Evlenmek isteyen okurlarımdan “Karı-koca arasında en ideal yaş farkı ne olmalıdır?” diye sorular geliyor. Bekarları evlendirme konusuna başlamışken bu konuyu da aradan çıkaralım.
Günümüz şartlarına baktığımız zaman karı koca arasındaki yaş farkının çok olmaması, erkek ve kadının birbirine yakın yaşlarda olması iyi olur diye düşünüyorum. Eğer bu yazıyı kırk yıl önce yazsaydım erkek kadından on yaş kadar büyük olmalı derdim. Fakat şimdi bunu diyemiyorum. Çünkü hayat şartları erkekler için pek çok açıdan iyi gitmiyor, erkekler artık erken ihtiyarlıyorlar ve kadınlara göre erken ölüyorlar. Emekli maaşı alanların çoğu kadınlar. Erkeklerin kadınlara göre daha erken ihtiyarlamasının sebeplerine kısaca bakarsak:
1–Gıdalardan dolayı erkeklerin maruz kaldığı hormonlar. Bazı tarım ilaçlarında ve besinlerin hızlı büyümesi için kullanılan hormon ilaçlarında kadınlık hormonu östrojen kullanılıyor. Bu da erkekleri olumsuz etkiliyor.
2-Erkeğin toplum önünde ve aile içinde saygınlığının yok edilmesi. Medya yönlendirilmesi ile toplum önünde şiddet yanlısı ve kaba gösteriliyor erkekler. Bunun yanında bir de pek çok erkek evinde, güçlü kadın imajına takılmış, kontrol delisi, hükmetmeye meraklı annesi ve eşi yüzünden sersemletilerek hayat enerjisini kaybediyor.
3-Kadınların giyim kuşamlarının giyinmeme ve kuşanmama haline dönüşmesi ve kadınların cinsel çekiciliği olan yerlerini rahat bir şekilde ortada sergilemeleri sebebi ile erkeklerin sürekli görsel tahrik altında bulunmaları. Erkekler gerek sanal ortamda gerek gerçek hayatta etkilenerek baktıkları her kadınla birlikte cinsel enerjilerini parça parça dağıttıkları için eşleri ile ilişkilerinde cinsel sorunlarla çok karşılaşıyorlar.
4-Teknoloji sebebi ile reklamlara çok muhatap olmaları ve yeterince iyi erkek olmadıklarına inandırılmaları yüzünden psikolojik çöküntü yaşıyorlar. İnternet ortamında özellikle itiraf sitelerinde yazılan abartılı, çoğu uydurma cinsel hikayelerin gerçek sanılması erkeklerin kendilerini yetersiz görmelerine sebep oluyor. Ayrıca cinsel ürün satan siteler de ürünlerini satabilmek için erkekleri hedef alıp ilaçsız asla yeterli olamayacaklarına inandırıyor erkekleri. Bunların etkisi olarak ülkemiz cinsel gücü artırıcı hapların en çok satıldığı, tüketildiği ülkeler arasında.
5-Çalışma şartları. Erkeklerin çoğu masa başı işi yapıyorlar ve hareketsiz kalıyorlar. Hareketsizlik kas ve kemik sağlıklarını bozuyor bu da iskelet sistemi olarak erken yaşlanmalarına sebep oluyor.
6-Kadınların erkekleşmesi yüzünden erkekler de kadınlaşmaya başladılar. Davranışlar değiştikçe hormon salgıları da değişiyor. Kadın erkekleştikçe vücudunda testosteron artıyor bu da kadını daha dirençli yapıyor. Fakat erkek yumuşayıp kadınlaştıkça vücudunda artan kadınlık hormonu erkeklere iyi gelmiyor ve erkeğin ya depresyona girmesine sebep oluyor ya da erken yaşlanmasına.
7-Stres: Zorlaşan hayat şartları, iş stresleri, borçlar, trafik, ailesine daha iyi hayat şartları sağlama arzusu gibi pek çok etken erkekleri fazlasıyla yoruyor ve erken yaşlandırıyor.
Kadınlar
Bütün bunların yanında kadınlar artık daha geç yaşlanıyor. Kadınların çoğu artık tarlada çalışmak, turşu kurmak, salça çıkarmak, buğday kaynatmak, tarhana yapmak, su kaynatıp leğenlerde çamaşır yıkamak gibi ağır ev işleri yapmıyorlar.
En çok güneş yaşlandırır kadını, güneşle de pek muhatap olunmuyor. Açık hanımlar kusura bakmasın fakat örtülü hanımların ciltleri kolay kolay bozulmuyor. Açık hanımlarda boyun gerdan bölgesi güneşin etkisi ile çok erken yaşlarda buruşup kırışmaya başlıyor. Örtülü hanımlar bu yönden çok şanslı. Cilt lekeleri pek olmuyor, kırışıp buruşma da çok ileri yaşlarda başlıyor.
Kadını yaşlı gösteren ya da yaşlanmasını hızlandıran en büyük sorun şişmanlık. Ev işlerinin hafiflemiş olması, gıda çeşitlerinin artması, bazı hormonel bozukluklar ve stres kadınlarda kilo alımını artırıyor.
Kadınlarda bir de selülit problemi var o konuda doktorlara bakarsak genç yaşlı fark etmiyormuş. Hazır gıdalar ve kullanılan sağlıksız yağlar yüzünden genç kızlarda da selülit çok fazla görülüyor.
