memesi alınan kadınlara, karın bölgesinden, kalçadan ve uyluktan alınan yağ dokularıyla yeni meme yapılabiliyor

Hasan Demirbaş / AA

Bir çok kadın kanser çıkacağı ve memelerinin alınacağını düşünerek meme muayenesi olmaktan kaçınıyor. Oysa uzmanlar günümüzde memesi alınan hastalara, aynı seansta yeni meme yaptıklarını belirtiyor.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Dr. Ömer Özkan, bu tür operasyonlarla hastanın memesiz bir dönemin verebileceği psikolojik sıkıntıdan kurtulduğuna işaret ediyor. Konuyla ilgili bilgi veren Özkan, şunları söyledi:

"Kadınlar, kanser çıkacağı ve memelerinin alınacağını düşünerek meme muayenesi olmaktan kaçınıyor. Bu nedenle de teşhiste ve tedavide geç kalıyor. Artık kadınların 'memem olmayacak' diye korkmalarına gerek yok. Her kadına uygun bir yöntem var, çünkü cerrahi müdahale ile alınan memenin yerine karın bölgesinden, kalçadan ve uyluktan alınan dokularla yeni bir meme yapabiliyor, hatta diğer memeye de şekil verilerek, daha estetik bir görünüm kazanmasına yardımcı oluyoruz. Böylece hasta eskisinden daha da mutlu olabiliyor."

Karın germesi uygulamalarında, alınan dokunun daha önceleri atıldığına işaret eden Özkan, yeni uyguladıkları yöntem sayesinde bu dokunun atılmadığını, atılmadığı gibi hem meme yapılabildiğini hem de hastanın bu arada karın germe ameliyatının yapılabildiğini belirtti.

"KAYBETTİĞİM BİR ŞEYİ YENİDEN KAZANMAK ÇOK GÜZEL"
Kanser nedeniyle 7 yıl önce her iki memesi de alınan Nermin Açıksöz, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde gerçekleştirilen ameliyatla yeniden memelerine kavuştuğunu anlattı.
Memeleri alındıktan sonra geçen 7 yıl içinde bazı psikolojik problemler yaşadığını kaydeden Açıksöz, göğüslerin kadının simgesi olduğunu, yokluğunda bir takım sıkıntılar yaşadığını ve diğer
kadınları kıskandığını söyledi. Açıksöz, "Karın bölgemden alınan yağlarla göğüslerime yeniden kavuştum. Kaybettiğim bir şeyi yeniden kazanmak çok güzel" dedi.








Sağlık ve güzelliğe "böğürtlen"
Hafıza kaybından, ishale kadar bir çok rahatsızlığa iyi geldiği belirtilen böğürtlene olan ilginin, her geçen gün arttığı bildirildi.

Uzmanlar tarafından, çiçekleri ve taze meyvesinin bir çok hastalığa iyi geldiği belirtilen böğürtlen, iklim özellikleri nedeniyle en çok Mersin ve Bursa yörelerinde yetiştiriliyor. Kozmetik sanayisi ise böğürtlen aroması bulunan duş jeli ve güzellik losyonları üretmeye başladı.


Böğürtlenin sıkılarak elde edilen suyunun ishal rahatsızlıklarına, taze veya kurutulmuş 20 gram böğürtlen yaprağından yapılan çayın ise, ağız yaralarına iyi geldiğini belirten uzmanlar, antioksidanlar açısından zengin olduğunu belirttikleri meyvesinin ise yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarına, diyabete ve böbrek taşlarına karşı kullanıldığını söylediler.

Böğürtlen bu özelliklerinin yanı sıra, son günlerde değişik kozmetik firmaları tarafından da doğal bitkilerden üretilen ürünlerin hammaddesini de oluşturduğu belirtildi.

Firmaların vücut güzellik losyonları ve duş jeli gibi doğal bitkilerden imal ettikleri ürünlerinde böğürtlen çiçeği ve meyve aromasını kullandıkları kaydedildi.

TALEP ARTTI
Mersin'in Silifke İlçesi Böğürtlen Üreticileri Birliği Başkanı Ekrem Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anavatanı Bursa olmasına karşın Türkiye'de en erkenci bögürtlen meyvesinin Silifke'de yetiştirildiğini söyledi.

