DüsKavuran-Kahraman Tazeoglu









Gittiğine inansam dönmeni beklerdim

Köhne gemiler geçiyor içimden
Hangi sokağa dalsam hangi kapıyı açsam




Ardında sen





Hep sesine bir kulaç kala boğuluyorum


Bilmem

Sen mi erken demir alıyorsun
Ben mi geç kalıyorum


Ellerimi biraktigin yerden


Çığlar yuvarlanıyor ta şurama
Her gece fırlatıp denizlere



Yitirilmiş tebessumleri




bir cigarayla parmak uçlarımı öldürüyorum
çürümüş rüyalardan arta kalan mirasınla

yolcusuzu yollara döndüm
alnımdaki girdaplar şimdi kan tarlası

fırtınalar kopuyor demişsin
yüreğinin en rüzgarsız yerlerinde
oysa ben



bin mevsim sana fırtınalandım



sen bilmedin
gittiğine inansam dönmeni beklerdim