40 bin kişinin katili olan ve halen cinayetlerine devam eden terör örgütü PKK ile ilişkin ortada iken, IŞİD,El- Kaide,El Nusra,OSÖ gibi terör örgütleriyle ilişkilerin herkesin dilindeyken, (THY) Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş'a ait olduğu iddia edilen bir ses kayıtında bile "Onlarca malzeme taşıyorum, Nijerya'ya gidiyor şu anda... Müslümanları mı Hıristiyanları mı öldürecek, vebal altındayım haberin olsun" ifadelerini tüm dünya kulaklarıyla dinlemişken, Paris'te teröre karşı yürüyüşe katılmak AKP'nin yeni trajikomik hallerinden biri olmuştur.
Türkiye'nin içine düşürüldüğü hal gerçekten kaygı verici, düşündürücü bir durumdadır. Türkiye'de terör örgütleriyle el ele kol kola yürüyüş sürerken, Paris'te yaşanan teröre karşı yürüyüşe katılmak gerçekten de ölçümü dahi yapılamayacak kadar büyük bir pişkinliktir.
Askerlerimiz, polislerimiz, vatandaşlarımız terör örgütü PKK tarafından şehit edilmeye devam edilirken, hala Öcalan'ın elini sıkan, onun tehditleri karşısında sus pus olan, Türkiye'nin her yerinde PKK'ya büyük hareket alanı kazandıran AKP'nin terörden anladığı nedir?
Ahmet Davutoğlu Türkiye'deki gerçekler ortada iken Paris'teki yürüyüşe 'Avrupa ülkeleri teröre karşı yürüyor, bizde katılıp yürüyelim en azından spor olur' düşüncesiyle mi yürüyüşe katılmıştır?
AKP, cinayet şebekesi bölücü örgüt PKK'yı ne olarak görmektedir?
Hala öldürmeye devam eden, geçmişe göre kadrosunu ve silahını çoğaltan, özellikle Güneydoğu bölgesinde büyük hâkimiyet kuran PKK ile bu yürüyüşün sonunda Türkiye'nin başına ne gibi bir felaket tasarlamaktadırlar?
Sadece PKK'yı değil, bölgedeki birçok terör örgütünü 7 kocalı Hürmüz gibi idare eden AKP portresi bile, AKP'nin sıradan bir parti değil küresel bir proje olduğunu her yönüyle göstermektedir.
Fransa kendine acı yaşayan teröristleri anında imha ederken, Türkiye'de terör yaratanlar en üst düzeyde ilgi görüyor, pazarlık masalarında şımartıldıkça şımartılıyor.
Acıyı yaşayan Fransa başta olmak üzere, yürüyüşe katılan birçok ülke terör kınamasında samimi değildir. Yürüyüşte yan yana gelen birçok ülke, Ortadoğu Bölgesinde milyonlarca masum insanın ölümünden baş sorumludur. Irak'ta 2 milyon Müslümanı öldüren ABD askerlerine dua eden, onlara her türlü stratejik destek veren AKP'de bunlardan birisi olarak ikiyüzlülük fotoğrafında yerini almıştır. Ama buradaki ilginç ayrıntı, terör kendini vurduğunda Fransa gibi milyonlarıyla ayağa kalkan ülkeler olduğu gibi, kendini vurmaya devam eden terör örgütüyle hala pazarlık masalarında sırıtan AKP söz konusudur. PKK masum insanları, askerlerimizi, polislerimizi şehit ettikçe kendi konumunu daha da güçlendirmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde ne AKP gibi bir iktidar, ne PKK gibi terör örgütü yoktur. AKP iktidarı, terör örgütü PKK'ya "alçak bir örgüt" gözüyle değil, talimatlarını uygulayacağı amiri gözüyle bakmaktadır. İşte bu yüzden "Türkiye'de PKK'nın en büyük partisi AKP'dir." tespitleri yapılmaktadır.
Türkiye'deki kafası en dağınık, neyi savunduğunu, kimi desteklediğini bilmeyen tek parti tabanı da herhalde AKP'nin tabanıdır. Her konuda böyle olduklarına şüphe yok ama Paris'teki saldırı sonrası sergiledikleri hal gerçekten daha çok acınacak bir manzara çıkarmıştır. Mizah dergisine saldırı olunca saldırıyı kutsallaştıran, terörü kınayanlara tepki gösteren yandaşlar, Ahmet Davutoğlu Paris'e terörü kınama yürüyüşüne katılacağını duyurunca anında 'U' dönüşü yapanda aynı kişiler olmuştur. Bunlar hep, böyle bir Cumhurbaşkanı, böyle bir başbakan, böyle bir iktidar peşinde gitmekten olsa gerek…
Paris'te terörü protesto yürüyüşüne katılan Ahmet Davutoğlu söyle bakalım. Pazarlık masasından kalkmadığınız, bir dediğini iki etmediğiniz terör örgütü PKK sizin için neyi ifade ediyor?
Ustan olan kişi bir zamanlar "PKK Düşman değil" diyordu. PKK'lı Şivan Perver'le el ele yürüyen sen ne diyorsun?
YıldırayÇiçek-OrtaDogu