kayseri escort ankara escort izmir escort antalya escort bursa escort istanbul escort

Etiketlenen üyelerin listesi

Toplam 10 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Sylvia Plath

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    CrчsтаlHeaятs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Çocuksu Bir Bencillik!
    Üyelik tarihi
    08.Aralık.2014
    Mesajlar
    263
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)

    Sylvia Plath






    Sylvia Plath (d. 27 Ekim 1932 Boston - ö. 11 Şubat 1963 Londra), ABD'li şair ve yazardır.


    Trajik yaşamı ve intiharıyla tanınan Plath, aynı zamanda yarı otobiyografik bir roman olan ve depresyonu üzerine ayrıntılı bilgiler veren Sırça Fanus kitabının yazarı olarak bilinir. Anne Sexton ile birlikte, Plath gizdökümcü şiirin önemli isimlerinden biridir.


    Hayatı

    1932 yılında Alman bir baba ve ABD'li bir anneden, Massachusetts'te doğdu. Profesör olan babası 1940 yılında öldü. Plath ilk şiirini 8 yaşında yayımladı.
    Plath, hayatı boyunca ileri derecede manik-depresif bozuklukla boğuştu. 1950 yılında bursla girdiği Smith College'deki ikinci yılında ilk intihar girişimini gerçekleştirdi ve bir akıl hastanesine yatırıldı. 1955'te Smith College'den summa cum laude derece ile mezun oldu.


    Kazandığı Fulbright bursuyla Cambridge Üniversitesi'ne giderek çalışmalarını burada sürdürdü ve şiirlerini üniversitenin öğrenci gazetesi olan Varsity'de yayımladı. Plath burada 1956 yılında evleneceği İngiliz şair Ted Hughes'la tanıştı. Evliliklerinin ardından Boston'da yaşamaya başladılar. Plath, hamile kaldıktan sonra ise İngiltere'ye geri döndüler.


    Plath ve Hughes, Londra'da kısa süre yaşadıktan sonra North Tawton'a yerleştiler. Çiftin sorunları bu dönemde başladı ve ilk çocuklarının doğumundan kısa süre sonra Sylvia Plath Londra'ya geri dönerek boşanma işlemlerini başlattı.


    Kiraladığı evin eskiden İngiliz şair William Butler Yeats'e ait olduğunu öğrenen Plath bunu iyi bir işaret olarak değerlendirdi. 1962 - 1963 kışı Plath için çok zor geçti. 11 Şubat 1963'te, ikinci kattaki odalarında uyumakta olan çocuklarının yanına süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz girmeyeceğinden emin olmak üzere bantlayarak kapattı ve kafasını fırının içine sokarak intihar etti.


    İntiharıyla ilgili olarak kocası Ted Hughes eleştirilere maruz kaldı. Hughes yıllarca bu konuda konuşmadı. Daha sonra anılarını yayımladı.
    1963 yılında henüz 30 yaşındayken intihar eden Plath’ın hayatı, Oscarlı oyuncu Gwynet Paltrow’un ünlü şairi canlandırdığı “Sylvia” filmine de aktarıldı.


    Plath’ın Türkçe’ye çevrilen eserleri arasında bulunan “Sırça Fanus” adlı romanı, birçok kişi tarafından ilk Amerikan feminist romanı olarak değerlendirilir.

    Eserleri


    Şiir

    • The Colossus (1960)
    • Ariel (1965)
    • Crossing the Water (1971)
    • Winter Trees (1972)
    • The Collected Poems (1981)


    Düz yazı

    • The Bell Jar (1963)
    • Letters Home (1975)
    • Johnny Panic and the Bible of Dreams (1977)
    • The Journals of Sylvia Plath (1982)
    • The Magic Mirror (1989)
    • The Unabridged Journals of Sylvia Plath


    Çocuk kitapları

    • The Red Book (1976)
    • The It-Doesn't-Matter-Suit (1996)
    • Collected Children's Stories (İngiltere, 2001)
    • Mrs. Cherry's Kitchen (2001)


    Türkçeye çevrilen eserleri

    • Ariel, (İmge Kitabevi)
    • Johnny Panik ve Rüyaların Kutsal Kitabı, (Altıkırkbeş Yayınları)
    • Sırça Fanus, (Can Yayınları)
    • Üç Kadın, (Oğlak Yayıncılık)
    • Sylvia Plath'in Günceleri, (Oğlak Yayıncılık)
    "Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin..."
    Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim?
    Ya y a z a m a d ı k l a r ı m?



