Konu: Özgür medyaya darbe

Özgür medyaya darbe

15 Aralık 2014, Pazartesi

Gazetecilere yönelik intikam operasyonuna, iktidar dışındaki bütün siyasî parti temsilcilerinden sert tepki geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaşananların açıkça bir sivil darbe olduğunu söyledi. “Demokrasiye doğrudan darbe yapıldı. Eğer bir ülkenin medyası özgür değilse, halkı da özgür değildir.” dedi.

17-25 Aralık yolsuzluk iddialarını haber yapan medya yöneticilerine yönelik gözaltılar siyasi parti temsilcilerinin tepkisi sert oldu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu tür baskıların sağlıklı bir demokraside görülemeyeceğini kaydetti, “Yaşanan, bir darbe sürecidir. Türkiye sivil bir darbeyle karşı karşıya. Demokrasiye doğrudan darbe yapıldı.” dedi. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, ‘17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk çetesinin’ halkın gerçekleri öğrenmemesi için bu adımları attığını söyledi. Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, özgürlük mücadelesi veren medyanın yanında olduğunu belirterek, “Hakikat karşısında susan dilsiz şeytandır.” sözünü hatırlattı. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, birilerinin talimatıyla açıkça basına darbe yapıldığını ifade etti. “Hiçbir demokratik rejimde, basına böyle operasyon yapılamaz.” diye konuştu. Millet ve Adalet Partisi Genel Başkanı İdris Naim Şahin, yolsuzluk ve rüşvet batağına saplanan iktidarın değişik kesimlere asker ve polis üzerinden savaş açtığının altını çizdi. Demokratik Gelişim Partisi Genel Başkanı İdris Bal, özgür medya olmadan demokrasi olmayacağını vurguladı. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, hukuksuz girişmelere rağmen sesini çıkaramayan kesimlere seslendi: “Birilerini aldıklarında susarsanız yarın sizi aldıklarında ses çıkaracak kimseniz kalmaz.” HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da Türkiye’de siyasetin ve hukukun çivisinin çıktığını, böyle giderse gücü eline geçirenin istediği herkesi gözaltına alacağını söyledi.

Demokrasiye doğrudan darbe yapıldı

Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk iddialarının konuşulmasını engellemek için iktidarın, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının yıldönümünde, İstanbul merkezli 13 ilde eş zamanlı olarak yapılan operasyon kapsamında medya yöneticileri ve emniyet mensupları gözaltına alındı. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın da aralarında olduğu çok sayıda ismin gözaltına alınması demokrasiye açık darbe olarak görülüyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yaşananların sağlıklı bir demokraside görülemeyeceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Yaşanan süreç bir darbe sürecidir. Türkiye bir sivil darbeyle karşı karşıya. Demokrasiye doğrudan darbe yapıldı.” dedi. Mazlumun kimliğinin adresinin sorulamayacağının altını çizen CHP lideri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sabahın köründe gazetecilerin gözaltına alınması, gazetelere baskın yapılması, televizyon kanallarına baskın yapılması kabul edeceğimiz bir uygulama değildir. Medyaya yönelik operasyonu hiçbir zaman içimize sindirmedik. Sadece bugün değil dün de aynı şeyleri söyledik. İnternet siteleri basıldı, gazeteler basıldı, gazeteciler içeri atıldı. Bu demokrasilerde olan olaylar değil. Medyaya yönelik darbe yapılıyor, üniversitelere yönelik darbe yapılıyor. Bugün geldiğimiz noktada açık ve net şunu görüyoruz, hükümet bir darbe hükümetidir, demokrasiye yönelik darbe yapılmaktadır. Demokrasi insanların bedel ödeyerek kazandıkları rejimdir. Hâlâ bu bedeli bizim insanlarımız ödüyorlar. Medyaya sansür uygulanması, medyaya baskı halk, topluma baskı uygulanması anlamına gelir. Eğer bir ülkenin medyası özgür değilse o ülkenin halkı da özgür değildir.” şeklinde konuştu.

