Erzincan ve çevresi 1379 yilina kadar Eretna Devleti sinirlari içerisinde kalmis ve sirasiyla Ahi Ayna Bey ve Pîr Hüseyin'in idaresinde bulunus idi. Pir Hüseyin'in ölümünden sonra (1379) ise Erzincan ve çevresine Mutahharten hakim oldu.
1- Mutahharten'in Mensei ve Erzincan'a Hakim Olmasi
Mutahharten'in Tatarlar'a mensup oldugu söylenmekte ise de, onun Uygur Türklerinden olan Eretna ile akraba olmasi daha muhtemeldir. Mutahharten'in Akkoyunlu Ahmed Bey'in damadi oldugu bilinmektedir.
Kaynaklarda adi Taharten, Tahirten ve Mutahharten seklinde geçen bu Erzincan emiri Pir Hüseyin'in ölümünden sonra Erzincan Beyligi tahtina geçti. Bagimsizligini ilân ederek kendi adina para bastiran ve hutbe okutan Mutahharten'e karsi ilk tepki Eretna Beyligi'nden geldi. Eretna beyliginin ileri gelenleri Alâaddin Ali Bey'e müracaat ederek, Erzincan'in Eretna ailesi ile olan ilgisini ileri sürerek bu sehrin kurtarilmasini istemislerdi. Bunun üzerine Alâaddin Ali Bey Mutahharten'e adamlar göndererek Erzincan'i baris yoluyla ele geçirmek istedi. Ancak görüsmelerden bir sonuç alinamayinca iki taraf arasinda savas basladi. Ilk karsilasmada Mutahharten'in kuvvetleri yenilgiye ugrayarak çekildi. Eretna beyliginin tabiiyetini kabul etmeme karari almis olan Emir Mutahharten yardim istemek üzere Dulkadiroglu Ibrahim Bey ile Akkoyunlu Türkmenlerinin reisi Kutlu Bey'e haber gönderdi. Bu devletlerden gelen yardimci kuvvetlerin de destegi ile Mutahharten-Eretna arasinda yapilan savasi Erzincanlilar kazandi. Daha sonra Erzincan önünde yapilan çarpismalarda da kesin bir sonuç alamayan Alâaddin Ali Bey baskent Sivas'a çekilmek zorunda kaldi.
2- Mutahharten'in Kadi Burhaneddin ile Mücadelesi
Eretna hükümdari Alâaddin Ali Bey'in 1380 yilinda ölümünden sonra devletin idaresini eline alan naib Kadi Burhaneddin Ahmed'in, ülkesine yönelik faaliyetler yapacagini bilen Mutahharten ona karsi yeni müttefikler aramaya basladi. Nitekim Mutahharten, Kadi Burhaneddin tarafindan Koyulhisar çevresine gönderilen Zünnûn ve Sarkî Karahisar hakimligine atanan Melik Ahmed ile derhal dostluk kurmaya basladi. Kizkardesini Zünnûn ile evlendiren Erzincan emiri, onunla birlikte Eretna topraklarina taarruza geçti. Ancak Sivas topraklari içerisinde yagma ve tahrip hareketlerinde bulunan Zünnûn, Kadi Burhaneddin tarafindan bozguna ugratildi. Gerek Zünnûn'un bu yenilgisinden dolayi ve gerekse Amasya Emiri Sadgeldi'nin kiskirtmalariyla Kadi Burhaneddin'e daha çok kizan Mutahharten Sivas'a taarruza geçmege karar verdi. Ordusu ile Erzincan'dan çikarak Sivas vilâyeti hududuna geldi. Nâib'e karsi tehditkâr bir tavir takinarak gönderdigi elçiler vasitasiyla, devletin idaresini Alâaddin Ali Bey'in oglu Mehmed'e birakmasini istedi. Ancak nâib Kadi Burhaneddin, saltanati terketmek istemiyordu. Bu sebeple Mutahharten'den gelen elçi Emir Tugrul'u tutuklatti. Elçinin tutuklanmasindan sonra Mutahharten onun serbest birakilmasi sarti ile Sivas'tan ayrildi.
Mutahharten ile Kadi Burhaneddin arasindaki mücâdeleler bundan sonraki yillarda da devam etti. Kadi Burhaneddin Ahmed, Mutahharten'in dostu olan Amasya Emiri Sadgeldi üzerine yürüyerek onu öldürdü (1381) ve kesik basini Erzincan'a gönderdi. Bu zaferden sonra O, nâib olmasina ragmen, bagimsizligini ilân ederek hükümdarlik makamina oturdu. Mutahharten onun tahta çikisina karsi çikarak baskent Sivas'ta Kadi Burhaneddin aleyhine düzenlenen suikastlerde faal rol oynadi. Ancak bu tesebbüsler sonuçsuz kaldi. Mutahharten daha sonra Sivas'taki muhalefetin lideri Eretna emirlerinden Seyyidî Hüsam ile Kadi Burhaneddin'e karsi bir ittifak meydana getirdi. Bu ittifaka Amasya Emiri Ahmed Bey ile daha pek çok beyler de katildi. Bu emirler Sivas'a hep birden saldirida bulunmak üzere hazirliklara basladilar. 1382 yilinda yapilan savaslardan da bir netice alinamadi. Müttefikler kendi aralarinda çikan anlasmazlik sebebiyle dagildilar. Bunun üzerine Mutahharten eski dostu Akkoyunlu Türkmenlerinden yardim istedi. Böylece Akkoyunlular da Sivas'a saldiriya geçtiler. Mutahharten-Akkoyunlu ortak saldirisi karsisinda basari gösteremeyen Kadi Burhaneddin'in emiri Yusuf Çelebi öldü. Mutahharten, Kadi Burhaneddin'in Kayseri civarinda bulundugu bir sirada tekrar Sivas yakinlarina kadar gelerek Eretna topraklarina saldiriya geçti. Fars kalesini ele geçirdikten sonra Sivas'i ciddi bir baski altina aldi. Bu durumu haber alan Kadi Burhaneddin Kayseri'de fazla kalmayarak süratle baskentine yetismeye çalisti. Abdülvahhab yöresinde iki taraf arasinda yapilan savasta Mutahharten yenildi ve ülkesine döndü.
Kadi Burhaneddin, kendisine karsi kurulan ittifaklarin lideri olan Mutahharten'i yola getirmeye karar vererek Erzincan beyligi topraklarina girdi. Erzincan (Aksehir)'a kadar ilerleyip sehri siddetle yagma ederek atese verdi. Savas sirasinda Sivas askerlerinin yagmaya dalmasi sebebiyle kesin sonuç alinamadi. Kadi Burhaneddin bölgedeki harekâta son vererek geri döndü (1385).
Bu olaydan sonra Mutahharten, muhtemelen dostu Akkoyunlular'in kendisini yalniz birakmasi sonucunda Kadi Burhaneddin Ahmed ile iyi geçinmeye basladi. Onunla bir dostluk antlasmasi imzaladi. Bu yillarda Erzincan emirligi sinirlari içerisinde Bayburt, Kemah, Ispir, Erzurum ve Tercan sehirlerinin bulundugu ve Trabzon Rumlari'nin da kendilerine haraç verdigi anlasilmaktadir.