Silifke Ovası'nda bu yıl toplam 180 dekar alanda ekim yaptıklarını ve yaklaşık 330 ton rekolte beklediklerini belirten Doğan, artan talep karşısında ekim alanlarının her geçen yıl arttığını ifade etti. Böğürtlenin taze olarak tüketilmesinin yanı sıra reçel, marmelat gibi bir çok kullanım alanının bulunduğunu anlatan Doğan, uzmanlar tarafından bir çok hastalığa iyi geldiğinin de bilimsel olarak kanıtlandığını sözlerine ekledi.






bayanlarda


Mantara karşı temizlik şart!!!


tırnakta mantar enfeksiyonu varsa bunun görülebildiğini, ağrının hissedilebildiğini vurgulayan uzmanlar, hastalığın, tırnaklarda sarı, yeşil veya kahverengi renklenme, tırnaklarda pul pul kalkma, tırnak altında kir birikmesi, ayaklarda kötü koku ve ayak tırnaklarında acı ile ortaya çıktığını belirtiyor.


Bu önerilere dikkat!
- Ayaklarınızı her zaman olabildiğince temiz ve kuru tutun.

- Halka açık yüzme havuzu ve duş alanlarında mutlaka terlik kullanın.

- Ayak tırnaklarınızı, parmağın ucunu geçmeyecek şekilde düz kesin.

- Manikür ve pedikür konusunda dikkatli olun. Aletlerin steril olması gerekir. Pediküre gittiğinizde en iyisi kendi aletlerinizi kullandırın.

- Ayağınıza uyan, sivri burunlu olmayan rahat ayakkabılar giyin.

- Ev içinde kullanılan havluların kişiye özel olmasına dikkat edin.

- Ayaklarınız çok fazla terliyor veya nemli kalıyor ise gün içinde çoraplarınızı sık sık değiştirin.







Son moda 'iyi' suyla yüz yıkamak

Su aslında güzelliğiniz için en önemli maddelerden biridir. Ama yüzünüzü ve saçınızı yıkadığınız suyun kalitesi çok önemli. O yüzden güzelliğine düşkün birçok kadın temizlik için kaliteli su markalarını kullanıyor.

Hayatın kaynağı olan su güzelliğiniz için de çok önemlidir. Her gün belli bir miktarda su içmeniz gerektiğini biliyorsunuz, bu suyu da kaliteli su markalarının arasından seçiyorsunuz. Ama aslında yüzünüzü ve saçınızı yıkadığnıız suyun kalitesi de çok önemli. Ünlü Amerikalı dermatolojist Dennis Gross bunu tesadüfen keşfetmiş.

2001 yılında, moda dergilerinin editörleri, mankenler, sosyete mensupları ve tasarımcılardan oluşan müşterilerinin Milano'daki bir moda gösterisinden döndüklerinde ciltlerinin kuruduğunu ve bozulduğunu farkedince konunun üzerine eğilmeye karar vermiş. Çünkü bu dönem boyunca bütün müşterileri aynı kozmetik ürünleri kullanıyorlarmış, değişen tek şey temizlikte kullandıkları suymuş! Dr. Gross bunun üzerine dünyanın çeşitli kentlerinde musluktan akan suları tahlil ediyor ve cilt için en iyi suyun New York, Los Angeles ve Gereenwich'te olduğunu görüyor. Musluk suyunun içindeki demir, bakır, magnezyum, çinko ve kurşun gibi ağır metaller serbest radikallerle etkileşim içine girerek cildin kolajen dokusunu zayıflatıyor. Aynı zamanda cildin doğal yağını kalınlaştırarak gözenekleri tıkamasına ve böylece, akne, siyah nokta, genişlemiş gözenekler ve kırmızılığa yol açıyor. Bundan kaçınmak istiyorsanız yüzünüzü arı suyla ya da içme suyuyla yıkamanız gerekiyor. Birçok ünlü yüzleri için Evian benzeri ünlü su markalarını tercih ederken yüzlerini temizlemek için maden suyuna başvuran ünlüler arasında Deniz Seki ve Türkan Şoray da bulunuyor.

Peki ya saçlarınız?

Eskiler saçlarını yıkamak için yağmur sularını biriktirdiklerini ya da kar erittiklerini anlatırlar. Los Angeles'ın en havalı kuaförünün sahibi olan Jonathan Antin da saf suyun saçlar için çok yararlı olduğu görüşünde. Çünkü arı üst deriyi besliyor ve saç telindeki boşlukları dolduruyor. O yüzden, ünlü kuaför uzun zamandır fotoğraf çekimleri öncesinde modellerden saçlarını Evian suyuyla yıkamalarını istiyor. Siz bunu yapamasanız bile, saçınızı ve cildinizi yıkarken saf su ya da filtrelenmiş su kullanmayı deneyebilirsiniz. Ya da cildinizi temizlemek için su kullanmaya gerek göstermeyen ürünlere başvurabilirsiniz. Nitekim, önümüzdeki günlerde böyle bir ürünü piyasaya sunmaya hazırlanan Clarins'in pazarlama müdür yardımcısı Caroline Pieper-Vogt, aynı eğilimin başka alanlarda da ortaya çıkacağını ve önümüzdeki yıllarda, ağız, saç ve cilt temizliğinde su gerektirmeyen ürünlerin karşımıza çıkacağını da söylüyor.








