Tinnitus, tek başına bir hastalık ismi değil, işitme sistemindeki bir bozukluğun işaretidir. Kulak çınlamaları temelde iki ana başlık altında incelenmektedir.
Bunlar:
1) Objektif Çınlamalar: Başkaları tarafından da duyulabilen çınlamalardır.
2) Subjektif Çınlamalar: Sadece hasta tarafından duyulan çınlamalardır.
Objektif çınlamalar, hastaların çok küçük bir kısmını oluşturur ve bu grupta çınlama sebebi tespit edilebilir ve tedavisi mümkün olabilir. Subjektif çınlamalar ise hastaların çok büyük bir kısmını oluşturur. Bu tür çınlamanın tedavi edilmesi daha zordur.
Kulak Çınlaması’nın Sebepleri Nelerdir?
kulak çınlamasıKulak çınlamasının birçok nedeni olabilir. Bu nedenlerden bir kısmı, kulak kiri gibi ciddi olmayan sebeplerden oluşabileceği gibi; enfeksiyon, kulak zarında delinme, orta kulakta sıvı birikmesi, orta kulaktaki kemiklerin eklem yerlerinin sertleşmesi, alerji, yüksek/düşük tansiyon, tümör, şeker hastalığı, baş ve boyun bölgesine gelen darbeler gibi daha önemli nedenler de olabilir. Çoğu kez kulak kiri diye adlandırılan fakat aslında kulağın koruyucu salgısı olan serümenin kulak yolunu tıkaması, geçici ve en basit kulak çınlaması sebebidir. Serümen salgısı, dış kulak yolunda tabii olarak üretilir ve miktarı bazı kişilerde fazlalık gösterebilir. Pamuklu çubuk, saç tokası gibi araçlarla kulağı temizlemeye çalışmak serümenin, dış kulak yolunun zara yakın kısımlarında birikmesine ve tıkanmaya neden olacaktır. Tedavi yöntemi, kiri temizlemektir.
Kulak Çınlamasına neden olan diğer sebepler şunlardır:
1. Gürültüye Bağlı Çınlama: Ani veya uzun süreli yüksek gürültü sonrası iç kulaktaki işitme hücrelerindeki zedelenmeye bağlı olarak ortaya çıkar. Çınlama ani olarak ortaya çıkmışsa, zaman kaybetmeden bir Kulak Burun Boğaz uzmanına başvurup tedavi olmak gerekir. Sorunun tedavi ile kısmen de olsa düzelme şansı olabilir. Uzun süreli gürültüye maruz kalmaya bağlı olan çınlamalarda ise tedavi şansı ne yazık ki düşüktür.
2. Bazı İlaçların Kullanımına Bağlı Çınlama: Ototoksik (iç kulağı zedeleyici) ilaçların kullanımına bağlıdır. Bunlar; aspirin ve aspirin türevi ilaçlar, bazı idrar söktürücüler (doza bağlı olmak kaydıyla), bazı kanser veya romatizma ilaçları, bazı antibiyotikler (gentamisin, vb.) olarak sıralanabilir. Bu tür çınlamaların tedavi ile düzelme şansı düşüktür.
3. Kulak Enfeksiyonları: Orta kulak iltihabı ya da kulakta sıvı birikimi (seröz otit) gibi durumlarda ortaya çıkan çınlama, eğer iç kulağı etkilememişse, tıbbi tedavi ile çok büyük oranda düzelmektedir.
4. Çene Eklem Problemleri: Kulakla çok yakın temasta olan çene kasları ve sinirlerinin etkilendiği çene hastalıklarında, işitme sinirinin de dolaylı yoldan etkilenmesine bağlı olarak çınlama ortaya çıkabilmektedir. Bu hastaları, Diş Hekimi ve Çene Cerrahı uzmanlarına yönlendirmek gerekmektedir.
5. Presbiakuzi: Yaşlanmaya bağlı işitme sinirindeki giderek artan kalıcı kayıplara bağlıdır. Çınlamayı tamamen geçirmek 21. yüzyılın teknolojisine rağmen mümkün olamamaktadır. Ancak bazı yöntemlerle en azından çınlamanın bireyde yarattığı rahatsızlık azaltılmaya çalışılmaktadır.
6. Kardiyovasküler Hastalıklar: Tinnitus hastalarının ortalama %3'ü pulsatil tinnitus hastasıdır. Yani bu kişiler genellikle kalp atışlarıyla eş zamanlı giden ritmik, nabız sesi gibi bir ses duyarlar. Bu durum; yüksek tansiyon, damar sertliği, boyundaki ana atardamarın anormal kıvrım yapması, boyundaki toplardamarın kafa tabanına girerken kulağa yakın kısmının orta kulağa çok yakın geçmesi (juguler bulbus) gibi damarsal sorunlardan kaynaklı olabilir.
7. Kafa ya da Boyun Travması: Bu gibi durumlarda çınlamanın beraberinde baş ağrısı, baş dönmesi, hafıza kaybı v.b. görülebilir. İşitme sinirinde hasar varsa çınlama kalıcı kabul edilir.
8. Meniere Hastalığı: Ataklar halinde baş dönmesi, ara ara çınlama ve işitme kayıplarıyla devam eden bir hastalıktır. Yıllar içinde çınlama kalıcı bir duruma dönüşebilir.
9. Otoskleroz: Kulak kemikçiklerinde kireçlenmeyle ortaya çıkan bir kulak hastalığı olan otosklerozda, hastada işitme kaybı, kendi sesini sorunlu kulakta toplanırmış gibi hissetme yaşanmaktadır. Hastalığın tedavisi cerrahidir. Ancak beraberinde çınlama da varsa bu kireçlenme işitme sinirini de tutmuş anlamına gelir ki, bu durumda kireçlenen kemik cerrahi olarak çıkarılsa da çınlama geçmeyebilir.
10. Bazı Tümörler: Çok nadir olarak iyi huylu ve yavaş büyüyen işitme siniri ya da denge sinirini tutan tümörler de çınlamaya yol açabilir. Böyle bir durumda, genellikle tek taraflı bir çınlama, belirgin tek taraflı işitme kaybı, dengesizlik, baş dönmesi de görülür.