  2. #2
    CrчsтаlHeaятs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Çocuksu Bir Bencillik!
    Üyelik tarihi
    08.Aralık.2014
    Mesajlar
    263
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    lçıda
    Asla kurtulamayacağım bundan! Şimdi benden iki tane var:
    Bu yeni büsbütün beyaz kişi ve o eski sarı olanı,
    Ve beyaz kişi kesinlikle daha üstün olandır.
    Yiyeceğe gereksinim duymaz, gerçek azizelerden biridir.
    Başlangıçta nefret etmiştim O’ndan, kişiliği yoktu –
    Ölü bir beden gibi benimle yatmıştı yatakta
    Ve korkuyordum, çünkü biçimi tıpkı benim gibiydi.

    Sadece daha fazla beyaz ve kırılamaz ve şikayetsiz.
    Bir hafta uyuyamamıştım, kendisi öyle sakindi ki.
    Her şeyle suçladım kendisini, fakat cevap vermedi O.

    Anlayamamıştım O’nun aptalca davranışını!
    O’na vurduğumda sessiz durmuştu, gerçek bir barışsever misali.
    Sonra farkına vardım ki istediği şey sevilmekti:
    Canlanmaya başladı, ve O’nun faydalarını gördüm.

    Bensiz var olamazdı, yani tabii ki bana minnettardı.
    O’na bir ruh verdim, çiçeklendirdim O’nu
    Çok değerli olmayan bir porselendeki gülün açması misali,
    Ve bendim herkesin ilgisini çeken,
    Başta sandığım gibi O’nun beyazlığı ve güzelliği değildi.
    Biraz himaye ettim O’nu, ve yalayarak içti bunu –
    Handiyse hemencecik bir köle zihniyeti taşıdığı söylenebilir.

    Beni beklemesine bir itirazım yok, ve O çılgınca seviyordu bunu.
    Sabahları erken kaldırırdı beni, yansıtarak güneşi
    Şaşırtıcı derecedeki beyaz gövdesiyle, ve ben fark ediyordum
    O’nun paklığını ve dinginliğini ve sabrını:
    En iyi hemşireler gibi huyuna suyuna gidiyordu zayıflığımın,
    Doğru dürüst iyileşsin diye, kemiklerimi yerinde tutarak.
    Zamanla ilişkimiz daha bir gerginleşti.

    Bana aldırmaz olmaya başladı ve soğuk görünüyordu.
    İçten içe beni kınadığını hissettim,
    Sanki alışkanlıklarım bir şekilde O’nunkileri gocunduruyordu.
    Akışına bıraktı her şeyi ve giderek daha dalgın oldu.
    Ve derim kaşınıyordu ve yumuşak parçalar halinde dökülüyordu
    Bakımımı oldukça kötü yapmasıydı sadece bunun nedeni.
    Sonra anladım sorunun ne olduğunu: ölümsüz olduğunu düşünüyordu.

    Beni terk etmek istiyordu, daha üstün olduğunu düşünüyordu,
    Ve kendisini bilgilendirmiyordum, ve kızgındı –
    Günlerini heba ediyordu yarı bir cesedin üstünde!
    Ve benim ölmüş olmamı umuyordu içten içe.
    O vakit ağzımı ve gözlerimi örtebilirdi, beni tümüyle örtebilirdi,
    Ve boyalı yüzümü taşıyabilirdi tıpkı bir mumya tabutunun
    Taşıdığı gibi bir firavunun yüzünü, çamur ve sudan yapılmış olsa bile.

    O’ndan kurtulabilecek bir konumda değildim.
    Uzun bir zamandır beni desteklediğinden handiyse felç olmuştum –
    Nasıl yüründüğünü ve oturulduğunu unutmuştum,
    Yani O’nu herhangi bir şekilde kızdırmamak için dikkatliydim
    Ya da zamanından önce O’ndan nasıl öç alacağımı göstermemeliydim.

