’’...Züleyha Yusuf’a bir mektup yazmaya başlayınca Yusuf diye başladı, Yusuf diye bitirdi. Gördü ki, hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki, aşkın nâmesinde, ser-nâmeden öte kelam yok. Ve Züleyha’nın lügatında Yusuf’tan öte sözcük yok. Bil ki, kelamdan da öte sadece ah var, ah ki dünya onun üzerinde durur, gökkubbe onun hararetiyle döner...’’
Nazan Bekiroğlu