Tekeoğulları (Tekeli, Teke, Tekeoğlu) Beyliği
1321-1423 yılları arasında, merkezi Antalya olan Teke-elinde, Hamidoğulları beyliğinin bir kolu olarak hüküm süren bir Türkmen hanedanı.
Hamidoğlu Dündar Beyin, Antalya’yı fethettikten sonra, idaresini Yunus Beye bırakmasıyla Tekeoğulları Beyliği kurulmuş oldu (1321). Saltanatı çok kısa süren Yunus Bey döneminde, Anadolu’da Moğol valilerinin nüfuzları devam ediyordu. Bu sebeple Yunus Bey, saltanatını onlara bağlı olarak devam ettirdi.
Yunus Beyin ölümü üzerine, yerine, oğlu Mahmud Bey geçti. Mahmud Bey, kardeşi Sinânüddin Hızır Beyle Korkuteli emiriydi. Bu dönemde, Anadolu beylikleri arasında, İlhanlılara karşı genel bir hoşnutsuzluk vardı. Bu sebeple, 1324’te, İlhanlıların Anadolu umumî valisi Timurtaş, Hamidoğlu Dündar Beyin üzerine yürüyerek onu Antalya’ya kaçırdı. Ancak, Timurtaş’ın düşmanlığını üzerine çekmek istemeyen Mahmud Bey, amcasını İlhanlı valisine teslim ederek ölümüne sebep oldu. Daha sonra İlhanlı genel valisi Timurtaş’ın, görevinden alınmasıyla, onunla birlikte Mısır’a kaçan Mahmud Bey, orada hapse atıldı (1327). Bu durum üzerine Korkuteli Emîri Sinânüddin Hızır Bey, kardeşi Mahmud Beyin yerine geçti.
Hızır Bey ve ondan sonra tahta çıkan Dadı Bey devri hakkında, kaynaklarda fazla bir bilgiye rastlanmamaktadır.
Dadı Beyden sonra tahta çıkan ve Zincirkıran lakabıyla tanınan oğlu Mübârizüddin Mehmed Bey döneminde, Kıbrıs Kralı Pierre de Lusignan-I, 114 parçadan müteşekkil, kuvvetli bir filoyla gelerek, Antalya şehrini işgal etti (24 Ağustos 1361). Bundan sonra Karamanoğlu Alâeddin Ali Bey ve Alaiye Beyiyle ittifak eden Mehmed Bey, Kıbrıslılarla amansız bir mücadeleye girişti. Daha sonra Memluk sultanlığından da yardımlar alan Mehmed Bey, 1373’te çok şiddetli geçen bir savaştan sonra kaleyi almaya muvaffak oldu. Mehmed Bey, Antalya’yı zaptetmenin şükrânesi olarak Selçuklular'dan Sultan Alâeddin Keykubad’ın yaptırmış olduğu Yivli Minâreli Camiyi, yeniden tamir ve ihya ettirdi. Mübârizüddin Mehmed Beyin ölümünden sonra yerine oğlu Osman Çelebi geçti. Bu beyin zamanında, Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid Han, 1390’da zaptettiği Antalya’yı, bütün Teke-eliyle beraber, oğlu İsa Çelebi’ye sancak olarak verdi.
Ankara Meydan Muhârebesi'nden (1402) sonra, Antalya haricinde beyliğinin bütün topraklarını ele geçiren Osman Bey, Korkuteli’ni merkez olarak seçti. 1423’te Osmanlı tahtındaki saltanat değişikliğinden istifadeyle, Karamanoğlu İkinci Mehmed Beyle ittifak ederek Antalya’yı almak istedi. Ancak, bu ittifakı haber alan Osmanlıların Teke-Karahisarı’ndaki subaşısı Firuz Bey oğlu Hamza Bey, Korkuteli’ne âni bir baskın yaparak Osman Beyi öldürdü.
Osman Çelebi’nin ölümüyle, Tekeoğulları Beyliği sona erdi ve arazileri, bütünüyle Osmanlılar eline geçti. Sultan İkinci Murad, Hamza Beye, Anadolu Beylerbeyliğiyle birlikte Teke-eli Sancağını mükâfat olarak verdi.
Tekeoğulları Beyliğinin arazisi küçükse de, Antalya limanı gibi önemli bir ticaret merkezine sahipti. Göller Bölgesinin halı, kilim, astarlık dokuma ve pamuklu gibi eşyaları, buradan ihraç edilmekte ve bundan Tekeoğulları, büyük gelir sağlamaktaydı. Şehâbeddîn el-Ömerî, 1332’de, Hızır Beyin, 8000 atlı askerle 12 şehir ve 25 kaleye sahip bulunduğunu yazmaktadır. Bunun yanısıra, Tekeoğullarının, mevkileri itibariyle küçük çapta bir donanmaya sahip oldukları tahmin olunmaktaysa da, faaliyetleri hakkında bir bilgi yoktur.