Kadınları yaşlandırdığı zannedilen bir menopoz konusu var. Halk arasında menopozla kadının cinsel hayatının biteceği ya da azalacağı gibi yanlış bir kanı var. Oysa menopozda kadınlarda östrojen azalır, testosteron bir miktar artar bu da kadının cinsel isteğini artırır. Menopozda ilişkiyi etkileyen tek şey östrojen azaldığı için kadında cinsel ilişki sırasında oluşan kuruluktur. Bu da doğal yağlar kullanılarak giderilebilecek basit bir sorundur. Menopoz kadının yaşlandığını gösteren, cinsel hayatını azaltan ya da bitiren bir etken değildir. Yaş kadının cinsel hayatını olumsuz etkilemez. Hatta geçenlerde ünlü aktrist 74 yaşındaki Jane Fonda “Bu zamana kadar cinsel hayatım hiç bu kadar dolu dizgin olmamıştı.” diye bir açıklama yapmıştı. Ben de seksenlik bir teyzeden bizzat duymuştum.
Kadınlar cinsellik konusunda her zaman erkeklerden daha avantajlıdır. Erkeklerin yaşadığı cinsel sorunlar çoğu kadınlarda yoktur. Kadınlarda isteksizlik dışında bir sorun yoktur aslında. Onun da çözümü zor değil. Bununla ilgili bilgi sahibi olmak isteyenler sitemizdeki daha önce yazdığım evlilik okulu derslerini okuyabilirler.Kısacası günümüz kadını biraz kendine bakıyorsa yaşlanmıyor. Eskiden kırk yaşlarındaki bir kadın epeyce yıpranmış, yaşlanmış olurdu. Şimdilerde kırk yaşlarındaki kadınlar genç kız gibi duruyorlar. Bir arkadaşım var kocasından on yaş büyük kendi şimdi ellilerde kocası kırklarda. Yaşını da kesinlikle göstermiyor, kendine bakıyor, mutlu da bir evliliği var. Fakat tam aksi kendinden çok küçük kadınlarla evlenen erkekler pek mutlu olamıyorlar. Genç kadının her açıdan enerjisine yetişemiyorlar ve çok fazla sorun yaşıyorlar.
Hatta kendiyle yaşı yakın eşine yetmeyen erkekler var. Seminer sonrası hanımların özel soruları içinde en çok sorulan “eşlerinin cinsel yetersizlikleri için ne yapmaları gerektiği” sorusu oluyor. Fakat erkekler bunun çözülebilecek bir sorun olduğunu bir türlü kabul etmek istemiyorlar, haplara ya da yalanlara sığınıyorlar.Hanımlardan “Eşim benimle olmak için bile hap kullanmaya ihtiyaç duyuyor fakat sürekli ikinci eş almaktan bahsediyor. Ben anlamıyorum. İnsan hapa güvenip başka bir kadın daha alır mı? ” Ya da “Eşimin cinsel yetersizliği var fakat internette kadınlarla yaptığı sohbetleri gördüm, karısı ona yetmeyen kendini olağan üstü bir adam olarak anlatmış, hepsi yalan.” gibi e-postalar da geliyor. Gerçek hayatta erkek olamayan erkekler, sanal alemde erkek olmaya çalışıyor demek ki. Fakat bu sanal çabanın sonu kadınlar içinde erkekler içinde pek iyi olmayacak gibi duruyor.
Özellikle boşanan erkekler ikinci evliliklerini kendilerinden çok genç hanımlarla yapıyorlar (birazda ilk hanıma nispet olsun diye galiba) ve evlilikleri pek iyi gitmiyor. Bu konuda “genç hanım alarak hata etmişiz” diye dertlenen okurlarımdan e-postalar geliyor. Otuz ve kırk yaşlarında evlenmek isteyen pek çok bekar hanım var fakat kendilerinden birkaç yaş büyük erkekler tarafından evlilik için yaşlı bulunuyorlar, erkekler genç eş arzu ediyorlar.
Kırk yaşında bir erkek yirmilik kızla evleniyor. Zannediyorum erkekler genç eşin kendilerini gençleştireceğini zannediyorlar fakat çoğunlukla bu erkeğin daha çabuk yaşlanmasına sebep oluyor. Eskiden yaş farkı çok olan evliliklerde günümüzde yaşanan sorunlar olmadığı için karı koca uyumu daha kolay oluyormuş. Fakat artık hiçbir şey eskisi gibi değil.
Erkeklerin pek çoğu erkekler açısından bu olumsuz gidişin farkında değiller. Hâlâ kendilerini eski zamanın erkekleri ile kıyaslayabiliyorlar. Geçmişte çok evlilik yapmış sahabeyi ya da dedelerini kendilerine örnek almaya çalışıyorlar. Eskinin taşı sıksa suyunu çıkaracak erkeklerinin artık geçmişte kaldığını anlamaları gerekiyor bazı erkeklerin. İnsanın canı çok şey ister de önemli olan o isteğin peşine düşmeden önce imkanlara bakmak, bir kaç yıl sonrasını da düşünerek hareket etmek gerek. Evlilikleri hayatın ve zamanın gerçeklerini göz önüne alarak kurmak gerekiyor. Elbette kendine iyi bakan yaşlanmayı geciktiren, genç hanımlara uyum sağlayan erkekler de vardır. Ya da ırsi olarak yaşına rağmen dinç olan, geç yaşlanan erkekler de vardır. Fakat yazı istisnalar üzerine değil genel gidişat üzerine yazıldı.
Konuyu toparlamak gerekirse günümüz şartlarında kadın ve erkeğin yaşlanma hızını göz önüne aldığımızda evliliklerde kadın ve erkek yaş farkının çok fazla olmaması sağlıklı evliliklerin kurulması açısından iyi olur gibi görünüyor.