Her fırsatta 28 şubatı hatırlatan cemaat 28 şubatta ne dediğini hatırlamıyor galiba onlara biz hatırlatalım
"BECEREMEDINIZ BIRAKIN "

Basın özgürlüğü maskesi altına saklanmaları vatana ihanet edebilecekleri anlamına gelmez!!! Adem Özköse isimli arkadaşın sözlerine aynen katılıyorum.

Özgür medyayı susturmaya yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan gazetemizin Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı avukatları aracılığı ile açıklama yaptı. Ziyarette bulunan avukatlar, Dumanlı'nın moralinin çok iyi olduğunu söyledi.

Ekrem Dumanlı'nın herkese selamı olduğunu, dua istirham ettiğini vurgulayan Hasan Günaydın, "Yapılanın zulüm, baskı olduğunu bu zulme direneceğini herkese belirtmemizi istedi." dedi.

Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın avukatları Gazi Tanır ile Hasan Günaydın, Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

'EKREM DUMANLI İLE SABAH GÖRÜŞTÜM'
Dumanlı ile sabah saat 09.00'da görüştüğünü anlatan Gazi Tanır, "Ekrem Bey'in morali iyi ama kırgın. Kırgınlığının sebebi gazeteler. Ben gazeteleri götürdüm, kendilerine. Gazetelerin birinde bir açıklama var, İstanbul Başsavcısı'nın açıklamasına dayandırıyorlar sözde. İstanbul Başsavcısı'nın 'Ekrem Bey'i çağırdıklarını, gelmemesi üzerine gözaltına aldırdıkları' ifadesi var, sözde. Biz, Cuma günü Çağlayan'a gittik. Ekrem Bey ve Hidayet Bey, haklarında soruşturma varsa ifade vereceklerini söylediler. Başsavcı Bey, böyle bir şey olmadığını, haklarında soruşturma olmadığını belirtti; ayrıca yazılı beyanda bulundu. Bunun üzerine biz Çağlayan'dan ayrıldık. Cumartesi günü gözaltı kararının çıkarılması, ardından Pazar günü polisin gazeteye gelmesi ve zorla alacağını belirtmesi tabii insanları, arkadaşlarımızı kırdı. Bu durum Ekrem Bey'i üzmüş. Ama yine de morali yerinde. Gazetelere baktı. Gazeteci arkadaşların geneline teşekkür ediyor, güzel şeyler var." dedi.


EKREM DUMANLI'DAN SEVENLERİNE TEŞEKKÜR
Ekrem Beyin isteklerinin olduğunu söyleyen, Tanır, "Ekrem Bey'in sevenleri için iletileri var. Ekrem Bey, her birinize teşekkür ediyor. Buralara bu saatlerde geldiğinizi anlatınca Ekrem Bey'in gözleri doldu. Bize 'bu arkadaşları niye yorduk, bu insanlara niye zulmediyoruz' dedi. Hepiniz hakkınızı helal edin." şeklinde konuştu.
Gazetecilerin avukat Tanır'a "Ekrem Dumanlı suçlamayı biliyor mu?" sorusuna da Tanır, "Biliyor." cevabını verdi.


DOSYANIN İÇERİĞİNİ ÖĞRENME İMKANIMIZ YOK
Yeni düzenlemelerle mahkemece dosyaya kısıtlılık kararı alındığını belirten Avukat Hasan Günaydın ise, "Her operasyondan evvel yeni birtakım yasal düzenlemeler yapılıyor. Bu düzenlemeler ile altyapı oluşturulmaya çalışılıyor ardından operasyon yapılıyor. Şu olay da bunun tipik bir örneği. Bugüne kadar avukatların dosya içeriği ile ilgili bilgi belge alma imkânı vardı, yasal olarak. Maalesef bu dosya ile ilgili mahkemece kısıtlılık kararı alınmış. Onun için dosyanın içeriğinde ne var öğrenme imkânımız yok. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları ile ilgili gündemi saptırma, değiştirme, bunların konuşulmasını önleme ve perdeleme ile ilgili girişim görüyoruz." diye konuştu.