    O’nunla birlikte yaşamak tabutumla birlikte yaşamak gibiydi:
    Gene de bağımlıydım O’na, bu durumdan pişmanlık duysam bile.

    Birlikte mutlu bir çift olacağımızı düşünmüştüm başlangıçta –
    Fakat sonuçta, bir çeşit evlilikti bizimkisi, böylesine yakın olmak.

    Şimdi anlıyorum ya birimiz ya da öbürümüz olacak.
    Biz azize olabilir O, ve ben çirkin ve kıllı olabilirim,
    Fakat yakında anlayacak bunların önemli olmadığını.
    Gücümü toparlıyorum; bir gün O’nsuz yapabileceğim,
    Ve o vakit telef olacak O yoklukla, ve beni özlemeye başlayacak.


    [1961]

    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
    "Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin..."
    Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim?
    Ya y a z a m a d ı k l a r ı m?



  3. #3
    CrчsтаlHeaятs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Çocuksu Bir Bencillik!
    Üyelik tarihi
    08.Aralık.2014
    Mesajlar
    263
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Aşk Mektubu
    Kolay değil ifade etmek yaptığın değişikliği.
    Eğer hayattaysam şimdi, o halde ölmüştüm,
    Gerçi, bir taş gibi, ondan etkilenmeden,
    Durmuştum alışkanlık olduğu üzere.
    Bir parmak bile öteye çekmedin beni, hayır –
    Ne de bıraktın benim küçük çıplak gözüm ilişsin diye
    Göğe doğru yeniden, umutsuzca, kuşkusuz,
    Kavrayarak maviliği, ya da yıldızları.

    Bu değildi o. Uyudum, de ki: bir yılan
    Gizlenmiş siyah kayaların arasında siyah bir kaya gibi
    Kışın beyaz boşluğunda –
    Komşularım gibi, mükemmelce biçimlenmiş
    Milyonlarca yanakların benim bazalt yanaklarımı
    Eritmek için her an konmasından
    Hiç zevk almayarak. Gözyaşlarına dönüştüler,
    Cansız mizaçlara ağlaşan meleklere,
    Fakat ikna edemediler beni. Dondu o gözyaşları.
    Her ölü kafada buzdan bir miğfer siperliği vardı.

    Ve uyumayı sürdürdüm kıvrık bir parmak gibi.
    İlk gördüğüm şey temiz havaydı
    Ve şebnemde yükselen sarmaş dolaş damlalardı
    Ruhlar misali şeffaf. Sık ve ifadesizce
    Yatıyordu etrafta bir sürü taş.
    Bilmiyordum onu neye kullanacağımı.
    Parıldadım, fare adımlarıyla tırmandım, ve saçıldım
    Dökmek için kendimi bir sıvı misali
    Kuş ayakları ve bitki gövdeleri arasında.
    Kandırılmamıştım. Biliyordum seni hemencecik.

    Ağaç ve taş ışıldadı, gölgesiz.
    Parmak uzunluğum cam misali şeffaflaştı.
    Mart sürgünü gibi tomurcuklanmaya başladım.
    Bir kol ve bir bacak, ve kol, bir bacak.
    Taştan buluta, derken yükseldim.
    Şimdi andırırım bir çeşit tanrıyı
    Yüzerek havanın arasından ruh-vardiyamda
    Bir buz tabla misali temiz. Bir armağandır bu.


    [1960]
    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
    "Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin..."
    Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim?
    Ya y a z a m a d ı k l a r ı m?



