I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Avusturya arasında Saint-Germain Antlaşması, Macaristan arasındaTrianon Antlaşması ve Bulgaristan arasında Neuilly Antlaşması imzalanmasına rağmen Osmanlı Devleti ile 1919 Mayıs'ında hâlâ bir barış antlaşması imzalanamamış ve görüşmeler belirsiz bir geleceğe ertelenmişti. Bunun nedenleri bugüne dek yeterince aydınlatılamamıştır.



Sevr Antlaşmasını imzalayan Osmanlı heyeti (soldan sağa, Rıza Tevfik, Damat Ferid Paşa, Bağdatlı Mehmed Hadi Paşa ve Reşid Halis).

İtilaf Devletleri Yüksek Konseyi'nin 7 Mayıs'ta aldığı karar uyarınca 15 Mayıs'ta İzmir Yunanlılar tarafından işgal edildi. Bu olay tüm Türkiye'de güçlü bir ulusal tepkiye yol açtı. 4 Eylül'de toplanan Sivas Kongresi'nden sonra İstanbul'daki Osmanlı hükümeti, ülke üzerindeki idari ve askeri denetimini kaybetti. Sivas ve daha sonra Ankara'da, Mustafa Kemal Paşa yönetiminde bir ulusal direniş hükümeti kuruldu. Anadolu hükümeti, olumsuz şartlarda bir barış antlaşmasını kabul etmeyeceğini bildirdi ve direniş hazırlıklarına girişti.

İtilâf Devletleri 18 Nisan 1920'de San Remo Konferansı'nda Osmanlı İmparatorluğu'na uygulanacak barış antlaşmasının şartlarını hazırladılar. 22 Nisan'da Osmanlı hükümetini Paris'te toplanacak barış konferansına davet ettiler. Padişah, eski sadrazam Ahmet Tevfik Paşa'nın başkanlığında bir heyeti Paris'e gönderdi. Ertesi günü Ankara'da toplanan Büyük Millet Meclisi, 30 Nisan günü taraf devletlerin dışişleri bakanlıklarına gönderdiği bir yazıyla İstanbul'dan ayrı bir hükümetin kurulduğunu bildirdi.

Paris'te barış şartlarını öğrenen Ahmet Tevfik Paşa, İstanbul'a gönderdiği telgrafta barış şartlarının "devlet mefhumu ile kabil-i telif olmadığını" (devlet kavramı ile bağdaşmadığını) bildirerek görüşmelerden çekildi. Bunun üzerine 21 Haziran'da İtilaf Devletleri Türk milletinin direnişini kırmak için, İzmir'de bulunan Yunan kuvvetlerini Anadolu içlerine sürmeye karar verdi. Balıkesir, Bursa, Uşak ve Trakya kısa sürede Yunan ordusu tarafından işgal edildi.

Ege'deki işgaller üzerine 22 Haziran'da İstanbul'da toplanan Saltanat Şurası, Paris'e Sadrazam Damat Ferit Paşa başkanlığında ikinci bir heyet göndermeye karar verdi. Eski Maarif Nazırı (milli eğitim bakanı) Bağdatlı Mehmed Hadi Paşa, eski Şura-yı Devlet (Danıştay) reisi Rıza Tevfik Bey ve Bern Sefiri Reşat Halis Bey'den oluşan bu heyet, 10 Ağustos 1920'de Sevr Antlaşması'nı imzaladı. Ankara'daki Büyük Millet Meclisi antlaşmayı sert bir bildiri ile kınadı. Antlaşmayı imzalayanları vatan haini ilan etti.

Antlaşmanın yürürlüğe girmesi için önce Meclis-i Mebusan'ın antlaşmayı görüşüp kabul etmesi, sonra da imzalamak üzere Vahdettin'e göndermesi gerekiyordu. Fakat antlaşma imzalandığı tarihte Meclis-i Mebusan kapalı (Mart 1920'de faaliyeti sonlandı ve Nisan 1920'de kapatıldı) olduğundan antlaşma mecliste görüşülemedi ve padişahın önüne gelmedi.

Taraflardan Yunanistan antlaşmayı tasdik edip yürürlüğe koymak istedi. Çoğu çevreler antlaşmanın hiçbir zaman yürürlüğe girmediğini savunur. Fakat başka görüşlere göre antlaşmasının birçok hükümleri o tarihlerde uygulanmış ve 20. yüzyılın uluslararası siyasi kavgalarına yön vermiştir.Sevr Antlaşmasının bazı maddelerine dayanışarak Orta Doğu coğrafyası yeniden şekillendirildiyse, bu antlaşmanın bir süre için de olsa fiilen yürürlüğe girdiğinin kabul edilmesi gerekildiği savunulur.

Antlaşma İtilaf Devletleri Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Belçika, Yunanistan, Hicaz Krallığı, Portekiz, Romanya, Ermenistan, Polonya, Sırp-Hırvat Cumhuriyeti ve Çekoslovakya ile mağlup Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalandı. ABD ve SSCB imza atmadılar.