Nasıl söylenmeliydi?..
Yakınıyoruz sevdadan,sevdası dem tutmayanlardan..
Öyle...
Kalbi ..ılık olmakla kılıbığı bir sayanlardan.
Ruha eğlence aşklar olmamalıydı,
Ruha hüzün de olsa hoş gelen aşka dem olunmalıydı..
Ah yürek!..
Sevgiyi rızık bilen bir Peygamber'in(s.a.v) ümmetiyken,
şükrümüzü eksik bıraktık.
Sevginin imtihanından duasız geçilir miydi hiç?
Yürekten ses vermeyen aşk,dilden ses verse de boş teneke ile birdi...
Nasıl yazılmalıydı?
Yazılıyor yüzlerce sevdaya dair kelime...
Öyle..
Peki hangi kelime sırlanıyor sevdasını bir ömür.
Daha doğrusu bir ömür,iki cihan yazılan hangi sevdayı sırtlanıyor
bir yürek...
Bilmek gerek yazdığında,yüreğine değdirmek gerek..
Sırtlanmak gerek seni nefessiz de bıraksa
Seni senden de etse...
Yediğin lokmayı zehre döndürse de...
İmtihandır..Dua gerek...Şükür gerek...
Geceye dönerken vakit,kıymeti sevmenin Allah katındadır diyorum...
Ve bir dua bırakıyorum,her gece gibi üstünü aşkla örten...
Yürek emanetim...
Emanetleri kaybolmayan Allah'a emanetsin...