Bu gece birer birer soyunun maskelerinizi... Çırılçıplak kalın aynanın karşısında... Sudan zamana inat ben buyum dercesine bakın gözlerinize! Gözlerinizdeki o parıltıyı gördüğünüzde bir adım yaklaşın ona;hiç tereddüt etmeden tutun elini, kemikleri kemiklerinize geçercesine el sıkışın, sarılın öpüşün doya doya... Yıllardır evlat özlemi çeken bir anne gibi kucaklayın onu, taa içinize çekin kokusunu!

Her bir saniyeyi tadına vara vara yaşayın.Bir daha bu fırsat hiç elinize geçmeyecekmiş gibi kullanın zam(an)ı... Dökün eteğinizdeki taşları, sayın, sövün, ölesiye ağlayın, yutkunun, iç çekin, tane tane soyun kabuklarınızı... Hesapsız kitapsız tam da istediğiniz gibi sınırsız özgürlüğün taa dibine vurun!

Yüzleşin kendinizle! ''Buna cesaretim var mı?'' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Evet var! Yeter artık susturun içinizdeki sesleri... Bunca yıl ayakta uyuduğumuz yetmedi mi? Biz bittik kıyaslamalar, hor görmeler, küçümsemeler bitmedi. Neden? Çünkü onlara baba parasıyla altlarına son model araba çekip millete caka satmak erdem diye öğretildi. Peki biz? Biz alınterimizi sile sile kazandığımız asgari ücretle hem çoluğumuzu çocuğumuzu doyurduk hem misafiri doyurduk;üstelik sokaktaki kedi köpeğin nasibini de es geçmedik...

Paranın olduğu yerde huzur yok.Paranın olduğu yerde mutluluk yok. Paran varsa arkadaş olalım, paran varsa dost olalım, paran varsa mutlu edeyim cümlelerinin havada uçuştuğu bir toplum haline geldik. Öznesi ortak olan çıkarcı bir toplum olduk. Cebindeki son parasına küçük bir şişe su alıp tamamını kedi köpek kaplarına döken insanlar tanıyorum ben... İçinizdeki çocukların cıvıldaşmalarını duyar gibi oluyorum! Yerde para bulunca simitçi amcanın yanına koşup gün boyu martıları besleyen çocuklar değil miydik biz?

Soyunun kabuklarınızdan! İçinizdeki çocuğa ses verin! Şan, şöhret, mevki, makam sizleri zerre kadar mutlu etmiyor; aksine yarıçap büyüdükçe içinizdeki boşluk daha da ummansızlaşıyor...

Şimdi yanında olmak istediğiniz insanın yanına koşun. Haber vermeden, sormadan, sebapsiz sabah başucunda bonibon şekerleriyle uyanan bir çocuğun coşkusuyla sarılın ona... Sımsıkı sarılın öpün doya doya; kulağına fısıldayın...

İYİKİ VARSIN SENİ ÇOOK SEVİYORUM...