Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Özgecan Aslan'la ilgili, "Bir ilden bir ile bir ilçeden bir ilçeye tek başına giden bir kız çocuğumuzun bile güvenliğini sağlayamıyoruz. Bundan hepimiz mahçup olmalıyız. Bundan hepimiz suçluluk hissetmeliyiz." dedi.
Mehmet Görmez, Mersin'in Tarsus ilçesinde hunharca katledilen Özgecan Aslan'ın babası Mehmet Aslan'a Türkiye Diyanet Vakfı Uluslararası İyilik Ödülü'nü verdi. Görmez, ödülü vermek için Özgecan'ın ailesinin yaşadığı merkez Akdeniz ilçesi Barış Mahallesi'ndeki evine geldi. Mersin Valisi Özdemir Çakacak'ın karşıladığı Görmez, eşi ile birlikte Özgecan'ın ailesini ziyaret etti. Gazetecilerin kısa bir görüntü alınmasına müsaade edildiği ziyarette Görmez'in aileye ödülünü verdiği öğrenildi.
Görmez daha sonra Vali Özdemir Çakacak, Özgecan'ın babası Mehmet Aslan ile birlikte Muğdat Camii'ne geldi. Görmez burada Özgecan için okutulan mevlide katıldı. Baba Mehmet Aslan kendisine verilen ödülü soran gazetecilere "Kendilerine teşekkür ediyorum. Allah'a şükürler ediyorum." cevabını verdi.
"DÜNYADA HER 3 KADINDAN BİRİNİN ŞİDDETE MARUZ KALMASI İNSANLIĞIN UTANÇ VESİLESİ"
Kürsüye çıkarak bir konuşma yapan Görmez ise dünyada her 3 kadından birisinin şiddete maruz kalmasının bütün insanlığın bütün erkeklerin utanç vesilesi olduğunu söyledi. "Bir ilden bir ile bir ilçeden bir ilçeye tek başına giden bir kız çocuğumuzun bile güvenliğini sağlayamıyoruz" diyen Görmez "Bundan hepimiz mahçup olmalıyız. Bundan hepimiz suçluluk hissetmeliyiz" dedi.
Burada Özgecan'ı rahmetle andıklarını anlatan Görmez "Onun ölümünü acı bir hatıra olarak yad etmek değil, uyanışımıza vesile olan güçlü bir ikaz olarak zihnimize kaydetmeye geldik. Bir daha hiç bir Özgecanın şiddete maruz kalmasın. Bugün buraya Özgecan adını duyduğumuzda vahşetin ve gözyaşının istilasını değil, merhametin ve insaniyetin dirilişini hatırlamaya geldik.
Hepimiz mahcubuz, mahzunuz, suçluyuz, zira bizler bir genç kızın herkesten çok güveni, merhameti, nezaketi hak ettiği bilincini toplumumuzda yeterince yerleştiremedik. Hepimiz mahcubuz, mahzunuz, suçluyuz, zira şiddetin her türü gibi kadına yönelik olanının da Rabbimizin sınırlarını aşmak, O’nun muradına aykırı davranmak anlamına geldiğini insanımıza anlatmakta yetersiz kaldık. Hepimiz mahcubuz, mahzunuz, suçluyuz, zira canı cana ölçüp artanını şöyle koymayı, Özgecan için kendi canımızı ölçü taşı yapmayı bilemedik" diye konuştu.
"ŞİMDİ YANIBAŞIMIZDAKİ NİCE ÖZGECAN'LARIN DEĞERİNİ BİLME ZAMANI"
Kadına el kaldırmaya müsamaha göstermeyen inanca kültüre ve değerlere bağlı kalmayı başarmamız halinde, cehaletlerinin bedelini kız çocuklarını yitirerek ödemeyeceklerini vurgulayan Görmez şunları söyledi: " Şimdi yanı başımızdaki nice Özgecan’ın değerini bilme, genç kızlarımıza ve kadınlarımıza hak ettikleri emniyeti, huzuru, saygıyı gösterme zamanıdır. Şimdi silkinme, kendimize gelme, erkeğiyle kadınıyla bir merhamet seferberliği başlatma, şiddete karşı el ele vererek mücadele etme zamanıdır. Bu büyük acıdan büyük merhametler devşiren Özgecan’ın babası Mehmet Aslan’ı ve eşi hanımefendiyi saygıyla selamlıyorum. Mehmet Aslan Bey kardeşimiz Rabb'imizin razı olmayacağı hiç bir şey söylemedi. O bu acıdan merhametler devşirdi. Ve bu merhamet mesajını tüm topluma iletti. O elbette takdir edilecek çok önemli bir haslettir. Özgecan’ın babası, “bu olayın hikmetine aklım ermiyor” demişti. O acıyla kıvrandığı bir zaman diliminde umarsızlığı, adam sendeciliği bırakmamızı, şiddete karşı tek yürek tek ses olmamızı istemişti. Özgecan’ın ölümüyle bir mucize gerçekleştiğini, bu acıyla bütün Türkiye’nin uyanışını hikmetin ta kendisi olarak gördüğünü söylemişti. “Bu hikmeti tecelli ettiren, adaleti de tecelli ettirecektir.” demişti. “Bizler sevmesini, saymasını öğretmeye geldik cihana” demişti. İşte bu hikmet, bu “zamanı gelen” düşünce, sevginin, saygının, merhametin ve adaletin tesisi adına her birimizin emek vermekle mükellef olduğudur. Her birimiz, şiddete kilit, şefkate anahtar olduğumuzda bu toplum Özgecan’larını yitirmeyecektir."
28 Mart 2015 Cumartesi 15:41