Sen Konusurken Cenneti icmisim Dudaklarimla









Kim kırdı kanadını bu serçe masalımın?-

Henüz geçmiştim hayatın aşk çizgisinden

Henüz toy bir soluk almıştım yaşımın yirmi yedisinden...

Aşkı böyle anlatmadılar bana

Bu yüzden inanmış olmalıyım aşka !




Hasbel kader güneş topluyor taklidi'yim

Yıldızları gözlerime sürersem iyileşirmişim (!?)

Toplayıp tası tarağı,

Yazları kurak bir kente gitme vaktine gelmişim...

Er geç rüzgâra esecekmiş kalbimin iki büklüm atışları (!)




Seni özleyişlerimde
'yağmurun sevgilisi kadın'

olarak yazmalıymışım adımı !

Hasbel kader inanmalıymışım umuda (!?)
Ama benim inandığım da oldu




inanmadığımda

Her gece,
Bu sarhoş sevdamın nâralarına kulak asmak geliyor içimden
Her gece varoş bir sessizlikte,
Tarifine imkânım olmayan sızılar düşüyor gözlerimden



Gündüzlerim,
Silik bir cümlenin göğsünde can çekişiyor
Canımdan bezmişliğim
Sessizliğim
Sensizliğim kalıyor gündelik telaşlarıma
Ve hiç tanık olmuyorum
Evcilik oyunlarına...










Hani birileri olsa da
Bir yuva kursak
Tekerlenip düşeceğimiz anda
Babalarımızın ellerinden tutsak
Annelerimiz evde çorba yapsa



Biz seninle sek sek adımlar atsak
Ben senin misketlerini saklasam
Sen bebeğimin tokasını kırsan
Birbirimize darılsak
Barışmam diye inatlaşsak



En geç ertesi gün,
Hasrete yenik düşüp
Neşeyle birbirimize sarılsak !
Şimdiki gibi iki yabancı olmasak...

Kim kırdı kanadını bu serçe masalımın?-




Artık gün bir tek sana doğuyor sevdamı unutan adam !
Ve bir mahşer kalabalığına kalıyor
Alnıma yazılman

Ölüme kadar diken üstündeyim !-

Saçlarına rüveyda gülüşlerini astığım



Temmuz akşamları
Beni uğurlarken
Ve ben uğurlanırken yokluğunun sabahlarına
İsmikadar...ni muradıma bir ahh'la sarıyorum
Yeis ile bıraktığım hayallerim



Sen konuşurken cenneti içmiş dudaklarınla
Sesin İnançlarım vardı o zaman umuda dair
Bir tek senin gözlerin güzelleştiriyordu beni
Gerisi vesair...in yankısına boyadığım odama
Bir şafak nefesi doğardı...





Şimdi yıpranmış takvimlerin sürgün sesiyim
Yaprağım gazel !

(şiir gözlerinde kaldı istikbâlim / artık ne merhem ister ne de iyileşirim !)