  4. #4
    CrчsтаlHeaятs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Çocuksu Bir Bencillik!
    Üyelik tarihi
    08.Aralık.2014
    Mesajlar
    263
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Siyahlı Adam
    Orada, o üç galibarda
    Mendireğin dalgayı karşıladığı
    Ve boz denizi yuttuğu yerin

    Solunda, ve dalganın yumruğunu
    Çözdüğü koyu kahverengi
    Dikenli telli çıkıntısıyla,

    İntizamlı domuz ahırlarıyla,
    Tavuk barakalarıyla ve davar otlağıyla
    Deer Island hapishanesinin

    Sağında, pırıldatır hâlâ
    Mart buzu kaya sularını,
    Düşen her bir akıntıyla açığa çıkan

    Yanık renkli kum uçurumlar yükselir
    Büyük bir taş burun üstünde,
    Ve sen, bu beyaz taşların

    Karşısındasın, sıçrayarak yürür ölüm sana
    Siyah palto, siyah ayakkabılar, ve siyah saçlarınla
    Durduğun yere kadar,

    Uzaktan bakılınca durağan bir girdaptır
    Tepe, göz kamaştıran taşlardır, havadır,
    Hepsi, hep birlikte.

    (1959)
    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
    "Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin..."
    Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim?
    Ya y a z a m a d ı k l a r ı m?



  5. #5
    CrчsтаlHeaятs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Çocuksu Bir Bencillik!
    Üyelik tarihi
    08.Aralık.2014
    Mesajlar
    263
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    İsterim, İsterim
    Ağzı açık, bebek tanrı
    Sınırsızca kel, bebek kafalı olsa da,
    Annesinin memesi için ağlar.
    Yarılır ve çatlar kuru volkanlar,

    Kum aşındırdı sütsüz dudağı.
    Yabanarısını, kurdu ve köpekbalığını çalıştıran
    Ve sümsük kuşunun gagasını tasarlayan
    Babasının kanı için ağladı sonra.

    Kuru gözlerle, o müzmin cet
    Doğrulttu adamlarını deriden ve kemikten,
    Taçta yaldızlı telden ok uçları,
    Kanlı gül bedeninde dikenler.

    (1958)
    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
    "Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin..."
    Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim?
    Ya y a z a m a d ı k l a r ı m?



  6. #6
    CrчsтаlHeaятs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Çocuksu Bir Bencillik!
    Üyelik tarihi
    08.Aralık.2014
    Mesajlar
    263
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Şiirler, Patatesler
    Belirleyerek susturur kelime; çekilmiş hat
    Kovar daha donuk akranlarını ve başarır, ölüm saçarak,
    Hayali hatların sadece usandırdığı

    Müesseselerde. Patatesler gibi dirençli
    Taşlar bilinçsiz, kelime ve hat dayanır
    Bir inçlik yerde. Brüt değil ki onlar (her ne kadar

    Daha sonra onları lezzetli bir yiyeceğe dönüştürmek
    Sıklıkla düşünülse de, terazide tartılır) fakat durmaksızın
    Aldatır beni onlar: ne daha fazla

    Ne de başka şey, can sıkarlar hâlâ.
    Şiirsizleşmişlerdir, resimsizleşmişlerdir, patates
    Demetlerinin pürtüklü kahverengileri daha
    Üstün bir sayfadadır; o dobra taş da.

    (1958)
    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
    "Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin..."
    Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim?
    Ya y a z a m a d ı k l a r ı m?



  7. #7
    CrчsтаlHeaятs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Çocuksu Bir Bencillik!
    Üyelik tarihi
    08.Aralık.2014
    Mesajlar
    263
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Gözdeki Zerre
    Gün ışığı gibi masumca durup baktım
    Atlardan bir tarlaya, boyunlar eğilmiş, yeleler rüzgârda,
    Kuyruklar akmakta çınarların
    Yeşil zeminine. Damların üzerinden
    Kilisenin beyaz kulelerine çarpmakta güneş,
    Tutarak atları, bulutları, yaprakları

    Adamakıllı kök salmışlar, bir deryadaki kamışlar misali
    Sola doğru yüzse bile hepsi.
    O vakit kıymık uçup saplandı gözüme,
    Batıp kararttı gözümü. Sıcak bir yağmurda
    Biçimlerin eriyişini gördüm sonra:
    Atlar eğilmişti değişken yeşile,

    Çift hörgüçlü develer ya da ünikornlar gibi tuhaftılar,
    Tek renkli bulanık kenarlarda otlamaktaydı,
    Daha iyi bir zamandan kalma vahanın hayvanları.
    Aşındırarak göz kapaklarımı, yanmaktadır küçük zerre:
    Kendimin, atların ve filizlerin etrafında
    Dönendiği o kırmızı cüruf.