Her kadının hayalidir gençliğini ve güzelliğini uzun yıllar korumak ve olduğundan genç göstermek. Eğer cildinize iyi bakar, düzenli olarak temizler, nemlendirirseniz, uzun yıllar gençliğinizi koruyabilirsiniz. İşte genç ve güzel görünmenin 4 temel adımı. Parlak saçlara sahip olun Saçlarınızın çok kuru olduğundan yakınıyor, daha parlak görünmesini mi istiyorsunuz? İşte işe yarayacak bazı öneriler: Bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı bademyağıyla karıştırıp saçınızın diplerinden başlayarak uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra durulayın. Bir başka öneri ise şöyle; 1 yumurtayı, 1 çorba kaşığı sirkeyi, 2 çorba kaşığı bitkisel yağı karıştırın çırpın. Bu karışımı baş derinize ovarak iyice yedirin. Saçlarınızı tarayarak bütün karışımın saçlarınıza eşit yayılmasını sağlayın. 15 dakika böyle bekledikten sonra saçlarınızı yıkayarak durulayın


Salatalık sürün canlanın

Salatalık ile cildinizi canlandırmaya ne dersiniz? A, B ve C vitaminleri ile fosfor, potasyum, demir, magnezyum ve gençlik iksiri olarak tanımlanan selenyum deposu salatalık, her türlü cilt sorununa iyi geliyor. Susuzluğu giderici özelliği ile cildin nem oranını dengeliyor. Canlandırıcı ve yumuşatıcı etkisi nedeniyle kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez besinlerinden biri. Cildiniz için her gün

1 salatalık yiyin. Ayrıca salatalığın kabuğunu biraz kalın soyup yüzünüze sürün, cildinizde ani canlanma ve yumuşama etkisini hissedeceksiniz.

İyi bir uyku çekin

Cildimiz kendini onararak yenilenmek ve beslenmek için organizmanın derin uyku halini, yani geceyi bekler. Cilt, gece yarısından sonra hormonlar tarafından daha iyi sulanır; kılcal kan dolaşımı da aynı şekilde bu dönemde canlanır. Cildin uygulanan ürünlerden en yoğun olarak yararlandığı saatler ise sabahın dördüdür. Gecenin cildimize sunduğu en büyük hizmet sakinleşmektir. Yani gün boyunca kendisini güneşe, rüzgara karşı savunurken, yaptığı strese bağlı ya da mimiklerle ilgili kırışmaların asıl nedeni olan adale kasılmaları gece boyunca sakinleştiğinde ortadan kalkar ve cilt rahatlar.

Kırışıklıklara meyve

Bilim adamları, güneş ışınlarından meydana gelen cilt kırışıklıklarının yiyeceklerle de ilgisi olduğunu açıkladı. Araştırmacılar; sebze, baklagiller, zeytinyağı ve bazı meyvelerin, güneş ışınlarının olumsuz etkisine karşı cildi koruduğunu belirtiyor. Cildi güneş ışınlarının etkisinden koruyan diğer anti-kanserojen besinler ise balık, erik, elma ve çay. Öte yandan ciltte kırışıklıkların, et, sütlü besinler, şeker, tereyağı ve margarin tüketenlerde daha fazla meydana geldiği gözlendi.

Dudaklar balla parlasın

Bal, içeriğindeki vitamin mineral, antioksidan ve aminoasitlerle değerli bir besin maddesi olmasının yanı sıra, tedavi edici özelliklere sahip. İşte çatlayan dudaklar için tedavi edici bir dudak parlatıcısı:

1 fincan tatlı badem yağını ve yarım fincan balmumunu, mikrodalga fırında balmumu eriyene kadar tutun. 2 kaşık balı ilave edip karıştırın. Soğumaya bırakın. Karışımı kapaklı minik kaplara döküp kullanın.

Kuru cildin ilacı gül

Yağlı cilt kadar kuru cilt de sorun yaratır. Özellikle soğuk aylarda kuru cilt yeteri kadar beslenmezse, çatlaklar ve tahrişlere açık hale gelir. Kuru bir cildiniz olduğundan yakınıyorsanız gülden yararlanabilirsiniz. Gül suyu ve gül yağı kozmetikte de oldukça yaygın olarak kullanılıyor. Üç damla gül yağını, üç damla lavanta yağı ile karıştırarak cildinize sürün. Cildinizin bir anda gerginlikten kurtulduğunu hissedeceksiniz.