Bu Bir Hayat Oyunudur ve Tekrarı Yoktur



Yoruldum artık insanların hatalarından. Tekrarı olmaz demelerinden. Bunların hepsi beni onlardan bi adım daha uzaklaştırdı. Hani bazı şeyler ikinciye sıkar, yorar ya öyle. Çok yoruldum. Gereksiz kavgalardan, insanların bakışlarından ve seni şekillendirmekten. Ben böyle olacağını düşünmemiştim Seninle birlikte olmanın bu kadar zor olacağını cidden düşünememiştim. Biliyor musun güzel olur sanmıştım.
Size nelerden bahsetmeliyim bilmiyorum. Nasıl mutluluğun inancımın gittiğinden mi? Yoksa ondan nasıl gitmeye başladığımdan mı? Hepsi ufak tefek şeylerle başlıyor ya. Bi’ bakış, bi gülüş veya sadece bi kelimesi yetiyor. Sonra zaman geçtikçe duygularınız değişiyor. Güveniniz gidiyor. Hemde uzun bir zaman geri dönmemek üzere. Her şeyi bitirmeye başlıyorsunuz ilk önce kafanızda sonra kalbinizde sonra içinizde. Yaşamak bi’ uçurumun kıyısına benziyor her şey üst üste geldikçe. Sanırım hatalarımız gibi yaşamanında neresinden dönersek kâr. Ben maviyi hayatımdan silip, simsiyah ile dünyadan gitmek istedim.

Hayat asla tekrar perdelenemeyecek bir oyununun sonsuz tekrarıdır demişler ya Sanırım artık benim oyunum bitti. Zarlar atıldı ve ben kaybetmeye mahkum olarak kalktım kader denen masadan. Ve tekrar oyuna dönme şansım yok. En acısı ise sanırım insanların arkamdan “iyi çocuktu her şey yolundaydı” diyecek olmaları. Keşke bahsettikleri gibi olsaydı. Her şey yolunda olsaydı ve bende yaşamam gerekenleri yaşayıp. Son nefesimde boş bir duvara bakmak yerine aşık olduğum insanla yaşlanıp onun kollarında onun ismini söyleyebilseydim.