Elindeki bu iki taşı bir baş kılmak için birbirine hızlıca sürttü.

Sürtünme bir kıvılcım, bir ateş parçası olup selâm çaktı gözümüze.

- aSk budur, dedi. Bize ve gözlere taş olarak görünen bu iki varlık,
derununda birbirlerine duydukları bir aşkı taşıyor. Ve bu aşk hiç kaybolmaz.
Bir fırsatını bulup da bir araya gelince ortam mahremmiş,
değilmiş hiç çekinmezler ve böyle arzuyla içlerindekini dışa vururlar.

Taşları tekrar hızlıca birbirine sürttü.
Bu kez daha parlak bir ateş çıktı bu sürtünmeden.

Bunu nerden öğrendin, dedim.

Kendimden, dedi. Ben de ateşini içinde taşıyan
ama hiç göstermeyen böyle bir kara taşım işte.