Ünlü türkücü Yavuz Bingöl, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Berkin Elvan'ın annesini yuhalatmasını sokaklarda annesine küfredilmesine bağladı.
Yakın zamanda sık sık Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelen, birlikte türküler söyleyen Yavuz Bingöl, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'ın Çarşamba Sohbetleri'nin bu haftaki konuğu oldu. Davetlere neden katıldığını, gelen tepkileri ve Erdoğan'la kurduğu ilişkiyi anlatan Bingöl, Erdoğan'ın Berkin Elvan'ın annesini yuhalatmasını sokaklarda annesine küfredilmesine bağladı.
İşte o röportajdan bir kısım:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetlerine katıldınız. En son Başbakan Davutoğlu'nun Dersim gezisinde yer aldınız. Size bu nedenle tepki gösterenler var. Ne diyorsunuz bu tepkilere?
YAVUZ BİNGÖL: Küfür ve hakaret edenleri umursamıyorum.
Yakınlarımdan, yakın çevremden, yıllardır arkadaşlık yaptığım insanlardan gelen eleştirileri ciddiye alıyorum.
Siz Gezi'den sonra oluşan kutuplaşma iklimini kırmak için mi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başbakan Davutoğlu'nun davetlerine katıldınız?
YAVUZ BİNGÖL: Evet... Kutuplaşmanın ya da gerginliğin kimseye fayda getirmeyeceğini düşünüyorum. Kutuplaştıranlarla da diyalog kurulmalı. Bu işlere sanat gibi kötücüllüğü olmayan bir alanın bulaşması gerekir. Böyle düşündüğüm için katıldım davetlere.
Esas sorun cepheleşme ise... Bunun en büyük sorumlusu olarak iktidarı görenler
var... Hatta bazıları Tayyip Erdoğan'ın, kendi saflarını sıklaştırma adına cepheleştirme
politikasını bilerek, isteyerek yürüttüğünü söylüyor. Bu durum ne olacak?
YAVUZ BİNGÖL: Ben sanatın gücüne çok inanan birisiyim. Sayın Cumhurbaşkanı'nın
benimle iki kere türkü söylemesini önemsiyorum. En azından o hafta gerginlik
olmayabilir mesela.
Sizinle iki türkü söylenmesi, daha ılımlı, daha kuşatıcı mesajlar vermeyi sağlasa... "İşte sanatın dönüştürücü gücü" diye karşılanabilir. Ama pek öyle olmuyor.
YAVUZ BİNGÖL: Doğru ama buna karşılık ne yapacağız? Saf mı tutacağız? Ben saf
tutmak istemiyorum. Ülkede hep birlikte bir şeylerin ucundan tutmanın günü
gelmiştir diye düşünüyorum. Hükümet tarafı çok geriyor olabilir. Ama biraz da biz
kendimize bakalım. Biz az mı geriyoruz. Küfür, hakaret gırla...
Cumhurbaşkanı'yla, Başbakan'la buluşmalarınızda siyasi görüşlerinizi söylüyor
olsanız, belki tepkiler bu denli büyük olmayabilir. Oysa siz sadece iktidara görsel
destek veriyor gibisiniz.
YAVUZ BİNGÖL: Konuşacak ortam çok oluşmuyor. Konuşacak ortam olsa sorunları
dile getiririm. Mesela Sayın Başbakan Davutoğlu ile Dersim'de biraz sohbet ettik.
Alevilerin sorunlarını anlattım.
"TAYYİP BEY BENİM GİBİ KİŞİLERİ SEVİYOR"
YAVUZ Bingöl, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la kurduğu ilişki hakkında ipuçları
verdi.
İşte söyledikleri:
-Gezi sürecinde Başbakan'la yapılan son toplantı beş-altı saat sürdü. Ben o
toplantıda Tayyip Bey'e "Niçin çapulcu dediniz" diye soran tek kişiydim.
-Aslında Tayyip Bey benim gibi dik duran, herhangi bir menfaat beklentisi olmayan
kişileri seviyor. Benimle kurduğu ilişkiyi biraz ona bağlıyorum.
-Bizim ilişkimiz iç içe bir ilişki değil. Benim yaptığım işleri seviyor.
-Âşık Veysel'le ilgili "Ustaya Saygı" gecesi yaptık, çıktı geldi. Âşık Veysel'i de seviyor.
"BİR TEŞEKKÜRÜ ÇOK GÖRDÜLER"
-Nâzım Hikmet'in vatandaşlığını verdiği zaman ben televizyon karşısında gözyaşı
döktüm. Bir solcu aydın, bir solcu muhalefet lideri ya da bir sendika lideri bir
teşekkürü çok mu görmeliydi? Niçin teşekkür etmediler?
-Neden muhalefet partileri ya da sivil toplum örgütleri ülkenin ciddi sorunlarına
ilişkin yapılan çalışmalarda iktidarın yanında olmuyor? Neden iki çift güzel söz
söylenmiyor?
"ANNESİNE KÜFREDİLDİ O DA BERKİN'İN ANASINI YUHALATTI"
Erdoğan ve Davutoğlu... Nasıl değerlendiriyorsunuz?
YAVUZ BİNGÖL: Tayyip Bey ve Ahmet Bey'den önce şöyle bir anlayış vardı: "Politikacı
işine duygularını karıştırmayacak. Karıştırırsa başarısız olur." Tayyip Bey de, Ahmet
Bey de bu tezi yıktı. Duygularını işlerine karıştırdılar ve başarılı oldular. Mesela
Tayyip Bey'in cezaevindeyken kendisine bir tabak yemek vermiş gardiyanı evinde
ziyaret etmesi çok özel bir şey. Ahmet Bey'in Dersim'de bir Alevi dedesinin elini
öpmesi.
Berkin Elvan'ın annesinin meydanlarda yuhalatılması... Bu konuda ne
düşünüyorsunuz?
YAVUZ BİNGÖL: Burada da Tayyip Bey'in duygusallığı rol oynuyor. Sokaklarda, ölmüş
annesine küfredildiği zaman ertesi gün o da Berkin Elvan'ın annesini yuhalattı.
Bu çok insani bir şey... İşte duygusunu işine karıştırmak bu... Öte yandan şunu da
söyleyeyim: Ölmüş anneye küfür etmek, sol değerlere inanan insanların yapabileceği
bir şey mi? Ne kadar ayıp bir şey! O zaman o da öyle yapıyor.
Kimse kimsenin ölmüş ya da yaşayan annesine küfretmemeli. Ama sokakta küfür
edenler üzerinden genelleme yapıp işin tüm sorumluluğunu sol değerlere inanan
insanlara yüklemek de doğru değil. Ayrıca sokakta birkaç kendini bilmezin yaptığı
iğrenç iş nedeniyle neden Berkin Elvan'ın annesi yuhalatılıyor ki? Berkin Elvan'ın
annesinin suçu ne?
YAVUZ BİNGÖL: Hiçbir suçu yok tabii ki... Ama o süreçte kimse sorumluluk
duygusuyla hareket etmedi. Herkes duygularını karıştırdı bu işe.
(Kaynak: Hürriyet)