Ölümün Tadını Çıkart





Hayatın her anı bir hesaplaşma


Öyle değilmi
dostum

Bazen bir ayrılık arifesinde sevdiğinle
Ayrılık ertesi kendinle ve yalnız kaldığın saatlerle



Yardım elleri geldiğinde
Fotoğraftaki düşmüş halinle
Ve bir kadeh şarapta Tanrı’nla




Hepsi bir hesaplaşma nefes almaaların
Anlatılanların hepsi birer soru aslında


Suçlayıcı sualler aslında “benim…” diye başlayan hikâyeler



Kimse hesabı ödeme yanlısı değil
Ve kimse itiraz etmiyor kesilmiş adisyonlara

Hemen ayrı faturalar çıkarılıyor eski defterlerden
Amaç ne alacak cıksın ne verecek





Hemen kalkıp terk etmek
Bütün yaşananların artıklarını bırakıp pis bir tabağın kenarında
Cesaret eden yok yarım kalmış aşklarını





Paketletip götürmeye

Ya “millet ne der sonra”
diye bir beyin kurdu alınır çıkışta

Ya da “ben asla yapmam bana ne” denilen bir okla

Ruh bedenden fırlatılır duvardaki dart tahtasına
Her atış ve her kurt ikramdır yemekten sonra




İşte şimdi dur deme zamanı
Geri dönüp toplama zamanı aşktan kalan kirli parçalarla

Tabakta ne kaldıysa





Hatta bir peçeteyle cebine masadaki kırıntıları dökme zamanı

Tutma zamanı seni üzen ve haksız olan sevgilinin ellerini




Kendine çekip sıkıca sarılma zamanı bırakmamacasına
Sonra hiçbir şey yokmuş gibi onu karşılama zamanı

Anlatırsa susarak
Ağlarsa silerek gözyaşlarını


Düşerse aynı noktaya kendini de bırakıp
Sonra kaldırıp birbirinize destek olarak




Bekleme zamanı
Hakkınız olan sevdayı
Başka kollara itmeden


Ve infaz edip yargılamadan
aşkın bütün zaferlerinde yenilgilerini gülerek karşılama zamanı



Hangi gün çabalarının boşa gittiğini görür ve kahrolursan
Geri çekilmek yerine adım at emek katmadan ileriye doğru


Bozulduğunun farkına varmazsa tahterevallideki dengenin

İşte o zaman gizli gözyaşlarını serbest bırak özgür kalsınlar
Yavaş yavaş tınısı kulaklarında vururken yanaklarına




Sus ve dinle
aşkın bittiği zaman şimdi
Ölümün tadını çıkart…