    Ne göz yaşları ne de göz banyolarının
    Dindiren taşkını çıkarabilir bu parçayı:
    Batıyor, ve bir haftayı buldu batıp durması:
    Kabul ederim artık tenin kaşıntısını,
    Kör olmaktır bunun sonu ve başı.
    Düşlerim Ödipus olmayı.

    Yataktan önceki, bıçaktan önceki,
    Broş iğnesinden ve bu parantezlerde
    Beni bağlayan merhemden önceki
    Kendime geri dönmektir istediğim;
    Atlar akıyor rüzgârda,
    Bir mekân, bir zaman, çıkıp gitmiş akıldan.

    [1959]
    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
    "Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin..."
    Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim?
    Ya y a z a m a d ı k l a r ı m?



  8. #8
    CrчsтаlHeaятs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Çocuksu Bir Bencillik!
    Üyelik tarihi
    08.Aralık.2014
    Mesajlar
    263
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Hardcastle Sarp Kayalıkları
    Taş bir kentin siyahından ay mavisi dönemeçleri teyelleyerek,
    Çaktı çelik sokakta ayakları
    Yankıların bir patırtısını, çakmaktaşı misali,
    Havanın çırasını tutuşturduğunu ve
    O karanlık bodur kulübelerin

    Bir duvarından öbürüne
    Yankının havai fişeğini salladığını işitmişti kadın.
    Fakat duvarlar tarlalara ve biteviye fokurdayan çimenlere
    Yol verdiğinde, öldü yankılar kadının ardında.
    Binmiş gidiyor dolunayın

    Işığına, yeleleri rüzgârda,
    Yorulmaz, bağlanmış, ayla çevrelenmiş bir deniz gibi
    Kımıldar köklerinde. O yarık vadide kenarda köşede kalmış
    Bir sis-hayaleti asılıp dursa da omuz hizasından
    Öne doğru, bildik tanıdık bir hayalete

    Dönüşmedi gene de,
    Ne bir sözcük ne de bir isim söyledi
    Kadının yürüdüğü o boş ruh haletine. Bir kere
    Düşle şeneltilmiş köyü geçtiğinde, artık düşü barındırmadı
    Kadının gözleri, ve uyku perisinin tozu

    Kaybetti parıltısını ayak tabanlarının altında.
    O uzun rüzgâr, yontup inceltti kadını
    Bir çimdik alaza, üfledi elemli ıslığını
    Kadının kulak sarmalına, ve balkabağından oyulmuş bir taç gibi
    Vantuz çekti Babil’i kadının kafasına.

    Kadının değersiz armağanlarına karşılık
    Sunulmuştu kadına bütün bu gece, ve yüreğinin
    Vuruşu bu tepelerin kamburlaşmış
    Lakayt demiriydi, ve meraları komşuydu
    Siyah taş üstüne konmuş siyah taşa. Ahırlar

    Korumuştu kuluçkadaki yavruları ve enikleri
    Kapalı kapılar ardında; çayırlığa çökmüş
    Mandıra sürüleri sessizdi kaya parçaları misali;
    Yünden yumaklarında taşa yaslanıp uyuklamıştı koyunlar,
    Ve kuşlar, dalda uyuklamaktaydı, giyinmişlerdi

    Granit yakaları, gölgeleri
    Yaprak kisvesinde. Bütün bu manzara
    Lenfin ve usarenin en erken hükmündeki
    Gözlerle değişmemiş
    Bir kadim dünya misali uzakta büsbütün belirdi,

    Kadının küçük sıcaklığının alazını
    Söndürmeye yeterliydi, fakat taşların
    Ve taş tepelerin ağırlığı kadını parçalayıp
    Bu taşsı ışıkta sırf kuvarsa ve kuma dönüştürmeden önce
    Geri döndü kadın.

    [1957]
    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
    "Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin..."
    Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim?
    Ya y a z a m a d ı k l a r ı m?



