Torino Kefeni, İsa’nın çarmıhtan indirildikten sonra sarıldığına inanılan keten bir kumaştır. Bu keten kumaşın iki tarafında bir erkek silüeti bulunmaktadır. Bu kefenin Hz. İsa’nın ölümünden sonra üzerini örtmek için kullanıldığına inanılmaktadır. Bu kefenle ilgili tartışmalar her geçen gün farklı boyutlarda devam etmektedir. Bu kefenin tarihlemesini bazı araştırmacılar 700-800 yıl öncesine bazı araştırmacılar ise Hz.İsa^dan daha öncesine götürmektedir.
HIRİSTİYAN DÜNYASI TORİNO KEFENİNİ TARTIŞIYOR.
Bazıları tarafından en az iki bin yıllık, bazılarının da Orta Çağ sahtekarlığı olduğuna inandığı 4.2×3.9 metre ölçülerindeki kefen, Hz. İsa olduğuna inanılan sakallı bir adamın silüetini taşıyor. Kefen hakkında tartışmaları alevlendiren “Il Mistero della Sindone” (Kefenin Gizemi) adlı kitap, Padua Üniversitesi’nde makine mühendisi Giulio Fanti ve gazeteci Saverio Gaeta tarafından yazıldı.
Torino kefeni hakkındaki sır tam olarak aydınlatılabilmiş değil.
Hıristiyan dünyasının en değer verilen dini eşyalarından biri olan kefenin kökenleri hakkında gerçekleri ortaya çıkarmak isteyen italyan bir bilimadamı ise kızılötesi ışın ve spektroskopi kullanarak, kefenin ipliğini analiz etti. Dalga boyları aracılığıyla radyasyon ölçümü yapılan testlerde, kefenin M.Ö 300 ile M.S 400 yılları arasındaki döneme ait olduğu tespit eddia etmiştir.
Hz. İsa’nın çarmıhtan indirildikten sonra bedenine sarıldığı iddia edilen ve her iki tarafında siluet bulunduran Torino Kefeni
Geçmiş tarihlerde İngiltere, İsviçre ve ABD’de yapılan deneyler, kefenin Orta Çağ sahtekarlığının bir ürünü olduğunu öne sürmüş ve ait olduğu tarih aralığını 1260 ile 1390 arasında göstermişti. Sonradan yapışan deneyler kefenin sahte olmadığı savını güçlendiriyor.
İtalya’nın Ulusal Yeni Teknolojiler, Enerji ve Sürdürülebilir Ekonomi Kurumu tarafından Aralık 2011’de yapılan açıklamada, kefenin sahte olamayacağını öne sürüldü. Açıklamada, kefen üzerindeki silüetin mor ötesi radyasyonla oluşmuş olabileceği ifade edildi ve erkek yüzüne benzeyen şeklin ‘büyük bir enerji patlamasıyla ortaya çıktığı’ belirtildi.
Bilim insanları buradan yola çıkarak, ‘Hz. İsa’nın dirilişinde yaşanan büyük enerji patlamasının bu tür bir mucizeye sebep olabileceğini’ savundu.
Torino Katedtrali’nde özel bir bölümde tutulan ve her yıl binlerce turisti çeken kefenin üzerindeki acı çektiği belli olan, birçok yara taşıdığına dair izler taşıyan ve çarmıhtan indirilmiş İsa’yı tasvir ettiği düşünülen kefenin bir mucize olduğu iddiaları saygın bilim adamları tarafından da iddia edilmeye başlandı.
Kefenin üzerindeki siluetin Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği görüntü olduğu iddiaları üzerine pek çok araştırmaya konu oluyor. 4. yüzyıla ait kaynaklarda İsa peygamberin seçme boyalar ile bir resmi yapıldığı söylenmektedir. 6. Yüzyıl başında yazılan bir kaynakta, Hz. İsa’nın yüzünün bir beze silindiği ve görüntüsünün bu beze çıktığı anlatılmaktadır. Hz. İsa’nın kendisinin bu bezi Edessa kralına yolladığı daha sonra bu bezin İstanbul’a geldiği söylenmektedir. 4. Haçlı seferinde İstanbul’un yağmalanması ile bu resmin buradan alındığı ve Fransa’ya getirildiği düşünülmektedir.
Torino kefeni ile ilgili kayıtlara göre bu kefen; 14’üncü yüzyılda haçlı bir şovalye tarafından Fransa’ya getirildi ve uzun yıllar bir manastırda tutuldu. Manastırda çıkan yangında hasar gören kefen, rahibeler tarafından onarıldı. Kefen, Torino Başipiskoposu tarafından 1578 yılında korunma altına alındı ve aynı yıl Torino Katedrali’ne kondu.