Mutluluk ne tarafta kaldı hocam?
Yeri gelmişken,
Yalnızlığımı emanet edeceğim bir yer var mı buralarda?
Beni sahiplenmiş bir dünya acıyla,
Başkalarının mutluluğu için dönen bu dünyada,
Ne kadar hüküm sürer varlığım?
Bu varlığım hocam, birilerinin gözüne hiç çarpmaz mı?
Hiç fark edilmez mi mutsuzluklarım?
Biri de beyaz kollarını sıvayıp
Sevgi arsızı ellerime uzatmaz mı?
Bu kadar yok sayılır mı duygularım?
Aynalara bakmak bile varlığımı görmeye yetmiyorken…
Söyle lütfen hocam, ellerim tutulmayacak kadar kaba mı?

Hocam, bir ayrılığın ilk günlerini nasıl atlatır insan?
Bir gece kaç gün sayılır kalp vücuda sığmadığında?
Sarılmış bir yastığa uyurken,
Kaç rüya görmeliyiz gerçekleşmesi için?
Donmuş ve tutunmaya çalışan bu hüzün maskesi yüzümüzdeyken,
Nasıl gülebiliriz?
Hocam, ölüme giderken mutlu olmak mümkün mü?
Çok soru soruyorsam kız bana, azarla beni!
Ama beni umuda götüren bakışlarını çekme gözlerimden.
Annem gibi bakıyorsun hocam
Ve bu beni çocukluğuma götürüyor.
Bak bana hocam, çocukluğuma bakar gibi…
Hiç gitmesin gözümün önünden annemin yüzü.
Sev beni hocam, sev,ama ne olur;
Sende annem gibi terk etme beni.
Yaş ilerleyince seçimler zorlaşır,
Düşler yorulur hocam, korkar sonra insan yeniden sevmeye.
Çünkü bilir, her sevginin doğurduğu ayrılıkların acı verdiğini.
Acı çöreklenir sonra içinde bir yerlere.
Öldüğünde kendi kendini gömeceğini zannedecek kadar yalnızlaşır insan.
Mutluluk diyorum hocam, nerede beklenir?