  9. #9
    CrчsтаlHeaятs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Çocuksu Bir Bencillik!
    Üyelik tarihi
    08.Aralık.2014
    Mesajlar
    263
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Grantchester Çayırlıkları’nın Suluboya Resmi
    Orada, bahar kuzuları doldurur ağılı. Hava
    Sessizdir, gümüşsüdür bir bardaktaki su gibi
    Hiçbir şey büyük ya da uzak değildir.
    O küçük sivrifare ciyaklar çimen kafalarının
    Yabansılığında ve işitilir.
    Başparmak büyüklüğündeki her bir kuş
    Sık çalılıklardaki atik kanatlılara ve güzelim renklere uygun düşer.

    Bulut dizisi ve baykuş oyuklu söğütler eğilirler
    O uysal Granta’ya doğru, katmerleştirerek beyazlığını ve yeşilliğini,
    Şeffaf suyun altındadır dünya
    Ve sürer demir atmış dalgayı, bir yukarı bir aşağı.
    Ve kayıkçı daldırır sırığını.
    Evcil kuğu yavrularının yöneldiği
    Byron gölünde ayrılır kamışlar.

    Bir kreş tabağındaki manzaradır bu.
    Benekli inekler çevirir çenelerini ve kısaltır
    Kırmızı yoncayı ya da güneşle sırlanmış düğünçiçeğinin
    Bir halesiyle sarmalanmış pancarı kemirir.
    Yumuşak huylu çayırlıkları kuşatır
    Sırakemerlerin yeşili
    Kan böğürtlenli alıç saklar dikenlerini beyazla.

    O matrak vejetaryen, su sıçanı
    Testereler bir kamışı ve yüzer toparlak korusundan,
    Siyah önlüklerindeki öğrenciler gezinir ya da otururken
    Kenetlenmiş elleriyle, aşık olmanın hülyalı bir dalgınlığıyla –
    Fakat böylesi yumuşak bir havada
    Baykuşun kulesinden eğileceğinin
    Ve sıçanın çığlık atacağının farkında değiller.

    [1959]
    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
    "Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin..."
    Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim?
    Ya y a z a m a d ı k l a r ı m?



  10. #10
    CrчsтаlHeaятs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Title
    Çocuksu Bir Bencillik!
    Üyelik tarihi
    08.Aralık.2014
    Mesajlar
    263
    Mentioned
    0 Post(s)
    Tagged
    0 Thread(s)
    Malikâne Bahçesi
    Fıskiyeler kurumuş ve güller solmuştur.
    Ölüm tütmektedir. Yaklaşır günün.
    Küçük Buda’lar gibi semirir armutlar.
    Mavi bir buğu kaplar gölü.

    Balıkların çağı arasından kımıldarsın,
    Domuzun mağrur asırları arasından –
    Kafa, ayak parmağı ve parmak
    Gölgeden çıkıp berraklaşır. Tarih

    Besler bu kırılmış yivleri,
    Bu kenger taçlarını,
    Ve karga giyer giysilerini.
    Miras kalır sana beyaz süpürgeotu, bir arının kanadı,

    İki intihar, aile kurtları,
    Boşluk saatleri. Bazı sert yıldızlar
    Şimdiden sarılaştırır gökleri.
    Örümcek kendi ipinde

    Geçer gölü. Solucanlar
    Terk eder mutat meskenlerini.
    Toplanır küçük kuşlar, toplanır
    Zor bir doğuma getirdikleri armağanlarıyla.

    [1959]
    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
    "Farzet ki, yazdıklarımı anlayabildin..."
    Ya anlayamadıkların? Ya yazıp da sildiklerim?
    Ya y a z a m a d ı k l a r ı m?



Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Akıl Oyunları (Sylvia Nasar)
    Konu Sahibi Nartaneside Forum Kitap Özetleri
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 02.Aralık.2017, 11:00

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
gaziantep escort bayan gaziantep escort sesli sohbet seks hikaye onwin venüsbet giriş tipobet365 sahabet karabük escort ordu escort kars escort kocaeli escort izmit escort edirne escort ısparta escort karabük escort manisa escort adana escort
ankara escort ankara escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort kızılay escort ankara eskort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort istanbul escort avrupa yakası escort çapa escort şirinevler escort avcılar escort beylikdüzü escort