Halk arasında ‘vajina estetiği’ olarak bilinen kozmetik jinekoloji alanındaki lazer uygulamaları tüm dünyada oldukça yaygınlaştı.
Genital bölge estetiği amacıyla uygulanan fraksiyonel karbondioksit lazerler sayesinde; vajina içi daraltma (yenileme), dış genital alan renk açma ve dış genital alan sıkılaştırma işlemleri cerrahi bir yöntem olmadığı için riskleri yok denecek kadar az olan kozmetik uygulamalar arasında yer alıyor.
2003 yılından itibaren özelikle cinsel terapiler ve kozmetik jinekoloji alanında çalışan, ABD’den ileri kozmetik jinekoloji sertifikasına sahip Jinekolog Op. Dr. Süleyman Eserdağ’ın verdiği bilgilere göre; tüm dünyada olduğu gibi vajina estetiğine duyulan rağbet ülkemizde de hızla artmakta. Kozmetik jinekoloji içerisine giren karbondioksit lazer uygulamalarında cerrahi riskler olmadığı için hastalar tarafından tercih sebebi haline geldi.
Dış genital bölge kararması neden olur?
Genital bölge dokusunun yoğun estrojen hormonu içeriğinden dolayı renk kararması bayanlar açısından oldukça sık rastlanılan şikayetler arasındadır. Özellikle gebelik, doğum kontrol hapı kullanımı, güneşlenme, bazı hormonal problemler ve ilerleyen yaşa bağlı olarak ‘vulva’ adını verdiğimiz dış genital alanın esmerleşmesi kadınlarda birtakım psikolojik sorunları da beraberinde getirebilir.
Lazer ile renk pigment hücreleri yıkıma uğratılıyor
Lazer uygulaması ile cildin alt katmanında yer alan ve ‘melanin pigmenti’ üreterek koyulaşmaya neden olan ‘melanosit hücreleri’ tahrip edilmekte, bu şekilde koyuluğun giderilmesi amaçlanmakta. Ayrıca lazerle ciltte peeling (soyma) etkisi de oluşuyor. Bu şekilde dış genital alanın hem koyu rengi azalırken hem de daha parlak görünümü ortaya çıkmakta. Diğer taraftan aynı seansta cilt altındaki kolajen de uyarılarak çok daha dolgun, sıkı ve pürüzsüz bir görünüm elde etmek de mümkün. Genital bölge koyuluğunun giderilmesi için kullanılan kremlerin lazer kadar etkili olmadığı da bilinmekte.
Sadece 15 dakikalık bir işlem!
Genital bölge renk açma işlemi amacıyla lazer uygulamasının yaklaşık 15 dakika kadar sürdüğünü, işlem ağrısız olduğu için genellikle anestezi gerektirmediğini, hastaların aynı gün içinde dahi işinin başına dönebildiğini ve çoğunlukla tek seanslık bir uygulamanın da yeterli geldiğini sözlerine ekledi.