Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kandil Dağı’nda petrol aranması ile ilgili, “Orada bir sükunetin olması durumunda çalışmalara başlamayı düşünüyoruz.
Gelecek yılın sonunda böyle bir planlamamız var” dedi. Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol ile basın toplantısı düzenleyen Yıldız, Kandil Dağları eteklerinde, Hındırın ve Çoman bölgelerinde, bugünlerin olma ihtimalini daha yakın gördükleri için, Türkiye’nin çözüm süreciyle alakalı normalleştiğinde bununla ilgili enerji altyapısına hazırlıkta bulunmaları gerektiği için 15-16 ay önce bir sözleşme yaptıklarını anımsattı. O bölgede petrol ve doğalgaz arayacaklarını, diğer 11 saha ile beraber oranın Türkiye ile Irak’a katkı koyacağına inandıklarını aktaran Yıldız, “Bu kadar önemli bir gelişmenin yanında ’Oradan çıkan petrolü PKK ile mi paylaşacaksınız?’diye bir kısım arkadaşlar manipülatif bir soru sordular. Biz PKK ile şu ana kadar çok büyük sıkıntılar paylaştık. Bundan sonra hiçbir artı değeri paylaşmayız. PKK ile paylaşılacak bir şeyimiz olmaz. Biz Irak ile muhatabız ve Irak ile bunu geliştiriyoruz” şeklinde konuştu. Yıldız, Türkiye’nin Kandil Dağı’nın eteklerindeki blok ile beraber 11 sahası bulunduğunu belirterek, “Orada ortaklıklar ile beraber olan vardır, müstakil olarak kendisine kalanlar vardır” dedi. Yalnızca Türkiye’nin Kuzey Irak’la yaptığı sözleşmelerden kaynaklanan sahalar olduğunu aktaran Yıldız, bunları DAEŞ’in oradan ayrılması ile beraber daha fazla ön plana alacaklarını söyledi.
318 bin varil
İstikrarın kaybedilmesi halinde projelerin aksayacağının hep beraber görüldüğünü vurgulayan Yıldız, yaklaşık 318 bin varillik gelir elde edebilecekleri kuyuları PKK döneminde açamadıklarını anlattı. Bunun Kandil Dağı için de geçerli olduğunun altını çizen Yıldız, orada bir sükunetin olması durumunda çalışmalara başlamayı düşündüklerini, gelecek yılın sonunda böyle bir planlamalarının bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “Normalleşmesine müteakiben başlarız. Orada istenilen oranlarla çıkarılmasının tarihini söyleyemem. Ama orası ne zaman normalleşir, bunun üzerine bir yıl ekleyin. İstikrarı tehdit eden ne var? Çözüm sürecinin nihayetlenmemesi. Ben açıkçası çözüm sürecinin nihayetleneceğine inanıyorum. Bu sürdürülebilir bir durum. Türkiye böyle bir kabuğunu kırmak, böyle bir cenderesini atmak, bu kamburundan kurtulmak zorunda. O açıdan ben buna inanıyorum.”