Gunlerdir susuyorum. Sustukça daha çok susuyorum sensizliğe. Bütün vücudum kuruyor. Sen gelmiyorsun. Sen gelmedikçe parcalanmaya başlıyor vücudum. Dilim damağım kuruyor. Boğazlarım yara oluyor. Ne zaman bir bardak şu içecek olsam, sen geliyorsun aklıma. Her seferinde bardak elimden düşüyor. Etraf cam kırığı doluyor. Susuyorum bende. Yaşam pınarımın tekrar akmasini bekliyorum.
Ben bu gece yine susuyorum, sana. Yine gelmiyorsun. Sen gelmedikçe daha çok kuruyor derim, parçalanıyorum. Bekliyorum. Geleceksin inanıyorum. Tekrar akacak pınarından o su. Tekrar yem yeşil olacak bütün ağaçlar. Bütün açlar doyacak. Afrika bile doyacak. Ankaranın bile gökyüzü mavi olacak. Sen geldiğinde güneş daha bi sıcak olacak. İnsanlar kuzey kutbunda bile denize girecek. Dünyanın bütün acıları bitecek. Dünya sanki yeniden dogmuşçasına mas mavi olacak. Gülecek bütün çocuklar, bütün anneler bütün babalar. Bütün ölüler dirilecek. Ferhat kavusacak şirine, mecnun leylaya. Sen geldiğinde susmayacağım artık. Haykiracagim gökyüzüne, yer yüzüne. Seni seviyorum diye.
Ama bu gece susuyorum. Derim parçalanıyor, bir bardak su içemiyorum…
Sent from my iPhone using Tapatalk